Kepez Arena Spor Salonu yanındaki alana, sıcak sebebiyle yüzün üzerinde vantilatör yerleştirildi. Alkışlar arasında kürsüye çıkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sözlerine 30 Mart tarihinde verilen destek için teşekkür ederek başladı. 30 Mart'tan itibaren Antalya'da fetret döneminin sona erdiğini, kara bulutların dağıldığını ve kentin bir kez daha AK Parti dediğini söyleyen Erdoğan, "Yeni dönemde eskisinden çok daha iyi çalışarak Antalya'daki farkımızı ortaya koyacağız" dedi.
Antalya'ya seçimden seçime uğrayan bir lider, bir parti olmadıklarını söyleyen Erdoğan, "Şu meydanın dili olsa konuşsa. 12 Haziran 2012'de geldik, 14 Aralık 2013'te geldik, toplu açılışlar yaptık, 1 katrilyon 211 trilyon liralık eser ve hizmet kazandırdık. 15 Mart 2014'te geldik, seçim mitingi yaptık aradan 4 ay geçti yine Antalya'dayız. Bir kez daha seçim mitingi yapıyoruz ama bu farklı. İlk defa cumhurbaşkanını seçeceksiniz, bir kez daha Türkiye'nin geleceği hakkında kararı siz vereceksiniz" diye konuştu.
"BİZİM TOPLANTIMIZA KATILAN SANATÇILARA KÜFÜRLER EDİLİYOR, LİNÇ KAMPANYASI BAŞLATILDI"
Cumhurbaşkanlığı seçimi için 5 Temmuz'da istiklal mücadelesinin ilk adımının atıldığı Samsun'dan yola çıktıklarını ve kendilerinin de yeni Türkiye'nin ilk adımını Samsun'dan attıklarını hatırlatan Erdoğan, "Son olarak dün vizyon belgemizi Türkiye ve dünyaya açıkladık. 10 Ağustos tarihine kadar durmak yok yola devam, ulaşabildiğimiz kadar ile ulaşacak ve bu büyük dönüşümü milletimizle paylaşacağız. Dün vizyon belgemizi açıklarken Haliç Kongre Merkezi'nde 4 bin kişinin katıldığı toplumdan farklı kesimden temsilcilerin bulunduğu toplantı yaptık, salonda hepinizin çok yakından tanıdığı çok değerli sanatçılarımız, sporcularımız, aydınlarımız, yazarlarımız, STK temsilcilerimiz, siyasetçiler vardı, aynı zamanda millet vardı o salonda. Toplantının ardından özellikle sanatçılarımıza yönelik medyada, özellikle sosyal medyada linç kampanyası uygulamaya başladılar. Küfür, edebe adaba uymayan, aile terbiyesinden yoksun hakaretler etmeye başladılar. Kardeşlerim işte bunların demokratlığı bu kadar. Bu insanlar burada tercihlerini bu şekilde yapacaklar diye bir şey yok ki sadece davete icabet ettiler. Bunların özgürlük anlayışı bu kadar. Kendileri gibi düşünmeyene demokrasiyi hak görmezler. Özgürlük kendi tekellerindedir, mahalle baskısı derler, diktatör derler, kendileri ne yazık ki bu yalanlarının altında kalırlar, alasını başkalarına uygularlar. Kendileri için demokrasi istediler, Kürt'ten, Laz'dan, Türk'ten, aklınıza ne gelirse Alevi'den, Sünni'den demokrasiyi esirgediler. Kendileri için özgürlük istediler, yoksullara gariplere çok gördüler" diye konuştu.
