Başbakan Ahmet Davutoğlu, Öncelikli Dönüşüm Programları Eylem Planları kapsamında Ailenin ve Dinamik
Nüfus Yapısının Korunması Programı’nı açıkladı. Konuşmasına Fransa'da gerçekleşen terör saldırısını kınayarak başlayan Davutoğlu, "Fransa ile olan güçlü dayanışmamızı vurguluyoruz. Bu tür saldırılar bütün insanlığa yapılan saldırılardır. Hiçbir gerekçe bu tür terör saldırılarına mazeret üretmez. Bu tür saldırılardan hareketle herhangi bir şekilde ırkçı eğilimlerin ortaya çıkmasına izin vermemek hepimizin sorumluluğudur" dedi.
62. hükümetin kurulmasından sonra hemen hemen her hafta önemli reform çalışmalarına öncülük ettiklerini belirten Davutoğlu, yapılan reformlar hakkında bilgi verdi. 25 sektörel öncelikli dönüşüm programının açıklandığını hatırlatan Davutoğlu, önümüzdeki günlerde 25 sektörel dönüşüm programının kalan 7'sinin paylaşılacağını ifade etti. Davutoğlu, önümüzdeki günlerde reform çalışmalarının artırılarak sürdürüleceğini anlatarak, önümüzdeki haftalarda şeffaflık, saydamlık, yolsuzluğa karşı bir eylem planının da açıklanacağını dile getirdi. Üzerinde durulacak en önemli konunun ailenin korunması ve kadın istihdamının kolaylaştırması üzerinden nüfus yapısının da dinamikliğini muhafaza etmesi olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, ailenin korunmasının gelecek nesillerin korunması bağlamında büyük bir önem taşıdığını vurguladı. Kadınların aile ve çalışma hayatı içinde gerilime düşmemesi için yoğun bir çalışma içinde olduklarını anlatan Davutoğlu, "Burada 3 konuya dikkat çekmek istiyorum. Bir ailenin korunması. Aile ortamının korunması sadece bir gelenekselliğin korunması değil, gelecek nesillerin korunması anlamını taşır. Aile gibi bir kurum tahrip edilirse, onu bir daha yeni bir yapıyla ikame etmek mümkün değildir. Kentleşme, göç artışı, küreselleşme gibi olgular bazen insan doğasını da etkileyen sonuçlar doğuruyor. Eskiden birbirleriyle yüz yüze iletişime geçen nesiller, şimdi bazen ayrı odalarda internet üzerinden iletişime geçiyor ama yan odadaki kardeşiyle geçemiyor. Ailenin korunması bağlamında kadınların üzerindeki yükü alma konusunda kararlıyız. İkincisi, kadın istihdamı" dedi.
Üçüncüsünün ise nüfus dinamizminin korunması olduğunu belirten Davutoğlu, "Türkiye, düşünülenin aksine yaşlanma bakımından hızlı bir trend takip ediyor. Aktif üretime katılan nüfus ile bu üretime katılan nüfus arasındaki dengenin bozulmasına yol açabilir. İki büyük hedefi birarada gerçekleştirmek durumundayız" diye konuştu.
Ailenin korunması ve nüfus dinamizminin korunmasının üç bileşenden oluştuğunu anlatan Davutoğlu, birinci bileşenin aileye yönelik hizmetlerin geliştirilmesi, ikinci bileşenin aile refahının ve nesiller arası dayanışmanın artırılması, üçüncü bileşenin ise dinamik nüfus yapısının korunması olduğunu kaydetti.
