İstanbul'a üçüncü tüp geçit geliyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Latin Amerika turu dönüşünde sır gibi saklanan çılgın projeyi açıkladı.

İstanbul'a üçüncü tüp geçit geliyor
banner98
 Latin Amerika geisi sonunda gazeteciler ile sohbet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri arasına üçüncü bir tüp geçit yapılacağını açıkladı.Türkiye Gazetesi'nden Nuri Elibol Erdoğan'a yöneltilen sorular ve cevapları yazdı.

3 ülke ve hızlı bir ziyaretti. Aklınızda kalan, sizi etkileyen ne oldu?

Yapmamız gereken görüşmeleri gerçekleştirdik. Fazladan kalmanın bir anlamı yoktu. Tabi Küba farklı.
İki devrimci sohbet etti diyorlar...

Önemli olan halkın devrimidir. Halk sandıkta devrim yapar ve onun için de mutlu olur. Yoksa silahla yapılan devrim devrim değildir.

GEÇİCİ ÜYELİK GÖZ BOYAMA

Küba'da 'one minute' ile biliniyorsunuz. Bu çıkışınız nasıl bulunuyor bu ülkelerde?

Meksika Devlet Başkanı ile bu konuları konuştuk. Örneğin dünya 5'ten büyüktür sözünü söylediğimde Nyeto bunu onayladığını ifade etti. Bu arada Nyeto'nun başkanlığına Amerika destek olmuştu. Bu arada benim de Obama ile ilk göreve geldiği dönemde aram çok iyiydi. Hatta bizi beyaz ev denilen yerde ailecek ağırladılar. Orada bire bir toplantılar yaptık. Bütün bu görüşmelerden sonra mesele anlayamadığım şekilde farklı gelişmeye başladı. Biz “one minute” derken, 'Allah'tan başka kimse bize başka bir çizgi çizdiremez' dedik. Bu çizgi doğruysa gideriz. Ama doğru değilse kimse bizi zorlayamaz.

'Dünya 5'ten büyüktür' derken sadece bu beş ülkenin neredeyse dediği oluyor. Geri kalan ülkelerin dediği olmuyor. Filistin meselesinde de durum aynı. Tabi burada baskı, sindirme olayı devreye giriyor. Tüm dünya devletlerinin adaletli şekilde kurula gelebilmesi için mesela BMGK'da rotasyon olmalı. Böylece 10 yılda bir her ülkeye sıra gelir. Her ülkenin hakkı olur. Mesela BMGK'da Müslüman ülke yok. Geçici üyelik göz boyamadan ibaret.

KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE BELLİ DEĞİL

Obama'ya ABD'de üç Müslümanın öldürülmesiyle ilgili çıkışınızın gerekçesi neydi?

Bir olay olduysa benim muhatabım o ülkenin başkanıdır. Benim çağrım onlaradır. Bu olmaz. Mesela bizim ülkemizde olsaydı sessiz kalmazdık. Stratejik müttefiklik bunu gerektirir. Mesela Ukrayna meselesi. Bunu Sayın Putin ile de birkaç kez görüştüm. Ülkede 5-6 bin kişi öldü biliyorsunuz. Müzakereler yapıyorlar, gidiyorlar geliyorlar yine Ukrayna'yı konuşuyorlar. Suriye'de 350 bin kişi öldü. 'Bu nedir?' diye sormayacak mıyız? Hâlâ Esed'le devam etme fikrindeler. Bir şey demeyecek miyiz? Ukrayna için gösterdikleri hassasiyeti aynen Suriye ve Mısır için de bekliyoruz. Mısır'da darbe oldu bu ülkeler bu darbecileri desteklediler. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Bunları konuştuğunuzda yalnız kalıyorsunuz. Ama bu durum halklar nezdinde değil. Dünya nezdinde yalnızlığı umursamıyorum. Halklar nezdinde yalnızlık yok. Liderler nezdinde olabilir ama bu durum da kıskançlıktan başka bir şey değil.

KANAL İSTANBUL'DA ACELE EDİN TALİMATI

Takip ettiğiniz önemli projelerniz vardı başbakanlığınız döneminde. Cumhurbaşkanlığınız döneminde bunlarla ilgilenebiliyor musunuz?

Bütün bu yatırımlarımızı adım adım takip ediyoruz. Mesela Kanal İstanbul'u yapacak firmanın yetkilileriyle geçen hafta bir araya geldik. “Bir an önce projeye başlamanız lazım. Türkiye'nin adını uluslararası platformda duyuracak en önemli projedir. Acele edin” dedik. Ayrıca Küçük Çamlıca'da İstanbul için bir seyir kulesi projesi gerçekleştirdik. İhale yaptılar olmadı. Büyük Çamlıca camisinin kabası da yüzde 60-70'i bitti. İçerisi için hat vs hazırlıkları da tamamlandı. Altında külliye olacak. Bir hattat grubu ile bir araya geldim. 2-3 yıl içinde yeni hatlarla Kuran-ı kerimler yazılacak. Bu Cumhurbaşkanlığı projesidir. Türkiye için önemli hayatî projelerden biri de Çanakkale geçişi. Talipler var.

