'Hayır' blokunda olanların önemli bir kampanya sürdüremediklerini gördüğünü kaydeden Erdoğan, anket sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerinde ilk kez oran açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, anket sonuçlarına ilişkin, “Şu an itibarıyla tüm araştırma gruplarından bize gelenler, hepsi de hemen hemen olumsuzu hiç yok, hepsi 'evet' istikametinde. Ama bakıyorsunuz aralarında birer, ikişer, üçer puan var. Bunların içerisinde açık ara olanlar da var. Pazar günü öyle zannediyorum ki, çok çok farklı bir netice de 'evet' lehinde gelebilir. 'Evet' lehinde çıkacak olan bu netice, milli iradenin bu yeni yönetim sistemini ne denli benimsediğini de ortaya koyacaktır. Oranı 55'in altında gösterenler de var, 55-60 aralığında gösterenler de var” dedi.
“Aldıkları paraları dolaylı yollarla dağa gönderiyorlar”
AGİT İnsan Hakları Ofisi Direktörü Michael Link'in Die Welt Gazetesi'ne yaptığı açıklamalara tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Buranın başı şu anda bir Alman ve Almanya'nın Türkiye'ye karşı tutumunu görüyoruz. Sen bir defa HDP'nin üyesi misin? Devlet CHP'ye de para yardımı yapıyor, aynı oran olarak eşit oranda, diğer partilere de HDP'ye de ciddi manada para veriyor. Birinci derecede para alan devletten AK Parti'dir, ikinci derecede CHP'dir, üçüncü derecede HDP'dir. Bunlar aldıkları parayı nerede kullandılar? Seçim kampanyasında mı kullandılar? Bunlar aldıkları paraları dolaylı yollarla dağa gönderiyorlar, sıkıntı burada. Kampanyada harca... Ben hiçbir yerde onların propaganda şeylerini görmüyorum. Niye? Harcamıyorlar, çünkü başka yerlere gitmesi lazım o paranın" ifadelerini kullandı.
“CHARTER SCHOOL’LARDAN 750 MİLYON DOLAR YILDA GELİR ELDE EDİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fetullah Gülen’in iadesi konusunda yöneltilen bir soru üzerine, "Ümidimi kaybetmek istemiyorum, yani hala ben bu ümidimi koruyorum. Temennim odur ki, Amerika bu yanlışı görmüştür. Dolayısıyla artık bu şarlatanı ülkesinde barındırıp, başına bela etmemeli. Tabii bu şarlatanla beraber, bu şarlatanın bütün yavruları da orada. Orada karargahı kurmuşlar. Charter School’lardan 750 milyon dolar yılda gelir elde ediyor. Ve bunların hepsi muvazaalı gelirler. Bütün bunlar nereye harcanıyor? İşte bakıyorsunuz, kongre üyelerine bunların paralar verdiğini, bunların tespit edilerek, biz bunların hepsini kendilerine ilettik. Dosyalar, vesaire bunların hepsi, 80-85 koli evrak gönderdik. Ama nedense bunları idari bir tasarrufla dahi bu adamı hala içeri almayışları düşündürücü" dedi.
“TÜRKİYE BUNLARIN ŞAMAR OĞLANI DEĞİL”
Avrupa Birliği ile ilişkilerine yönelik bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Pazardan sonra Sayın Başbakanla, hükümetimizle oturup konuşacağız bunları. Çünkü Avrupa Birliği’nin 54 senedir bize çektirdiği çile yeter. 54 sene, böyle bir ülke yok. Hiçbir ülkeye bunlar böyle çile çektirmediler. Türkiye herhalde bunların şamar oğlanı değil, herkes haddini bilecek" ifadelerini kullandı.
“YETER Kİ KALİFİYE ELEMAN OLSUN”
Suriyelilerin Türk vatandaşlığına alınmasına ilişkin yapılan eleştirileri değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu insanların içinde çok ciddi meslek sahibi olanlar var. Doktor olanlar var, öğretmen olanlar var, eczacı olanı var, avukat olanı var. Değişik mesleklerde aralarında binlerce, on binlerce insan var. Şimdi diyoruz ki, birinci derecede bu insanlardan biz niye istifade etmiyoruz? Bir defa bizim şu andaki işçi çalıştırma anlayışımız veya bu konudaki yasal düzenlemelerimize baktığımız zaman, tabii ki biz vatandaş olmadığı sürece çalıştıramayız. O zaman ne olur bu? Kaçak işçi çalıştırma anlayışı içerisinde suç. Öyleyse bu adımı atmak, bunların içerisinde önce kalifiye olanları değerlendirme imkanı var. Bu kalifiye olanlar değerlendirilebilir mi? Bakın bunun altını çiziyorum; kalifiye. Yeter ki kalifiye eleman olsun. Ve bu kalifiye elemanlardan istifade etmek suretiyle bu kaçak işçiliği bir tarafa koymak” şeklinde konuştu.
