Baba Hasip Su yaşadıklarını şöyle anlattı; “Oğlum, 2014 yılının 24 Kasım’ın da gece saatlerinde bizden habersiz çıkıp gitti eşi ve çocuğunu da yanına alarak. Biz ertesi gün Karakol’a müracaatta bulunduk, araştırma yapıldı ama ulaşılamadı oğluma. Şubat ayının 16’sına kadar telefonla irtibatımız kesilmedi, oğlumla devamlı görüştük. Bu görüşmeden 10 gün sonra ölüm haberini aldık. Ama biz öldüğüne kesinlikle inanmıyoruz çünkü öldüğüne dair hiçbir delil, hiçbir kanıt yok elimizde. Ondan sonra gelinimle ve torunumla internet üzerinden defalarca görüştük. Gelinim 6 ay gelmem diye çok inat etti ama sonra ne değişti bilmiyorum, ‘Baba beni kurtar’ diye söyledi. Sonra ben de girişimlerde bulundum. Araya bazı insanlar girdi ve 50 bin lira karşılığında gelinim ve torunum Türkiye’ye getirttim. Şimdi gelinim ve torunum yanımda onlarla avunuyorum.”
Benim zaafımdan yararlandılar
Baba Hasip Su, aracı kişilerin kendisinin zaafından yararlanıp oğlunu getirmeleri karşılında 130 bin lira istediğini ve bu payı vermesine rağmen oğlunun getirilmediğini anlatarak şöyle konuştu; “Bu iş bize maddi külfet oluşturdu ama bu külfet hiç gözümüz de değil. Aracılara gelinim için 50 bin lira ödedim. Sözlü olarak bizi yanılttılar. Oğlum için son 2 ay öncesine kadar bize ulaşıp, ‘Oğlun yaşıyor biz onunla görüştük, onu sana getireceğiz’ dediler. Benim zaafımdan yararlandılar, duygularımla oynadılar. 130 bin lira para verirsen getiririz dediler. Bu parayı bulabilmek için evimi değerinin çok altında satmak zorunda kaldım. Çok kısa bir sürede parayı temin ederek aracılara verdim. 2 ay bizi oyaladılar, hiçbir sonuca ulaşamadık. Aracılarla görüşüyoruz, halen oğlunu getireceğiz diyor. Bana şu kadar daha para verirsen getireceğim diyor ama hiçbir sonuç yok. Rabbim kimseyi benim gibi durumlara düşürmesin. Çocuğu DEAŞ’ın elinde olan aileler bana ulaştı. Ben onlara yaşadıklarımızı anlattım ve sakın para vermeyin itibar etmeyin, bunlara inanmayın. Hepsi yalan ve düzmece oyunlar diye söyledim. 20-30 aile aradı benimle irtibat kurdu. Kesinlikle inanmasınlar.”
Gözyaşları içinde oğluna seslenen baba, “Oğlum eğer beni izliyorsa gelsin. Biz burada ölüyoruz, ne diyebilirim başka. Baba evladı için ne yapmaz. Her şeyimi veririm, canımı dahi veririm” diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 29 Aralık 2016, 13:51