27 yıldır bıçak yapım ustası olarak çalışan Alper Tüfekçi, “Bu iş dedelerden kalan bir iş bizim Rize’de ki evin altında körük hala duruyor yani yedi nesil dedemin adını biliyorum ama başka bir meslek bilmiyorum. Gerçi onlar ocakta namlu sarıp tüfek yapıyorlardı tabi biz ona bakmadık bıçak yapmaya başladık. Niye bıçak yapmaya başladım ben aslında iktisat fakültesi mezunuyum. 90-91 yılından bu yana bıçak yapıyorum. Oda Türkiye’de istediğim gibi bir bıçak bulamadığım için olan bıçakta çok pahalı olduğu için bizde öğrenci olup paramız yetmediği için bıçak yapmaya başladım. Zamanla gelerek ise bu hale geldi” dedi.
“Hazırladığım bıçakları önemli devlet adamlarına teslim ettik”
Üretimi yapılan bıçakların çok önemli isimlere ulaştığını belirten Tüfekçi, “Yaptığım bıçaklar Abhazya devlet başkanına, eski Cumhurbaşkanlarımızdan Abdullah Gül’e, eski Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’na devlet başkanlarına gitti. Şu anda da gördüğümüz ilgiden memnunuz. Bıçaklar tamamen el yapımı, bir fuara gittiğimiz zaman bile bir çok insan yolumuzu kesiyor çok farklı yerlerden ismimiz geliyor. Kaliteli yapma çalışıyoruz, iyisini yapmaya çalışıyoruz yaptığımız zamanda ömür boyu garanti veriyoruz. Şu an kadar sıkıntı yaşayıp ta bıçağı geri getiren olmadı. İnşallah çoluk çocuğa da aktarıp devam etmelerini istiyoruz” diye konuştu.
“Sadece bu meslekte değil hiçbir el sanatında çırak yetişmiyor”
Bıçak üretimi işinde çırak yetişmemesine değinen Tüfekçi, “Sadece bu meslekte değil hiçbir el sanatında çırak yetişmiyor. Bir seminere gittik çocuklara anlattım çocuklar çok ilgilendiler. Maalesef şöyle bir algı var. Okusun adam olsun, sanatkar olunca sanki adam olunmuyormuş gibi. Her okuyan masa başında iş bulacakmış gibi bende iktisat fakültesi mezunuyum ama yapmıyorum sevmiyorum bunu yapıyorum bunu seviyorum. Maalesef hiçbir meslekte çırak yetişmiyor ama bunun sıkıntısını daha sonra yaşarız biz” açıklamasını yaptı.
“Bıçaklarının satışı 20 bin TL’ye ulaşıyor”
Üretimi yapılan bıçaklarla ilgili bilgiler veren Tüfekçi, “İşlemeli bir bıçağın yapımı işlemesine göre yapımı da değişiyor. Bir gün süren bıçakta var, bir hafta süren bıçakta var, bir ay sürecek bıçakta var. İşçiliğine göre değişiyor. Son dönemlerde geleneksel modellere diziler sayesinde ilgi artı. Ben daha çok Bushcraft tarzı bıçaklar yapıyorum. Zaten birkaç bıçak modeli var taş gibi görünen bu bıçağa taş devri modelleri diyorum bunu ilk ben yaptım. Puko tarzı dediğimiz İskandinav tarzı bıçakları yaptık. Fiyat ise 350 liradan başlıyor 10 bin liraya da çıkar 20 bin liraya da çıkar. Bıçağa altın kaplama yapılır fiyat artar, çelik farklı olsa 15 -20 bin liraya çıkar. Üst limit yok” diye konuştu.
Mehmet Şeker "El işinde herkesin bıçağı kendini özgü oluyor "
Bıçakların üzerine gravür yapan Mehmet Şeker ise, “Ben 12 yaşında başladım bu işe. O zamandan buyana bu işi yapıyorum. Zor bir iş emek istiyor, çizimin çok güzel olacak emek vermek lazım. Küçücük tığlarla yapıyoruz. Ormanda kullanacak olanlar gravür yaptırmıyor, hediye edecek olan vitrinine koyacak olanlar gravür yaptırıyor. Koleksiyoncular çok rağbet ediyor. Her birinden bir tane var birebir kopyası olmuyor. El işinde herkesin bıçağı kendini özgü oluyor. Kurt başı yapıyoruz sureti her biri birbirinden farklı oluyor” dedi.
“Bıçaklara daha çok Osmanlı motiflerini yapmaya çalışıyoruz”
Bıçaklara Osmanlı motiflerini eklediklerini belirten Şeker, “ Bıçaklara daha çok Osmanlı motiflerini yapmaya çalışıyoruz, modern motiflerde kullanıyoruz. İtalyan motifleri farklı Fransız motifleri farklı ama genelde en güzel motifler bizim Osmanlı motifleridir. Ama pek rağbet yok Avrupa bizim motiflerimizi seviyor bizimkiler Avrupa motiflerini seviyor “diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 29 Nisan 2017, 09:52