"38 EYLEM PLANI VAR"
38 eylem planının olduğunu anlatan Davutoğlu, "Bunların gerçekleşmesi için yapısal reform gerçekleştiriyoruz. Öncelikle Türkiye'nin risk haritaları çıkartılacak. 500 ailenin sosyal destek anlamında denetimlerini takip edecek, yeni bir ekip oluşturuyoruz. Türkiye son dönemde sosyal destek anlamında örnek sergiliyor. Şehit ve gazi yakınları. ASDEP süreciyle bu desteklere ulaşma imkanı olmayan aileleri tespit edeceğiz. Şu ana kadar sosyal destek verdiğimiz ailelerde bu desteğin nasıl kullanıldığı. 5 bin yeni personel alacağız. Bu da önemli bir istihdam kaynağı olacak. Özellikle psikolojik rehberlik ve danışmanlık alanı, psikoloji, sosyal destek alanında 5 bin istihdam. Üzerlerindeki GPS'le ailelerle yaptıkları iletişimi takip edeceğiz" diye konuştu.
Doğum nedeniyle ücretsiz izinlere derece kademe ilerlemesi yapılacağını belirten Davutoğlu, bu yeni düzenlemeyle borçlanma yapmaksızın derece ve kademe ilerlemesinin sağlanacağını ifade etti. İkincisinin doğuma bağlı yarı zamanlı çalışma konusunda yeni düzenlemeler yapılması olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Yapacağımız düzenlemeyle analık izni bitiminden sonra ilk çocuk 2 ay, ikinci çocuk 4 ay, üçüncü çocuk ve üzeri için 6 ay tam ücret alarak yarı zamanlı çalışacaklar. Yarı zamanlı ücreti işveren, geri kalan izinli sayılan zamanları ise devlet olarak karşılayacağız. 0-12 aylık evlat edinenleri aynı kapsama alacağız. Çoğul gebelik halinde bütün bu süreler uzatılacak, bütün ücretin tamamını devlet karşılayacak" ifadelerini kullandı.
Davuoğlu, üçüncüsünün çocuk okul çağına gelene kadar kısmi çalışma getirilmesi olduğunu belirterek, "30 saate kadar kısmi çalışma hakkı getireceğiz. Bu dönemde ebeveyn işinden olmayacak, (aylık)30 saat çalışarak işinden olmayacak" diye konuştu.
Dördüncüsünün prematüre doğum, annenin vefatı halinde izinlerin yeniden düzenlenmesi olduğunu anlatan Davutoğlu, memurlar için prematüre doğumlarda ilave izin hakkının da sağlanacağını dile getirdi. Başbakan Davutoğlu, beşincisinin İş Kanunu kapsamındaki babalık izinlerinin yeniden düzenlenmesi olduğunu kaydederek, "İşçiye eşinin doğum yapması halinde 5 gün izin vereceğiz. Babanın kahve köşelerinde olmasını teyiden anneden de benim yanımdaydı gibi bir yazı alabiliriz. Baba eşine destek olmak için bir hafta süreyle izinli sayılacak" şeklinde konuştu.
ANNE VE BEBEĞE İLK ALTIN DEVLET'TEN
Altıncısının çocuğun yüzde 70 engelli olması durumunda, işçilerin çocuğunun hastalanması halinde bir yıl içinde on güne kadar ücretli izin verilmesinin sağlanması olduğunu belirten Davutoğlu, "Çocuk hastaneye gitmesi gerekiyor, elde doktor raporu var. Bu durumda ebeveynlerden hangisi müsaitse 10 güne kadar izin kullanabilecek. Şu anki uygulamalara baktığınızda kendisi veya eşinin kamuda doğum yapması durumunda 192 lira gibi bir para hesabına yatıyoruz. Buna bir düzenleme getiriliyor, anneye yatıralım dedik. Bundan sonra memurlar için uygulamayı genişletiyoruz. Her bir anneye ilk çocukta 300, ikinci 400, üçüncü çocuk için ise 600 TL anneye doğrudan yardım ulaşacak. Anneye ve bebeğe ilk altını devlet takacak. Sembolik olarak bizim annelerimize verdiğimiz değeri, fedakarlıkların nişanesi olarak her bir anneye doğum gününde bu hediye takdim edilecek. Bu hediyeyi hak eden annelerdir" dedi.
