Davutoğlu: 'DEAŞ'a gösterilen tepki PKK'ya gösterilmiyor'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 'Maalesef uluslararası toplumda bazen DEAŞ'a karşı gösterilen tepki Türkiye'de son iki ay içinde birçok sivil ve emniyet görevlisi, askere yönelik alçakça saldırıları yürüten PKK'ya karşı gösterilmiyor olabiliyor' dedi.

Davutoğlu: 'DEAŞ'a gösterilen tepki PKK'ya gösterilmiyor'
banner98
 Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suudi Arabistan'ın Mina kentinde şeytan taşlama için beklenen bölgede izdiham çıkmasına ilişkin, "Biraz önce Diyanet İşleri Başkanımızla tekrar konuştum, daha önce zikredilen 18 ulaşılamayan hacımızdan 4'üne ulaşılmış, şu anda ulaşılmak için çaba sarf edilen 14 hacımız var. İnşallah, onlara da sağ salim ulaşma imkanı hasıl olur" dedi. 

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Birleşmiş Milletler 70. Genel Kurulu'nda düzenlenecek zirvelere katılmak üzere New York'a yapacağı ziyaret öncesi Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu, "Bu bayram sevincini yaşarken hacdan aldığımız haber hepimizi üzüntüye gark etti. Hac'da vefat eden bütün kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. İslam dünyası bugün büyük bir hüzün içerisindedir. Biraz önce Diyanet İşleri Başkanımızla tekrar konuştum, daha önce zikredilen 18 ulaşılamayan hacımızdan 4'üne ulaşılmış, şu anda ulaşılmak için çaba sarf edilen 14 hacımız var. İnşallah, onlara da sağ salim ulaşma imkanı hasıl olur. İslam ülkesi Diyanet İşleri Başkanımızdan yardım talep etti, özellikle de hac ve sağlık hizmetleriyle ilgili olarak bütün Müslümanların yardımına hazır olmaları için gerekli talimatları verdi Diyanet İşleri Başkanımız. Elimizden gelen bütün yardımlarla yanlarında olacağız" ifadelerini kullandı.

Bugün bayram vesilesiyle Diyarbakır ve Yüksekova'ya ziyaret gerçekleştirdiğini anlatan Davutoğlu, sabah Diyarbakır Ulu Cami'de Diyarbakırlı vatandaşlarla beraber olduğunu ve Diyarbakır'da gördüğü olumlu atmosferden son derece memnun olduğunu ifade etti.

"Allah'ın huzur ve nice bayramlara ulaştırmasını niyaz ederim" diyen Davutoğlu, Diyarbakır'dan sonra Yüksekova'daki tümene bir ziyaret gerçekleştirdiğini, bütün ilgili komutanlarla birlikte asker ve korucularla bir arada olduklarını ifade etti. Sabah kahvaltısında, Diyarbakır’da terör örgütü PKK tarafından katledilen Osman Saim Çetin’in evine taziye ziyaretinde bulunduğunu belirten Davutoğlu, bu ziyarete aynı saldırıda hayatını kaybeden Şeyhmus Sanır'ın ailesi de katıldığını hatırlattı.

Kurban kesimine müteakiben askerlerle birlikte olduklarını anlatan Davutoğlu, "Askerlerimizde gördüğümüz kararlılık ve fedakarane çalışma dolasıyla bütün Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet birimlerimize teşekkür ediyorum. Böyle dönemlerde zor şartlardan geçiyor olsak, millet ve vatan görevi yürüten emniyet birimlerimizin gösterdiği fedakarlıklarla bu zor dönemlerimizi aşıyoruz. Bütün askerlerimize, polislerimize, onların ailelerine de bu fedakarane çalışmaları dolayısıyla takdirlerimi iletmek istiyorum" diye konuştu.

"BU, BAŞBAKAN OLARAK KATILACAĞIM İLK BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GENEL KURULU OLACAK"

Davutoğlu, Birleşmiş Milletler 70. Genel Kurulu'na katılmak üzere New York'a yapacağı ziyareti hatırlatarak, birçok zirveye katılacağını ve bu ziyaretin Başbakan olarak katılacağı ilk Birleşmiş Milletler Genel Kurul olacağını ifade etti.

Genel Kurul kapsamında yapacağı temaslar hakkında bilgi veren Davutoğlu, ilk zirve olarak, 25-27 eylül tarihleri arasında devlet ve hükümet başkanları zirvesine katılacağını ifade etti. Bu zirvede, aşırı fakirliğin ortadan kaldırılması, temel eğitime erişilirliğin artırılması, anne çocuk sağlığının geliştirilmesinde Türkiye'nin örnek bir performans sergileyerek çok başarılı olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, küresel düzeyde ülkeler bakımından aynı başarının sağlandığını söylemenin çok güç olduğunu dile getirdi. Bu zirvede Senegal Cumhurbaşkanı ile birlikte eş başkanlık yapacağını anlatan Davutoğlu, G-20 dönem başkanlığı kapsamında yapılan çalışmaların da değerlendirileceğini belirtti.

