Ali Kemal Tatlıbal, yaklaşık 25 yıl görev yapan Atilay Ayçin’in ardından Hava-İş Sendikası Genel Başkanlığı görevine geldi. Tatlıbal, devraldıkları yönetimin son bir yılını değerlendirdi.
Hava-İş Sendikası'nda öncelikle anlayışın değiştiğini söyleyen Ali Kemal Tatlıbal, “İletişim değişti. Bakış, iletişim gücü değişti. Şu an artık zıtlaşan, çatışan değil, yöneticileriyle muhabbet içinde, sadece masada istişare ederek, doğru karara vararak çözüme ulaştıran bir yönetim anlayışı geldi” dedi.
“İŞTEN ÇIKARILAN PERSONELİ GERİ ALDIK”
Grev yaptıkları için işten çıkarılan 305 THY personelinden işe dönmek isteyenlerin tamamına yakınını işe aldırdıklarını söyleyen Kemal Tatlıbal, “Biz aldırmadık. Allah nasip etti. Biz ancak vesile oluruz. Vesile olduysak ne mutlu bize. Bu 305 kişi arasından 200 küsur kişi bize müracaat etti ben dönmek istiyorum diye. Onlar içinde 19 kişi hariç hepsini işine döndürdük. Şu anda hepsi çalışıyor. Eğitimlerinde de ziyaret ettik. Epey bir süre oldu. Artık uçuyorlar. Eski işlerine döndüler” diye konuştu.
“HAVA-İŞ SENDİKASI’NDA BİR MİLYON LİRA ÇİÇEK PARASI ÖDENMİŞ”
Yönetime geldikten sonra hesaplarda yaptıkları incelemelerde, Hava-İş Sendikası’nın 4 yılda sadece çiçek parası olarak 1 milyon 27 bin 136 lira ödediğini görünce çok şaşırdıklarını söyleyen Tatlıbal, “Yılda 280 bin liralık çiçek masrafı yapmışlar. Biz geldik geleli ne düğün, ne doğum, ne hastalık ne cenaze atlamaksızın herkese çelengini göndererek, biz 24 bin liraya erişebildik. Biz aslında eski yönetimlere karşı bugüne kadar hiç kötü konuşmadık. Yine konuşmayacağız. Yaptıkları iyi şeyler de vardı. Kötü şeyler de vardı. İşçilerimiz, üyelerimiz arasında sevenleri var, sevmeyenleri var. Tıpkı bizim sevenimiz ve sevmeyenimiz olduğu gibi. Biz geçmişi kapattık. Ayrıca 4 yıl içerisinde ödenen matbaa parası 2 milyon 995 bin 941 lira. Bizim dönemimizde yıllık matbaa gideri 85 bin 784 liraya düşürdük. Önümüze bakıyoruz. Şuan masrafların hepsini durdurduk. Borçları ödedik. Allah'a şükür kasamızda paramız var” şeklinde konuştu.
“GÖREVE GELDİĞİMİZDE 3 MİLYON 200 BİN LİRA BORÇ VARDI”
Göreve geldiklerinde sendikanın 3 milyon 200 bin lira borcu olduğunu ve bunları bir yıl içinde ödediklerini söyleyen Tatlıbal, “Tahmini 3 trilyon borç vardı. Şimdiki parayla 3 milyon 200 bin lira borç vardı. Bunları ödedik. Şu anda kasamızda paramız var. Şöyle bir şey de var tabi ki. Üzerimizde laftalar yapıştı. İşveren yanlısı, şirket yanlısı diye. Biz önce bunu anlatmaya çalıştık. Bu parayla borç ödedik. Eğitimler yaptık. Abant'ta eğitimler düzenledik. İş sağlığı, iş güvenliği eğitimleri, seminerler düzenledik. Otellerde konferanslar düzenledik. Dil tazminatı alabilsin diye tüm üyelerimiz İngilizce eğitimlerine başladık. Tüm üyelerimize ücretsiz olarak talep edene havacılık İngilizcesi, talep edene YDS'ye yönelik, talep edene de sadece gramer boyutunda İngilizce eğitimi ücretsiz şekilde veriyoruz. Biz burada olduğumuz sürece sonuna kadar devam edeceğiz bu uygulamaya. Yeni giren üyemiz dahi talep etmesi halinde bu eğitimleri alabilecek” ifadesini kullandı.
“SADECE ALAN DEĞİL, VEREN SENDİKA OLACAĞIZ”
Sendika üyelerinden sadece aidat alan değil, bu aldığı paraların bir kısmını da üyelerine harcayan bir sendika olacaklarını söyleyen Ali Kemal Tatlıbal, “Gelen aidatları kuruşu kuruşuna nereye gidiyor diye hesabı hazır. Şeffaf bir sendikacılık sunuyoruz. Aldığımız paranın tamamını üyelerimiz yolunda harcayacağız. Sadece İngilizce boyutunda değil. En son 15-20 yıldır şirkette çalışıp da 4-5 çocuğu var. Çocuklarını okutmak için ev sahibi olamamış insanlar var. İnsanlarda bir algı var. THY'de çok iyi maaş kazanıyorlar. Herkes şükrediyor. Ama ev alamamış insanlar var. Evsiz birçok arkadaşımız var. Biz bunu da göz önünde bulundurarak kooperatif projesine de başladık. Allah nasip etti. Bir kooperatif ön ayak olduk. Onu da sadece denetlemesindeyiz. Sadece ön ayak olduk. Sırf algıda sıkıntı olmasın dedikodulara yer vermeyelim diye denetleme kurulundayız. Elimiz de sopayla beklemekteyiz. Arsasından inşaatına her şeyine kadar talip olan üyelerimiz karar verecek. Genel Kurullarına karışmayacağız. Sadece sahipleneceğiz” dedi.