Lütfi (Elvan) Beyle de bir çalışma bitirdiler. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile Boğaziçi arasında bir tüp geçiş projesi hazır. Onu da hazırlayacaklar. Önümüzdeki günlerde açıklayabilirler. Üçlü geçiş olacak. Ankara'da da Anka Park projesi var. Dünyada bir numara olacak Melih Bey'in (Gökçek) söylediğine göre. Ankara'daki raylı sistemlerimiz devam ediyor. Ankara-Sivas, Ankara İzmir tren yolu var. Atılan bu adımların sonuna kadar yanında olacağız.

PARALEL DİNİ KİMLİĞİ KULLANMADI

Aralarında yazarlarımız Nuri Elibol ile Melih Altınok'un da bulunduğu gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kolombiya ve Meksika başkanlarına paralel yapıyla ilgili bilgi verdiğini ve “Türkiye'ye karşı yapılanları kendimize yapılmış gibi alırız” cevabını aldığını söyledi. Erdoğan “Paralel yapı hiçbir zaman dini kimliği kullanmamıştır. En önemli örnek Mavi Marmara olayıdır. Başlarındaki zatın İsrail'e övgülerini hatırlayın. Tavandakiler böyle. Taban bunun bir an önce farkına varmalı” diye konuştu.

Silah bırakma çağrısı her an gelebilir

Çözüm süreci ile ilgili birkaç güne kadar silah bırakma olacağı yönünde bilgiler var. Doğrusu bu açıklamayı Cuma günü bekliyordum, olmadı. Doğrusu dün bugün böyle bir açıklama gelebilir. Ama uygulama önemlidir. Geçen Nevruz'da da yaptılar açıklamayı ama uygulamadılar. Biz Habur'u da barış ve kardeşlik için açmıştık. Onlar şova çevirip lehlerine kullanmak istediler. Bunu uygulamada göstermeleri lazım. Tüm Türkiye'nin buna, bu kardeşliğe birlikteliğe ihtiyacı var. Bu başarılırsa 78 milyon bu huzurdan nasibini alır. Niye 11 bin dolarda kalalım. Bunu 25 binlere çıkarmamız lazım.

Küba'dan doktor ithal edebiliriz

Küba'ya Türk eli değmeli dediniz? Eski Havana'yı gezdiğimizde oranın mimarisini yapan zatla da görüştük. Türkiye ye de gelecek. Ama doktor meselesinde sanırım 60-70 bin doktor ülke dışında. Bizim sağlık bakanımızla da görüşeceğim dönüşte. Olmazsa oradan doktor ithal edelim. Gelsinler biz de çalışsınlar. Mevzuatı uygun hale getirelim. Madem iyiler bize de faydası olsun. Sağlık Bakanı Mehmet Bey de bir tıp merkezi üzerinde çalışıyor. Bunu Küba ile paylaşabiliriz. 

Fidel Castro ile görüşme şansınız oldu mu?

Talep ettik, sağlık şartlarından dolayı mümkün olmadı. Meksika Başkanlık Sarayı 500 yıllık, muhteşem bir eser. Hadi Meksika'nın mali gücü var. 500 yıl önce de varmış demek ki yapmışlar. Küba'ya bakın, sosyalizmden geliyor. Küba'daki saray beni adeta büyüledi. Beton yığınının içine girmiyorsunuz mesela. Ağaçların, dalların, ormanların arasından geçiyorsunuz. Sanırım oraya harcanan rakam bizim Cumhurbaşkanlığı külliyesine harcanandan daha fazladır. Bizim külliyeyi yaptırmadan burayı görseydim bu şekilde yeşil ağaçlandırılmasını arzu ederdim. Her şey doğal. Ağaçlar sonradan yerleştirilmiş.
Bahsettiğiniz yerler eski yerleşim olan kentler. İstanbul bu konuda düşünülemez mi?
Mesela Dolmabahçe Sarayı ile ilgili düşündük bu anlamda. Mimar çalıştı. Orada kaymakamlık binası vardı, yıktırdık. Çünkü sonradan yapılan bir yerdi. Müzeye yer verdik. Kafeteryalar filan vardı. Kaldırdık oraları. Düzenledik. Başbakanlık Ofisi olarak kullanıldı. Beylerbeyi Sarayı'nı da aynı şekilde düzenledik. Tabi Dolmabahçe için bu yapılabilir miydi? Olmayabilirdi. Ama mesela Yıldız Sarayı olabilir mi diyorlar? Olabilir. Cumhurbaşkanın kabullerini ağırladığı bir yer olabilir.

Güncelleme Tarihi: 15 Şubat 2015, 14:58
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0