Türkiye İhracat Haftası’nda iş dünyasının önde gelen isimlerinin katıldığı ‘İhracat Meydanı’ oturumunda ihracat deneyimlerini ve inovasyon ile ar-ge’ye bakışlarını anlattı
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye İhracat Haftası’nda Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin katıldığı oturumda ihracatçıların gümrük ve lojistik konularında çözüm bekleyen sorunlarını aktardı. Her çeyrek gerçekleştirilen ihracat eğilim araştırmalarında genellikle ilk sıralarda gümrük ve lojistik konularının yer aldığını söyleyen Büyükekşi, “Limanlarda yer bulma sorunu ve liman ücretleri, başta İstanbul olmak üzere gümrüklerdeki fiziki şartların bozukluğu ve mevzuatta öngörülmemesine rağmen taşımacılık firmaları tarafından ORDİNO ücreti alınması en büyük sorunlar olarak karışımıza çıkıyor” diye konuştu.
Büyükekşi, gümrüklerde taşıma işlemlerinin tamamlanması için taşıyıcı firmaya verilmesi gereken ORDİNO belgelerinden alınan ücretlerin yıllık toplamının 700 milyon lirayı bulduğunu ifade etti. Büyükekşi ayrıca, gümrüklerde mesai saatleri dışında yapılan tığımız işlemler için ek bedel uygulamasının da kaldırılmasını istedi. Büyükekşi, göreve geldiği 2015 yılından bu yana çözdüğü sorunlar için de Tüfenkci’ye teşekkür etti.
Sizler bizleri gözetleyeceksiniz, denetleyeceksiniz
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ise konuşmasında ihracatçılara iki müjde verdi. Tüfenkci, şunları söyledi: “Özellikle belli bir oranı yakalamış ihracatçı firmalarımıza bir bölge müdür yardımcımızı veya gümrük müdür yardımcımızı görevlendireceğiz, telefonunu vereceğiz. Diğer müjdemiz ise gümrüklü sahalardaki eşya takip ve analitik performans ölçme sistemini yani kısa adıyla GETAP’ı hayata geçireceğiz. Eşyanın gümrüklerde nerede hangi aşamada, eşyanızın hangi işleminin yapıldığı, hangi işlemlerin henüz yapılmadığını, kaç dakika sürdüğünü görebileceksiniz. Yani sizler bizleri bir anlamda gözetleyeceksiniz, denetleyeceksiniz.”
İş dünyası İhracat Meydanı’na çıktı
Türkiye İhracat Haftası’nda iş dünyasının önde gelen isimlerinin katıldığı ‘İhracat Meydanı’ oturumunda ihracat deneyimlerini ve inovasyon ile ar-ge’ye bakışlarını anlattı. Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tarık Sönmez’in de katıldığı İhracat Meydanı’nda Ali Kibar, Turhan Erdoğan, Ahmet Kırman, Elif Çoban, Ümit Leblebici gibi isimlerin açıklamalarından satır başları şöyle:
TUŞAŞ Genel Müdürü Temel Kotil: “İhracat bir hayat stili olmalı. Türk ihracatçısı para kazanmak, satmak için değil dünyayla entegre olmak için bu işi yaparlarsa biz o 500 milyar dolar ihracat hedefini çok rahat görürüz. 500 milyon dolar ihracat yapıyoruz. Bu da bize 150 milyon dolar bırakıyor. Havacılıkla ilgili şirketlere alt sistemler satıyoruz. Türkiye teknolojik olarak her şeyi yapma yeteneğine sahip. Bundan zoru rekabetçi olabilmek, alternatife daha kalite, hızlı ve sürdürülebilir olmak.”
Şişecam Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. Ahmet Kırman: “AB’nin cam sisteminin bir parçasıyız. Çünkü Bulgaristan’daki tek cam yatırımcısıyız. Ülkeyi camla ilgili konularda Avrupa’da temsil ediyoruz. Yaklaşık ar-ge harcamalarımız 75-80 milyonlara geldi. Bu konuda devletin aldığı ar-ge teşvikleri çok katkı sağladı. Yılda yaklaşık 1.5 milyar metreküp doğalgaz tüketiyoruz. Yunanistan’ı ısıtacak durumdayız.”
Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar: “Dünyadaki hızlı gelişimi görmeliyiz. Endüstri 4.0 konsepti, sizin üretiminiz ilk noktadan son noktaya düşük masrafla yapmayı sağlıyor. Türkiye bunun için geç kaldı. Dünyadaki dönüşümün gerisinde kalırsak yeni trendi kaybederiz. Tüketicinin alışkanlıklarında da bir farklılaşma olmaya başladı. Altyapının üniversite veya kurumlarda hızlı şekilde oluşturulması lazım ki hizmetin de katma değerini yaratarak zincirin tamamlayıcısı olmamız lazım. Başka türlü fırsatları kaçırırız.”