"ÖZGÜRLÜKLER ARTIK KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİL"
Artık o günlerin geride kaldığını, siyasetin, özgürlüklerin kimsenin tekelinde olmadığının altını çizen Başbakan ve Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle konuştu:
"Sanatçılar, sporcular, yazarlar onların toplantısına katılırsa iyi, bizimkine katılırsa kötü... Bunlar eski Türkiye'de kaldı, linç kampanyalarına yeni Türkiye'de izin vermeyiz. Değişimin önünü kesemeyecekler istediklerini yapsınlar. Bunlar yıllardır hem CHP'yi destekler, eski Türkiye'yi destekler, hem de Nazım Hikmet'i istismar ederek pirim sağlamaya çalışırlar. Ben buradan Türkiye'ye sesleniyorum; Nazım Hikmet'i sürgüne gönderen kim? CHP... Kardeşlerim Nazım Hikmet'e vatandaşlığını iade eden kim? AK Parti... Dersim katliamını yapan CHP, özür dileyen kim? Recep Tayyip Erdoğan... Devlet adına ben yaptım, kimin samimi olduğu, kimin istismarcı olduğu ortada."
"SANATÇILAR TEDİRGİN OLMASIN, SİZE HAKARET EDENLER NASİPSİZLERDİR"
Konuşmasında sanatçılara da seslenen Recep Tayyip Erdoğan, " Hiç çekinmeyin, tedirgin olmayın bize oy verip vermemek ayrı bir konu, bir toplumun sanatçısına kendisi gibi düşünmüyor diye hakaret edenler nasipsizdir. Ben CHP ve MHP'ye gönül veren kardeşlerine inanıyorum. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP'ye gönül veren vatandaşlarıma da sesleniyorum" dedi. Konuşması sırasında, "Dik dur eğilme bu millet seninle" sloganları üzerine Erdoğan, "Bundan endişeniz var mı? Biz sadece hakkın karşısında rükuya eğiliriz başka yok" diye konuştu.
2007 yılında TBMM'de 11'inci cumhurbaşkanını seçmek istediklerini, önlerine anlamsız engeller çıkartıldığını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Size cumhurbaşkanı seçtirmeyiz dediler. CHP yanına emekli hukukçuları, yüksek mahkemeleri, çeteleri, dönemin cumhurbaşkanını aldı, size cumhurbaşkanı seçtirmeyeceğiz dediler. O zaman biz de halka gidiyoruz dedik, önce seçime giderek milletten yetki aldık, sonra halk oylamasına gittik. Buna milletimiz yüzde 69 ile evet dedi. Şimdi merak ediyorum o zaman milletin cumhurbaşkanını seçmesine hayır diyenler şimdi milletin karşısına nasıl çıkacaklar? Bu Kılıçdaroğlu, Bahçeli, bu HDP halkın karşısına nasıl gelecek, halkı inkar ediyorsunuz, ama biz bu hareketi halkla başlattık, halkımızla devam ediyoruz ve ilk kez cumhuriyet tarihimizde cumhurbaşkanımızı sandıkta belirleyeceğiz. Vekiller değil, asıllar belirleyecek bu ne anlama geliyor? 50 yıl önce AK Parti olsaydı bugün böyle olmayacaktı."
Onlarca yıl Türkiye'nin Avrupa'da olup bitene hayranlıkla bakmakla yetindiğini, bu süreçte devletin Türkiye'de camilerle, Kur'an öğretilmesiyle, ezanın Türkçe mi okunsun aslıyla mı okunsun bununla uğraştığını söyleyen Erdoğan, "Milletin diliyle, kültürüyle, yazarlarla, sanatçılarla uğraştılar, Alevi, Sünni haklarıyla uğraştılar, Avrupa ekonomisi büyürken bizde darbe üzerine darbeler yaşandı, Avrupa ülkelerinin iş gücü kendilerine yetmedi biz büyük ülke olmak yerine o ülkelere iş gücü göndermek zorunda kaldık. Avrupa'da şu anda yaklaşık 6 milyon insanımız var. Şimdi biz de diyoruz ki size millete tepeden bakma yetkisini kim verdi, milleti aşağılama yetkisini kim verdi? Onun için diyoruz ki çekilin aradan milletle aramıza girmeyin kararı millet verecek diyoruz. 3 Kasım seçimlerine giderken ne dedik; 'yeter söz de karar da milletindir' dedik, çeteleri aradan çektik, kendilerini milletin üzerinde görenleri aradan çektik, karar verici sizsiniz, sizin yetkinizi kimse alamaz" ifadelerine yer verdi.