AK Parti’nin desteklediği İsmet Yılmaz’ın seçileceğine yönelik soruya Karakaya, "Niye öyle düşünüyorsunuz? AK Parti adayını destekleme olarak değerlendiriyorsunuz, Sayın İhsanoğlu’nun şansını arttırmak olarak görmüyorsunuz? Sayın İhsanoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından çatı Cumhurbaşkanı adayı olarak takdim edildi. Milliyetçi Hareket Partisi de o oluşumun içinde yer aldı. Dolayısıyla yine Sayın İhsanoğlu muhafazakar kesimin içinden gelen, önemli çevresi olan bugün Adalet ve Kalkınma Partisi içinde birçok milletvekilinin saydığı, sevdiği bir şahsiyet. 3. oylamada yeterlilik sayısı değiştiği için ilk iki tur oylamadan farklı davranış biçimi ortaya koyacaklar sayın milletvekilleri. Bu açıdan bakıldığında 3. turda belki de dördüncü tura kalacak en çok isimden birisi olma ihtimalini niye değerlendiriyorsunuz" şeklinde konuştu.
"DOĞRU BULMADIM"
CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, Bahçeli’nin açıklamalarına yönelik olarak, "Çok doğru bulmadım. Seçim yapıldı, ortada koalisyon hükümeti gerektiren bir tablo var ve muhalefet partileri Meclis Başkanlığı seçiminde ilk sınavlarını verecekler. Gönül istedi ki, muhalefet partileri bir araya gelip Adalet ve Kalkınma Partisi adayı dışında bir adayı desteklesinler ve bu aday Meclis Başkanı seçilsin. Bugün bu noktanın çok uzağına düşmüş bulunuyoruz. Bu doğru olmadı, iyi bir başlangıç yapabilirdik" değerlendirmesini yaptı.
Hamzaçebi, oylama bitmeden kesin bir şey söylemenin doğru olmayacağını kaydederek, "’Siyasette her an, her şey değişebilir’ şeklinde anlayış vardır. Ancak şu an Milliyetçi Hareket Partisi’nin dördüncü turda geçersiz oy kullanacak olması nedeniyle tablo biraz muhalefet açısından net değil" ifadesini kullandı.
İhsanoğlu’na destek verilmesi konusunda ise Hamzaçebi, "Böyle bir şey olabilir mi? Cumhuriyet Halk Partisi Sayın Deniz Baykal’ı aday göstermiş, milletvekillerimiz Sayın Baykal’ı aday göstermişler ve Milliyetçi Hareket Partisi son dakikada diyor ki, ’gelin Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek verin’. Zamanında onu Cumhurbaşkanı adayı göstermiştik. ‘Şimdi gelin İhsanoğlu’na oy verin’ demek doğru bir yaklaşım değil. Çözümsüzlüğün bir şekilde masum gösterilmesi şeklindeki bir tavırdır. Bu anlayış Meclis’ten Adalet ve Kalkınma Partisi adayının Meclis Başkanı seçilmesi gibi bir sonucu yaratır. Görünüşte ’hiç kimseyi desteklemiyorum, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne karşı direniyorum’ derken, Adalet ve Kalkınma Partisi adayı Meclis Başkanı seçiliyor ise o zaman ’bir başka ittifak var’ demektir."