Yedincisinin kreş ve gündüz bakımevlerinin vergi teşviklerinden istifade etmesi olduğunu anlatan Davutoğlu, böylece çalışan kadınların çok daha iyi şartlara çocuklarını bırakabileceğini ifade etti. Sekizincisinin belediyelere kreş ve gündüz bakımevi kurma yükümlülüğü getirilmesi olacağını belirten Davutoğlu, bunların pratik olarak hemen uygulamaya geçirilecek uygulamalar olduğunu dile getirdi.
GENÇLER İÇİN ÇEYİZ HESABI
Gençlerde evliliği teşkil etmek için çeyiz hesabının olacağını anlatan Davutoğlu, "Bu kez biz ebeveynleri tasarrufa teşvik, gelin alırken ben ne yapacağım düşüncesinden aileleri kurtarmak için ebeveynlere çeyiz hesabı gibi bir uygulamaya düşünüyoruz. 18 yaşından itibaren kullanılacak bir tasarruf hesabı olacak. Ebeveyn ne kadar yatırmışsa ortalaması yüzde 15 civarı devlet katkı yapacak. Yüzde 15 ortalama bir rakam, bazı kademelendirilmiş bir model geliştirmeyi düşünüyoruz. Böylece gençlerimizin iş, eş, aş üçü birden olabilmesi için iş sahibi olması, eş sahibi olması için de devlet bizzat devreye girecek. Anneye gönderdiğimiz bir altınla da o duayı yapacağız" ifadelerini kullandı.
İkincisinin kötü alışkanlıkları ve bağımlılıkları azaltmaya yönelik hizmetlerin daha etkin hale getirilmesi olduğunu anlatan Davutoğlu, "Uyuşturucu ve istismara maruz kalan çocuklar için çocuk destek merkezleri kuracağız. Beni en fazla mutlu eden reformlardan biri şehit ve gazi yakınlarının istihdamı için onlara iş vermemiz ve koruma altındaki çocuklara iş imkanı sağlamamız" dedi.
Üçüncüsünün evlilik öncesi eğitim programları, aile danışmanlığı gibi programların yaygınlaştırılması olduğunu anlatan Davutoğlu, "O aşamaya geçmeden önce bütün gençlerimizin istemeleri halinde evlilik öncesi eğitimden geçmeleri aile danışmanlığı merkezinde ele alacağız" diye konuştu.
Anne ve bebeğin yalnız kalabileceği çevre şartlarının oluşturulmasına gayret edileceğini anlatan Davutoğlu, beşincisinin engelli, çocuk ve yaşlıların rahatlıkla hayatlarını sürdüreceği şehir modelleri geliştirilmesi olduğunu ifade etti. Altıncısının yaşlı hizmet merkezlerinin sayısının artırılması olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Faaliyet alanlarını geliştireceğiz. 65 yaş üzerine getirdiğimiz kolaylıkları herkes biliyor, merkezlerde yaşlılara en iyi şekilde hizmet sunacağız" dedi.
"KADINA ŞİDDET KONUSUNDA DEVLET OLARAK TEDBİR ALMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
7 madde hakkında bilgi veren Davutoğlu, "Ayrı bir kampanya başlatmayı düşünüyoruz. Kadına ve çocuğa karşı şiddet konusunda çok kapsamlı bir seferberlik başlatacağız. Ailenin esası muhabbettir, her şeyi bir diğeri için verebilme kararlılığıdır. Dün mülteci kamplarından etkilenmiş çocuklarla beraberdik. Biz şiddet gören kadın, çocuklarımıza arzu ettikleri muhabbeti göstermeye kararlıyız. Çok geniş bir kampanyayla kadına karşı şiddet konusunda devlet olarak tedbir almaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Bu programla bir taraftan kadınların aile sorumluluklarını yerine getirmelerini teşvik ettiklerini, diğer taraftan aile sorumluluğunu yerine getiren kadınların işlerinde kademe kaydetmesini sağladıklarını belirten Davutoğlu, kadının istihdama katılmasının da desteklendiğini ifade etti. ASDEP projesi hakkında bilgi veren Davutoğlu, bu projenin Kırıkkale, Sakarya ve Rize’de başlayacağını dile getirdi.