Şölen Gıda CEO’su Elif Çoban: Yaklaşık 70 ülkeye ihracat yapıyoruz. Dünyada hangi alanda boşluk var biz neler yapmalıyız diye inovasyon yaptık. Kilogram ortalamamız 3,67 dolar ihracatta. Bunun da tek nedeni inovasyon ve farklı ürünler. Hedef pazarımızı doğru belirlemeliyiz. Endüstri 4.0 için hazırlıklarımız tamamlandı”
Vestel CEO’su Turan Erdoğan: “Batı dünyasında üretimler azaldıkça, çatı arasındaki patentleri alıp patent mafyalarına veriyorlar ve patent satıyorlar. Cep telefonu yapmaya başladığımızda sürekli patentimi kırıyorsun diye mektuplar gelmeye başladı. Düne kadar üretim çok ulviydi bir anda patentler ulvi hale geldi. Bu sene en fazla patent müracaatı yapan firma biziz.”
BİST Başkanı Himmet Karadağ: “BIST 100’de ve borsadaki şirketlerimizin tamamına yakını ihracat yapıyor. Borsaya açıldığınızda uluslararası oluyorsunuz. İhracatın sürdürülebilirliği için sağlıklı mali tablolar ve finansal ürünler kullanımı gerekiyor. Sermaye piyasalarına ve borsaya yoğun bir şekilde gelmeleri gereken bir durum var.”
TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici: “TİM – TEB Girişim Evleri, dış ticaret platformu ve dış ticaret merkezlerimizle Türkiye ekonomisine katma değer sağlamak için çalışıyoruz. Bankalar büyük bir yük taşıyor. Sermaye piyasalarının gelişmesi bu piyasaları daha da geliştirecektir. O nedenle finansal dünyayı büyütmek lazım. Yurt dışına ihracat yapanlar finansal dünyanın çözümleri sayesinde karşılaştıkları riskleri ortadan kaldırmaya çalışacaklar.”
TİM Başkan Vekili Süleyman Kocasert: “Her iş adamı er ya da geç bir gün ihracatçı olmalıdır. Bu ülkeye 1 dolar fazla getirmek için ihracatçılar olarak seve seve çalışırız. Bir parça ekonomist, siyasetçiyiz. Her şeyi yakından takip etmek zorundayız. İhracatçı olmanın en güzel yanı ülkemizi temsil etmek. 2023 için hedef koyduk ve hepimiz o hedefe inanıyoruz.”
VSY Biotechnology ve İlaç Sanayi AŞ. CEO’su Ercan Varlıbaş: “Çok iyi görüş sağlayan bir ürün bulduk ve onun patentini aldık. Gözde, dizde, estetikte kullanılan bir ürün ürettik. Türkiye’de binlerce marka ilaç var. Biyoteknolojiye ayrı bir önem verilmesini istiyoruz. Bir firma yüzde 50 cirosunu son yaptığı ürünlerden yapmıyorsa o firma doğru yolda değildir.
Tema Holding/ LC Waikiki ve Küçükler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük: “Bir kilogram çocuk gömleğimiz 30 dolara satıyoruz. Fasondan çıkıp katma değerli ürün üretmediğimiz takdirde Avrupa ve diğer ülkelerin hamallığını yaparız. Bir an önce fason üründen kurtulmamız ve markaya yatırım yapmamız gerekiyor. Sadece ürün satmak değil yurtdışında perakendeciliği de artırmamız gerekiyor. Doğru ülkeye doğru strateji ve ürün tasarlıyorsak burada rekabet edebiliriz. Türk markaları genç markalar. Daha hızlı karar alıp daha hızlı tüketicinin kalbine girmeyi beceriyorlar.”
Modanisa Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Türe: “Türkiye’den günde 10 bin ürünü yurtdışına gönderiyoruz. Satışımızın yüzde 70’i yurtdışına gidiyor. Özgüven birinci kuralımız. Yurtdışına mal satabiliyorsak ülkeyi kalkındıracak durumdayız. Geçen sene Türkiye’de dünyanın ilk tesettür moda haftasını yaptık. Londra’da da yaptık, şimdi de Dubai’de yapacağız.”
Durmazlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Durmaz: “120 ülkeye ihracat yapıyoruz. 1977 yılından beri farklı ülkelerle çalışıyoruz. En kısa zamanda devletimizin sektörleri belirleyip firmaları da toplayıp desteklemesi lazım. Son 10 yılda 1 milyar 500 milyon dolara yakın ihracat yaptık.”
Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tarık Sönmez: Patent, marka başvurularıyla ilgili bakanlık olarak çok ciddi çalışmalarımız var. Turquality, belki de dünyanın tek markalaşma programı. Markalaşma boyutunda firmalara dağıtım alanlarını genişletme ve farklı tedarik zincirlerine girme gibi her türlü desteği veriyoruz. Markalaşma uzun vadeli desteklenmeli. Bu konuda hemfikiriz. Türk dizi filmlerinin içine ürün yerleştirme yapılıyor bunlar yurtdışında da gösterime girdiği için o pazarlara da reklam yapılıyor.”
Güncelleme Tarihi: 02 Kasım 2017, 14:58