“HEPATİT B, AİDS’TEN 100 KAT DAHA BULAŞICI”
Hepatit B’nin, nasıl bulaştığını anlatan Sıla Akhan, “Hepatit B, AİDS’den 100 kat daha bulaşıcı. Coğrafi bölgeye göre de bulaş yolu değişim göstermektedir. Örneğin yüksek prevalanslı yerlerde anneden bebeğe doğumla geçiş, orta prevalanslı yerlerde cinsel temas dışı yakın temas ile, geçiş ve düşük prevalanslı yerlerde korunmasız cinsel ilişki ve ilaç bağımlılığı gibi bulaş yolları hakimdir. Anneden bebeğe bulaşması ölümlerin yüzde 21’inden sorumlu tutulmaktadır” dedi.
“HEPATİT B HASTALARININ YÜZDE 70’İ ZOR TEDAVİ EDİLİYOR”
Sıla Akhan, virüsün çok güçlü olduğunu belirterek, “Bulaşma yolları aynı olmasına rağmen bunun nedenlerinin başında virüsün vücut dışında 7 gün canlı kalabilmesi, bütün vücut sıvılarında bulunması ve günlük çoğalma kapasitesinin çok yüksek olması sayılabilir. Bu kadar yüksek kapasitede üretim olunca virüsün yapısında mutasyon dediğimiz birtakım hataların olması kaçınılmazdır. Bizim de içinde yer aldığımız Akdeniz ülkelerinde özellikle belli coğrafyalarda hakim virüs olmasına yol açmıştır. Türkiye’de de görülen kronik hepatit B olgularının neredeyse yüzde 70’i zor tedavi edilmekte” şeklinde konuştu.
“HEPATİT B, HER ÜLKENİN KENDİ REHBERİ OLMASI GEREKEN BİR İNFEKSİYONDUR”
Akhan, hepatit B virüsünün ortadan kaldırmanın her zaman başarılamadığını İfade ederek, “ Bütün bu çalışmaların ışığında hasta izeleme ve tedavi protokolü son derece dinamik gelişmeler gösterdi. Bu konuda çalışan uzmanlar tarafından rehberler hazırlandı. KLİMİK Viral Hepatit Çalışma Grubu da Türkiye’de farklı bölgelerde bu konuda çalışan 135 İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanın katkıları ile bu sene tedavi rehberi hazırladı. Hepatit B, her ülkenin kendi rehberi olması gereken bir infeksiyondur, çünkü farklı coğrafyalarda farklı sorunlar ön plana geçmektedir. Bizim ülkemiz sınırları içinde bile çok farklı özellikler barınmaktadır” diye konuştu.