İkinci önemli zirvenin küresel anlamda bütün insanlığı ilgilendiren, iklim değişikliği olduğunu anlatan Davutoğlu, iklim değişikliğinin finansmanı konusunda, devlet ve hükümet başkanının katılımıyla çalışma yemeği yapılacağını ifade etti.

Üçüncü önemli zirvenin, ABD Başkanı Barack Obama'nın ev sahipliğinde 28 Eylül'de gerçekleştirilecek olan 'Barışı Koruma Liderler Zirvesi olduğunu söyleyen Davutoğlu, özellikle çatışma bölgelerinde emniyet ve askeri katkı sağlanan alanlarda yapılan çalışmalarla ilgili bilgi aktaracağını ve Türkiye'nin bu alanda öncü ülkelerden olduğunu söyledi.

OBAMA'NIN EVSAHİPLİĞİNDEKİ TERÖR ZİRVESİ

Dördüncü zirvenin 29 Eylül'de Obama'nın ev sahipliğinde gerçekleştirecek olan 'Terörle, Şiddete Varan Aşırıcılıkla Mücadele Zirvesi' olduğunu belirten Davutoğlu, "Bu da kısıtlı sayıda devlet ve hükümet başkanının katıldığı, özellikle Suriye'deki gelişmeler sonrası DEAŞ'a karşı yürütülen mücadele, aşırılıklarla yürütülen mücadele ile ilgili olarak derinlemesine bir görüş alışverişinin yapılabileceğini çalışma olacak. Terörle mücadele konusunda en öncü ülkeler arasında yer alan ve terörden en fazla mağdur olan ülkeler arasında yer alan Türkiye Cumhuriyeti'nin görüşleri bu zirvede gündeme getirilecek. Burada yapacağımız en temel vurgu da 'iyi terörist, kötü terörist'. Terörizmin her türlüsüne aynı kararlılıkla mücadele etme zaruretini bu zirvede bir kez daha dile getireceğiz. Bu bizim için önemli, çünkü maalesef uluslararası toplumda bazen DEAŞ'a karşı gösterilen tepki Türkiye'de son iki ay içinde birçok sivil ve emniyet görevlisi, askere yönelik alçakça saldırıları yürüten PKK'ya karşı gösterilmiyor olabiliyor. Bizim için terörün ne dini, ne etnik kimliği olabilir. Teröre karşı bütün uluslararası toplumun aynı kararlılıkla mücadele etmesi ilkesini gündeme getireceğim, bu çerçevede görüşlerimizi vurgulayacağız" diye konuştu.

30 Eylül'de BM Genel Kurulu'na hitap edeceğini kaydeden Davutoğlu, "Bu hitabımda da Türkiye'yi doğrudan ilgilendiren konulara da mülteciler başta olmak üzere Filistin ve Ortadoğu sorunu çerçevesindeki kanaatlerimiz, Kudüs'te yaşanan son gelişmelerle birlikte, küresel, ekonomik ve siyasal krizlere dönük olarak ülkemizin perspektifini bu konuşmada dile getireceğim" dedi.

Konuşma yaptığı gün, Filistin Bayrağı'nın göndere çekileceğini belirten Davutoğlu, Dışişleri Bakanı olarak 29 Kasım 2012'de Filistin adına konuşan tek Dışişleri Bakanı olduğunu söyledi. Yaptığı konuşmayı hatırlatan Davutoğlu, "Yoğun gayret ve çabalarımızla, bu zirvede Filistin bayrağı diğer bayraklarla eşit şekilde göndere çekilecek. Bir gün, bütün Filistin topraklarının hür ve bağımsız bir Filistin Devleti altında özgürlüğe kavuşacağına dair olan inancımı BM toplantılarında dile getireceğim. İnşallah o günlere de şahit oluruz" şeklinde konuştu.

Bir diğer önemli zirvenin 23-24 Mayıs 2016'da Dünya İnsani Zirvesi olduğunu ve bu zirvenin Türkiye'de toplanacağını hatırlatan Davutoğlu, bu çerçevede BM'de yapılacak toplantıda BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'la birlikte dünya insani zirvesinin hazırlıklarının diğer ülkelerle paylaşma imkanı bulacağını ve bu zirvede insanlığın sorunlarının tartışılacağını kaydetti.

Göç ve Kalkınma Küresel Formu dönem başkanlığı sıfatıyla ayrı bir konuşma yapacağını belirten Davutoğlu, göç ve mülteci konularının ele alınacağı toplantıda bu konuların ele alınacağın ifade etti. Davutoğlu, Edirne'ye yürüyen mültecilerin sorunlarının bütün ülkelerle paylaşma konusunda söz verdiğini belirterek, ilgili bütün liderlerine mülteci sorunları konusunda yazılan mektubun gönderildiğini dile getirdi. Davutoğlu, birçok ülkeyle istişare yapılacağını ve BM gündemine bu konunun getirileceğini dile getirdi.
Bu zirveler yanında çok sayıda ikili görüşmenin gerçekleştirileceğini anlatan Davutoğlu, ekonomi alanındaki toplantılara katılacağını ifade etti.