DÜZENLEMELERİN BÜTÇEYE YÜKÜ
Davutoğlu, konuşması sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bütün bu düzenlemelerin bütçeye yükünün sorulması üzerine Davutoğlu, "Bazı maliyetler vardır ki sayısal olarak ifade edilemez. Bunların bütçeye yansıması olacak. Her anneye bir doğum hediyesi göndermenin maliyet olarak bütçede karşılığı olacak. Bütün bu maliyetlerden daha fazla maliyet sosyal maliyettir. Bütün bu tedbirler alınmazsa acaba işime mi devam edeyim çocuğuma mı bakayım? Bu telafi edilemez bir maliyettir. Bizim temel hedefimiz kadın istihdamı bağlamında çocuğunu ihmal etmemesini oluşturacak şartları oluşturmak. Kadınlarımızın doğum sonrasındaki en hassas dönemlerinden böyle bir psikoloji yaşamalarının önüne geçiyoruz. Yarı zamanlı çalışma hakkı tanıyoruz, tam ücret alarak" dedi.
"ÖNÜMÜZDEKİ HAFTALARDA İSTİHDAMI TEŞVİK PAKETİ AÇIKLAYACAĞIZ"
Kadın istihdamı konusunu değerlendiren Davuoğlu, "Eğitim son yıllarda Türkiye'de bir taraftan çok olumlu bir taraftan da diğer göstergeleri etkiyen sonuç çıkıyor. Geçen yıl bir milyon 300 bin, 2009'dan, krizden bu yana yaklaşık 6 milyon istihdam oluştu. Dünyada en fazla istihdam oluşturan ülkelerden biri Türkiye, oransal olarak geçmiş dönemlerde şöyle deniyordu aman doğum kontrolü yapalım, devlet üzerinde istihdam baskısı oluşmasın. Bu politikalar olmamış olsaydı, Türkiye üretmekte güçlük çeken bir hale dönüşebilirdi. Aksine hükümetlerin görevi dinamik nüfusu temin etmek. bunun bizim üzerimize ekonomik maliyetin olacağını bile bile bunu yaptık. Bizim görevimiz nüfusu azaltmak değil, nüfusu artırarak işsizliği çözmek. Kadınlarımız çalışacaklar istemeleri halinde, çalışırken aile hayatından çocukların görmek istediği ilgiden fedakarlık etmeyecekler. Kız-erkek çocuk ayrımı yapmadan bütün çocuklarımızın en iyi eğitimle hayata hazırlanmaları bizim görevimizdir. Babalar ve annelerin birbirilerini desteklemeleri ve bu destek çerçevesinde aile ve iş hayatını düzenlemeleri önemli. Önümüzdeki haftalarda istihdamı teşvik paketi açıklayacağız" açıklamasında bulundu.
Özel sektör işverenlerinin bu uygulamalardan ne kadar memnun olacağının sorulması üzerine Davutoğlu, "Alacağımız her tedbirin yan etkisi olabilir ama o yan etkiyi minimuma indirmek önemli olan. Kadın yarı zamanla çalışacak dediğimizde. 40 saat çalışıyorsa 20'sinin özel sektör, 20'sini devlet ödeyecek. Özel sektör bazı alanlar var ki zaten kadın çalışmasını öncelikleyen alanlar olabilir. Özel sektörde kadın istihdamını teşvik edecek unsurları gözönünde bulundururuz. Şu anda 2.1 olan optimum düzeyin altına inmemesine özen göstereceğiz, bu oranın artarak dinamik nüfusun bozulmamasını sağlayacağız" diye konuştu.
