“28 GÜN BOYUNCA TAVUKLU PİLAV YEDİK”
Eylül ayının başında gece saat ikiye doğru kaçırıldıklarını anlatan Uzun, bulundukları yerde sık sık ev değiştirdiklerini ve 28 gün boyunca tavuklu pilav yediklerini söyleyerek, “Bizimle muhatap olanların yüzleri maskeliydi. Bu yüzden onları hiç göremedik. Bizi 28 gün sonra Bağdat’a yaklaşık 60 kilometre uzaklıkta Basra’ya yakın bir yerde yol kenarına bıraktılar. Bizi teslim almaya gelen Türk konsolosluğu görevlisini görünce çok sevindik” dedi.
“BİR DAHA KESİNLİKLE BU BÖLGELERE ÇALIŞMAYA GİTMEYECEĞİM”
Kendilerini Irak askerlerinin kaçırdığını ve sonrasında da Hizbullah’a teslim edildiklerini öğrendiklerini ifade eden Mehmet Uzun, “Bunun dışında kimin kaçırdığını bilmiyoruz. Ancak kaçırılma sebebimiz olarak Türkiye’nin Irak ve Suriye sınır kapılarının açılması için bizi kaçırdıklarını söylediler” dedi.
8 yıl boyunca Erbil’de çalıştığını aktaran Uzun, “Orada başıma hiçbir şey gelmedi. Bağdat’taki stadyum inşaatında iş makinesi operatörüydüm ama bir daha kesinlikle bu bölgelere çalışmaya gitmeyeceğim” diye konuştu.
“ÇOCUKLARIMA BİR ŞEY SÖYLEYEMEDİM”
Eşinin kaçırılma haberini aldıktan sonra çocuklarına hiçbir şey söyleyemediğini belirten Mehmet Uzun’un eşi Nihal Uzun (39) ise, “Haberi aldıktan sonra çok korktum. Çaresizlik içerisinde beklemeye devam ettik. Bu sürede sürekli Dışişleri Bakanlığı ile telefon görüşmeleri yapıyorduk. Sağlıklı oldukları yönünde haberler geliyordu. Yaşadığını bilmek bizim için teselliydi. Eşim sürekli dışarıda çalıştığı için her bayramda olmazdı ancak geçirdiğimiz bu bayram diğerlerine göre çok daha farklıydı. Üzgündük ve sağ olsunlar bizleri ne komşular ne de tanıdıklar hiç yalnız bırakmadı” şeklinde konuştu.
Eşinin serbest kaldığı haberini Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanı'ndan aldığını belirten Nihal Uzun, “Biz hemen Ankara’ya giderek kendisini havalimanında karşıladık. Ardından Cumhurbaşkanımızın davetlisi olarak Külliye’ye gittik. Bizleri çok iyi karşıladı. Çocuklara çeşitli hediyeler vererek bizlerle yakında ilgilendi” dedi.
Eşinin Irak’a gittiğinde içinde bir sıkıntı olduğunu da anlatan Nihal Uzun, “Gönüllü olarak göndermedim. Irak’a gitmesini istemiyorum. Hep birlikte mutlu bir aile olarak yaşamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.