MİT'e ait yardım TIR’larının durdurulmasına ilişkin davada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Yeşilkaya’nın, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nun "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılmasını istediğine değinen Böke, “Bir hukuk garabetinin çok ötesinde bir şey ifade ettiği için de çok büyük önem taşıyor. Basın özgürlüğü meselesini hukuka taşımayı kendine görev edinmiş bir siyasi anlayıştan karşılanıyor. Bir hukuk garabeti çünkü dokunulmazlığın kaldırılmış olan fezlekeden değil, fezlekesi değişmiş olan yeni bir davadan dolayı bu ceza isteniyor" diye konuştu.

“BİZ CHP OLARAK MİLLETVEKİLİMİZİN YANINDA, ARKASINDA VE BERABERİZ”

Böke konuşmasına şöyle devam etti:

“Meclis çatısı altında şuanda tartışılan anayasa teklifine CHP’nin neden karşı çıkıyor olduğunun çok açıkça somut bir örneğini yaşıyoruz burada. Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasası bakiyken hala bir demokratik hukuk devletinden söz ederken hala egemenlik kayıtsız şartsız milletindir yazısının altında bizler millet adına siyaset yaparken birileri bu rejim değişikliği girişiminden cesaret almış gözüküyor. Birde bu rejim değişikliği gerçekleşirse hukuk vatandaşlarına nasıl zulümler yapacak. Nasıl bir hukuksuzluk, pervasızlık ve nasıl bir keyfiyet düzenine savrulduğumuzun en somut örneğini bu sabah bir kez daha yaşadık. İtirazımız, isyanımız bu yüzden, haykırışımızdan, demokrasi, hukuk, cumhuriyet dememiz tam da bu yüzden. Sevgili Enis Berberoğlu bu gelişmeyle ilgili şunu ifade etti: ‘Bin tane Enis Berberoğlu feda olsun. Ama yeter ki herkes TBMM’de tek adam rejimine karşı neden direndiğimizi daha iyi anlasın’ diyor. Bende onun yol arkadaşı olarak aynı cümleyi ifade ediyorum. Biz CHP olarak milletvekilimizin yanında, arkasında ve beraberiz. Yaratılmaya çalışılan korku iklimine teslim olmayacağımız gibi kimsenin de bu korku iklimiyle teslim alınmasına asla izin vermeyeceğiz.”

Anayasada açıkça anayasa değişikliği tekliflerinin oylamalarının kapalı yapılması gerekliliğinin yazdığını belirten Böke, “Göz göre göre açık oy kullanılıyor. Anayasa açıkça yok sayılıyor. Bu anlayışla iş yapanların yazacağı yeni bir anayasadan bu ülkeye asla hayır gelmez” ifadelerini kullandı.

Rejim tartışmalarına değinen Böke, hükümete çağrıda bulunarak, şunları kaydetti:

“Gelin bu anayasa teklifini vakit kaybetmeden meclisten çekin, lütfen gerekiyorsa kenara çekilin yarattığınız tahribatı tamir edecekler gelip bu işi düzeltsinler. 14 yıldır yorduğunuz Türkiye ekonomisi bir siyasi macerayı daha kaldırabilecek güçte değil. Bu kantar bu sıkleti çekmez. Dün Merkez Bankası bir müdahale yaptı. 1,5 milyar dolar dövizi piyasaya bıraktı. Etkisi 15 dakika sürdü. 15 dakikada 1,5 milyar dolar eridi TL değer kaybetmeye devam etti. Türkiye’nin içine girmiş olduğu bu ekonomik bunalımın nedeni siyasidir. Türkiye yeniden bir demokrasi olma kararlılığı sergilemeden OHAL ve rejim değişikliğinden vazgeçilmeden adil etkin bir ekonomiyi sağlayacak reformlar yapılmadan bu iş çözülemez. Ne yapılması gerektiği çok aşikar. Israr edilenden vazgeçilmesi gerekiyor. Ülkemizi de cumhuriyetimizi de bu ekonomiyi de geleceğimizi de sokakta bulmadık. Çekileceksiniz ne gerekiyorsa biz yapmaya hazırız. Ne yapılması gerektiğini de biliyoruz. Türkiye her anlamda bir yol ayrımında ya demokrasi güçlendirilecek hep beraber zenginleşeceğiz kalkınacağız ya da bu teklifle kurulacak tek adam rejimiyle hep beraber fakirleşeceğiz. Bugün önümüzdeki günlerde mecliste yapılıyor olan oylamalar cumhuriyetimizle ilgili oylamalardır. Sadece meclisin kendi varlığını oylayan bir oylama değildir bu. Bu oylama 80 milyonun geleceğini, refahını, cebini ilgilendiren açık bir oylamadır. Bize düşende Türkiye’nin topyekun bir mücadeleyle devrimle kurmuş olduğu Cumhuriyeti el kaldırıp indirerek yok edeceğini sananlara karşı hatırlatma yapmaktır. Karşınızda tercihi kalkınmadan olan, özgürlükten olan, umuttan yana olan Türk Cumhuriyetine ve Türkiye demokrasisine canla başla sahip çıkacak olan fikri hür vicdanı hür milletvekilleri ve o milletvekillerinin kendilerini temsil etsin diye Meclise göndermiş olan milyonlar var onları bulacaksınız.”

Böke, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Bur soru üzerine Böke, “Ülkenin içeride ve dışarıda bunca sorunu varken bu sorunlar eğer iktidar ve muhalefet arasında bir çay molasıyla görüşüldü diye düşünüyorsak bu işi ciddiye almamak anlamına gelir. Yapılan çay içme ziyaretinin Türkiye’nin ehemmiyetli meselelerini konuşmak için bir zemin olarak değerlendirmek demokrasinin özünü anlamaktan çok uzak bir yaklaşım olacaktır. Bugün konuşmamız gereken önemli şey anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin yarınını belirleyecek olan buradaki oylamalar” dedi.

MHP’nin AK Parti’ye neden destek verdiğinin sorulması üzerine Böke, “Bu meselelerin artık bir parti meselesi olmadığını Türkiye meselesi olduğunun altını çizmek istedim bugün. Fikri hür vicdanı hür vekiller derken bu vekillerin sadece CHP ile sınırlı olmadığı düşüncemi de vurgulamak isterim. Biliyoruz ki Cumhuriyeti düşünen, demokrasiyi düşünen, hukuka inancını koruyan çok vekil olduğunu görüyoruz. Umuyorum ki onların arasından da vicdani ve fikri hür olan ve Türkiye’nin kalkınması için, özgürlüğü için mücadele verecek olan çok insan var” şeklinde konuştu.