"Türkiye'nin eyalet sistemi vesaire gibi problemi, derdi yok"
Rejim değişikliği konusundaki iddiaları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu, çok üzücü bir şey. Yıllardır, 40 yıllık siyasi hayatımda benim böyle bir iddiam; 'rejim değişecek' diye olmamıştır. Rejim, 1923'te bitmiştir ve bu cumhuriyettir. Şu anda bizler cumhuriyetin özellikle içindeki aktörler olarak bugüne kadar bu sistemi öyle veya böyle aldık geldik. Ama bu sistem ihtiyaçlara cevap vermiyor. Bu vücuda bu sistem dar geliyor. Tabii burada dert başka. Şimdi işte son zamanlarda ortaya çıkardıkları bu eyalet falan vesaire gibi şeyler; hepsi buralardan neşet ediyor. Bakın bir defa Türkiye'nin eyalet sistemi vesaire gibi problemi, derdi yok. Gündemde böyle bir şey yok. Şimdi bu 18 madde, bunun içinde böyle bir şey var mı? Yok. Nereden çıkıyor bu, kim uyduruyor bunu? Bozukluk burada. Böyle bir şey olmadığına göre bunu söyleyecek birisi varsa meydanlarda ya ben söyleyeceğim ya da AK Parti'nin genel başkanı, Başbakan söyleyecek. Böyle bir şey bizden çıktı mı? Yok. Efendim şu söylemiş, bu söylemiş, bırakın bu işleri. Kimden söz sadır oluyor, onun bir kıymeti harbiyesi var mı yok mu, buna bakılacak. 14 senedir bu işi yapıyoruz. Hiçbir zaman böyle bir şeye teşebbüsümüz olmamıştır. Biz ülkemiz için böyle bir şeyi gündeme getirmedik. Biz hep neyi savunduk? Üniter yapıyı savunduk" ifadelerini kullandı.
"Kılıçdaroğlu, sen benden çıkana bak, Sayın Başbakan'ın ağzından çıkana bak"
Referandumda millete 'evet' oyu çağrısını yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bizim bayrağımızı kongre salonlarında asmayan namertler var. Yurtdışına gitmeyin, burada yapılan kongrelerde asmıyorlar. Ey milletim yanlışa düşme, bizim bayrağımızı kongrelerinde salonlarına asmayacak kadar ihanet içerisinde olanlar var. Bunlar 'hayırcı', bunlar müşterek çalışıyorlar. Nerede bu eyalet, böyle bir şey olabilir mi? Bunların hepsi kafa karıştırmaktır. Kılıçdaroğlu bunlara sarılıyor. Kılıçdaroğlu, sen benden çıkana bak, Sayın Başbakan'ın ağzından çıkana bak. Hakkari’ye Türk bayrağı ile gidemedin. HDP’ye güvendin onlarla beraber miting yaptın. Adamları da alanlara onlar getirdi. Bunların hepsi bizim istihbarat raporlarında var. Sen kimi aldatıyorsun, çok aldattın bugüne kadar bu insanları ama bundan sonra aldatamayacaksınız.”
“Pazar bayram olacak”
Pazar gününün bayram olacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Pazartesiye bırakmayalım işi, pazar, ülkenin bir bayramı olacağını düşünüyorum. Bu olayı hafife almak yanlış olur. Türkiye darbeler silsilesinden sonra milli irade ile tecelli eden bir hükümet sistemine geçiyor. Bu bakımdan çok önemli” diye konuştu.
“CHP adına bir kara lekedir”
Seçim kampanyasında ‘denize dökeriz’ lafının en çirkin, en adi, en alçakça söylenebilecek bir ifade olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk siyasi hayatı içerisinde en kıdemli parti olan CHP adına bir kara lekedir. Baykal’ın özellikle ‘hayır çıktığı zaman denize dökmüş kadar sevineceğiz.’ Bu kadar deneyimlisin bu da tabi çok çok çirkin bir ifade. Bunları kendilerine yakıştıramadığım gibi başındaki zatı zaten konuşamama gerek yok. Partinin olumsuzluğa giden kaderinin baş aktörü. Kasetle geldi büyük ihtimalle de CD ile gider, olayı bu. Çok da muhatap almaya gerek yok” dedi.
Güncelleme Tarihi: 15 Nisan 2017, 01:40