“İŞÇİNİN HAKKINI SONUNA KADAR SAVUNACAĞIZ”
“Üyelerinin haklarını savunmak için gerekirse yönetimle ters düşebiliriz ama küfürleşmeyiz” diyen Ali Kemal Tatlıbal, “Göreve geldiğimizde kasada 10 bin lira, 12 bin lira gibi bir para vardı sanırım. Önümüzdeki 6 aya kesilmiş çekler vardı. Mayıs ayına kadar kesilmiş çekler vardı. Onları ödedik. 3 Milyon 200 bin civarında borçlar vardı. Çekleri ödedik çok şükür. Biz çek kullanmıyoruz. İade ettik çekleri. Biz nakit paramız kadar iş yaparız. Paramız olduğu sürece üyelerimize döndüreceğiz. Bizim bir senede uğraştığımız en büyük işlerden birisi gönle girmekti. Bizim gerçekten Allah rızası için yaptığımızı, bu işe hak rızası için çıktığımızı anlatmaya çalışmaktı. Bizi tanıyanlar buna inandı. İnşallah seçime daha 3 yıl var. Allah nasip ederse bu 3 yıl içerisinde bugün ne dediysek aynı şeyleri yaptığımızı göstereceğiz. Üyelerimizin hakkını da sonuna kadar savunacağız. Kimseye yedirmeyeceğiz. Şimdi sendikacılık elbette sonuna kadar işverenle kardeş muhabbetiyle geçecek diye bir kaide yok. Mutlaka işçi çıkarları doğrultusunda yönetimle ters düşeceğimiz durumlar olabilir. Ama bu demek değil ki küfürleşiriz, kavga ederiz, komple bağlantıları keseriz. Biz iki senedir her TİS döneminde masaya oturacağız. Yüz yüze bakacağız. İletişimiz seviyesini etik seviyede tutarak elbette ters düşme durumlarını göze alıyoruz. Ama etik çerçevede tutarak devam ettireceğiz. İşçilerin hakkı için gerekirse işçilerle de ters düşme olabilir. Neden aidat veriyorlar. Kul hakkı var. Biz Allah'tan korkuyoruz. İşte fark burada. Bizim korkumuz Allah'tan. Gelen aidatların kuruşuna zeval getirmeyiz. Ne kul hakkı yeriz ne yediririz” diye konuştu.
“Algı için derseniz, elbette bunu oturtmak zaman alacak” diyen Tatlıbal, “Bizim üzerimize bir yafta oluştu. Seçim döneminde kötü bir algıyla geldik. Biz bunu bir senede ben ve arkadaşlarım oldukça aştık. Sürekli arkadaşlarımızla beraberiz. Uçuşta mutfağa geçerim. Uçucu ekiplerle sohbet ederim. anlatırım. Her uçuş sonrasında helalleşirim. 'Ben artık maaşımı THY'den değil sizin aidatlarınızdan alıyorum. Hakkınızı helal edin' diye. Çünkü makam mevki gelir geçer. Çünkü bu koltuklarda bizde gelip geçeceğiz. Nasip işi bunlar. Arkamızdan bir 'Allah razı olsun' dedirtirsek daha bir şey istemiyoruz” ifadesini kullandı.
“HESAPLARDA BİR YOLSUZLUK GÖRÜRSEK DAVA AÇARIZ”
Eski yönetimin hesaplarını incelettiklerini, bir sıkıntı, yolsuzluk varsa dava açacaklarını söyleyen Ali Kemal Tatlıbal, “Biliyorsunuz seçimde eski yönetim ibra edilmedi. Dolayısıyla bu yönetimin üzerine bir hükümlülük oluştu. Nedir bu yükümlülük? Mali denetimi yaptırıp, varsa bir yolsuzluk gerekli davaları açmak. Böyle bir yük üstümüze aldık. Üyelerimizin emriyle. Şu anda incelemeler devam ediyor. Denetim son aşamasında. Bir sıkıntı çıkarsa ki dava açmak zorundayız. Açacağız. Üyelerimizin geçmişe yönelik paralarının nerelere harcandığını göstermek ve ibra etmeyen delegelerimize karşı vazifemizi yerine getirmek üzere. Biz bunu istediğimiz için değil. Seçimde ibra etmeyen delegelerimiz için yapmak zorundayız. Hala üyelerimiz soruyorlar, her gezdiğimiz, her ziyaret ettiğimiz noktada hani ibra etmedik niye dava açmıyorsunuz diye. Biz de anlatıyoruz denetleme yapıyoruz. Bir sıkıntı, yolsuzluk varsa dava açacağız diye söylüyoruz” şeklinde konuştu.