Kadına yönelik şiddete ilişkin bir soru üzerine Başbakan Davutoğlu, "Kadınlarımıza dönük şiddet konusunda alınan tedbirler artırılarak devam edecek. Şiddet olgusu, zihniyetle ilgili bir mesele. O zihniyeti değiştirmeden alacağınız yasal tedbirlerin hep bir sınırlaması oluyor. Her türlü şiddetin olmaması için elimizden gelen çabayı göstereceğiz" dedi.
Panik butonuna ilişkin soru üzerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam da, "Panik butonu sisteminin pilot aşamasının sonuna geldik. Onu biraz daha revize etmemiz gerektiği sonucu çıktı" karşılığını verdi.
DOĞUM İZNİ SÜRESİ
"Doğum izni süresi kademeli olarak artırılıyor mu?" sorusuna Davutoğlu, "Şu anki doğum izni konusunda bir değişiklik yok, 16 hafta kalıyor. 16 haftalık izinden sonra 8 hafta daha, ikinci çocuk 16, üçüncü çocuk için 24 hafta ekliyoruz. Bu süre içinde anneler yarı zamanlı çalışacaklar, 16 hafta bitince anne çocuğuyla kopuş yaşıyor. Getirdiğimiz düzenlemeyle yarı zamanlı çalışacak ama tam zamanlı ücreti alacak. Bütün bu süreç bittikten sonra daha çok çocuğuma vakit ayırmak istiyorum dediğinde 30 saat çalışacak, kademeli bir şekilde çocuğuyla anne eğitim yaşına kadar beraber olabilecek" karşılığını verdi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ise aynı soruya, "İşveren tarafıyla defalarca bunu konuştuk. Burada önemli olan çalışan kadınımızın işyerinden uzun süre ayrı kalmaması. 16 haftayı sabit tutup da, 16 haftadan sonra çalıştığı işyerinden kopmaması sağlıyoruz. Ne bebeğinden uzak kalıyor ne de işinden kopuyor. İş dünyamız açısından bunun olumsuz bir etkisi olacağını beklemiyoruz. Detaylı istişareleri yaptık" cevabını verdi.
YASAL DÜZENLEMELER
Yasal düzenlemelere ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, "Burada üç kategori var. Bir kısmı hemen devreye girecek olan yönetmelik gerektirmeyen uygulamalar, ASDEP, ikincisi yönetmelik ya da genelgeyle uygulanacak olanlar. Bu tür izinler gerektiren yasal düzenleme gerektiren hususlar da muhalefetin olumlu bakacağına inanıyoruz. Yasal düzenlemeyi seçimlerden önce tamamlayıp, yürürlüğe girmesiyle o haktan yararlanacaklar" şeklinde konuştu.
BABALIK İZNİ
"Babalık iznini olduğundan fazlaya çıkarmayı düşünüyor musunuz? Annelerin erken emekliliğini kapsayan bu şuandaki anneleri kapsayacak mı? Çocuk sayısı sınırlaması olacak mı?" sorusu üzerine Davutoğlu, "Babalığın kendisi teşviktir. Bütün çileyi anne çekiyor, baba çocuğu kucağına alıyor. Teşviki hakeden anneler. Babalığa teşviki, 3 gün olan hakkı sadece memurlara olan hakkı bütün çalışanlara 5 gün, cumartesi-pazar sayılmadığı için 7 güne çıkmış oluyor" diye konuştu.
"ÇEYİZ HESABI HEM KIZ HEM ERKEK ÇOCUKLARI İÇİN OLACAK"
Çeyiz hesabının hem kız hem erkek çocukları için olacağını anlatan Davutoğlu, "Evlilik cüzdanını ibraz ettiği anda devlet katkı payını alacak. 21 yaşında evlendi diyelim, babası ve annesi onun için 100 bin lira biriktirmişti, evlilik cüzdanını ibraz edecek, 115 bin alacak. İki çocuk için bu oranın yüzde 30'a çıktığını düşünün, ayrı ayrı tasarruf hesabı oluşturulmuşsa" şeklinde konuştu.
Toplantıya Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz da katıldı.