"SUUDİ ARABİSTAN KRALI VE VELİAHT PRENSİNE TAZİYELERİMİZİ İLETEN MESAJLAR GÖNDERİLDİ"

Davutoğlu, konuşması sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Hac'da yaşanan facia konusunda, Suudi yönetiminin ihmali olduğunu düşünüyor musunuz" sorusuna Davutoğlu, "Şu anda, olayın acısını yaşıyoruz, bütün İslam dünyası. Suudi Arabistan Kralı ve veliaht prensine taziyelerimizi ileten bir iki mesaj gönderildi. Dolayısıyla, şu anda öncelikli konumuz bir an önce bu acının yaraların sarılması ve vefat edenlerin kimliklerinin tespit edilmesi başta olmak üzere bu acı olayın sonuçlarının mümkün olduğunca telafi edici adımlarla acıya, hüzüne indirgenmesi. Ancak, tabii, bu konuların basiretle, dirayetle ve soğukkanlılıkla ele alınması lazım. Şu anda önemli olan bu acının telafi edilmesi yönünde. Bu kazalar tekrar tekrar tekerrür ediyor, ümit ediyorum ki Suudi Arabistan'da bütün bunlardan yeterli tecrübeler çıkartıp gerekli adımları atacaktır" cevabını verdi.

SURİYELİ SIĞINMACILARLA İLGİLİ KALEME ALINAN MEKTUP

Suriyeli sığınmacılarla ilgili yazılan mektuba ilişkin soru üzerine Başbakan Davutoğlu, "ABD Başkanı Obama, AB Hükümet başkanları yani 27 AB ülkeleri (Güney Kıbrıs Rum Yönetimi dışında) mektuplar yazıldı. AB Konseyi ve Komisyonu başkanı, BM Genel Sekreteri, BM Genel Kurul Başkanı, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, Avrupa Parlamentosu Başkanlarına yazdım" dedi.

Daha kapsamlı olarak da BM Genel Kurul'nda yaptığım konuşmada, orada bulunan hükümet başkanlarına ve devlet başkanlarına bunun dile getirileceğini anlatan Davutoğlu, "Mektupta önemli olan vurgu, Avrupa Birliği'ne yazdığım ve ABD Başkanına farklı kendi içinde teklifler de içeren hususlar barındırıyor" diye konuştu.

Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği arasında üçlü bir mekanizma oluşturulması konusunda teklifte bulunduklarını belirten Davutoğlu, Türkiye olarak mekanizma teklifi anlamında tasarının hazırlandığını ve hükümet başkanlarına bunun iletildiğini söyledi. Atılacak adımlar bağlamında dün Çipras'la yaptığı telefon görüşmesinde Türkiye ve Yunanistan'ın mülteciler konusunda neler yapabileceğine ilişkin teklifte bulunduğuna işaret eden Davutoğlu, Türkiye'nin Almanya ve Yunanistan arasında üçlü bir çalışmanın yürütülmesi teklifinde bulunduğunu ifade ettiğini söyledi.

Temel itibarıyla mektuplarda vurguladığım hususa değinen Davutoğlu, üç ayaklı bir stratejiye ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Birinci ayağın, daha fazla mültecinin gelmesini engelleyecek şekilde atılacak adımlar olduğunu anlatan Davutoğlu, "Sorunun çözülmesi, Irak'ta DEAŞ'a karşı yürütülen mücadelede ve konunun kaynağında yok edilmesi için atılacak adımlar. 3 yıldır uluslararası topluma çağrıda bulunuyoruz, Suriye halkının Suriye içinde güvenli olarak bir bölge ihdas edilmeden mülteciler sorununa çare bulunmaz" diye konuştu.

İkinci ayağın 'şuanda mülteci olanların yönetimi' olduğunu belirten Davutoğlu, üçüncü ayağın ise barışın Suriye'ye gelmesi durumunda mültecilerin geriye dönmesi için hazırlıkların yapılması olduğunu söyledi. Geriye dönüş konusunda da planlamanın yapılması gerektiğini anlatan Davutoğlu, liderlere gönderilen mektuplar çerçevesinde uluslararası topluma teklifte bulunduklarını hatırlattı.

İKİ YENİ BAKAN DA TOPLANTIYA KATILDI

Davutoğlu'nun Esenboğa Havalimanı'da düzenlediği basın toplantısında, çiçeği burnunda iki yeni Bakan olan, Avrupa Birliği Bakanı Beril Dedeoğlu ile Kalkınma Bakanı Cüneyd Düzyol da yer aldı. Başbakan Davutoğlu, "İki yeni bakanımıza da hayırlı görevler diliyorum" dedi.  

Güncelleme Tarihi: 24 Eylül 2015, 21:50
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0