“ÖNCELİKLE HEKİME DANIŞILMALI”
Bitki çaylarının tüketimi konusunda yaklaşımların genel olarak yanlış olduğunu ifade eden Doç. Dr. Özyaral, ilacın da aslında bitkilerden çıkarılan bir kimyasal maddeden oluştuğunu hatırlatarak, ilacın kimya, zehir içerdiğinin unutulduğunu belirtti. Kullanılan bitki çaylarının da ilacın özü olduğunun ve aslında içinde kimyasal olan toksit madde bulunduğunun altını çizen Doç. Dr. Özyaral, “Ne kadar çok bitki çayı tüketilirse o kadar çok da toksit madde alınmış olur. Bitki çaylarını istediğiniz kadar tüketemezsiniz. İhtiyacınız olan bitki çaylarını ancak hekiminizin desteğiyle içersiniz” diye konuştu.
“HER BİTKİ ÇAYI GÜNÜN HER SAATİNDE TÜKETİLEMEZ”
Bazı çayların tüketimi konusunda örnekler veren çizen Doç. Dr. Özyaral, “Hazımsızlık probleminiz varsa hekiminiz ihtiyacınız olan bitki çayını sabahları aç karnına 1 fincan içmenizi önerir. İçeceğimiz bitki çayının miktarını çok iyi ayarlamamız gerektiği gibi hangi bitki çayını günün hangi saatinde içmemiz gerektiğini de bilmemiz lazım. Mesela gece saatlerinde bitki çayı içmek istiyorsak papatya ya da ekinezya gibi rahatlatıcı, teskin edici bitki çaylarını tercih etmek gerekir. Yine adaçayı üritik etkisi olduğundan ve tansiyonu yükselttiğinden gece içilip, ardından da yatılmamalıdır” ifadelerini kullandı.
“AKTAR SADECE SATIŞ YAPABİLİR”
İçilecek olan bitki çayının aktarda birtakım karışımlar olarak satılması konusunda da yanlışlıklar olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Özyaral, “Aktar, çeşitli bitkileri satma hakkına sahip bir müessesedir ancak sattığı bitkinin hangi hastalık için hangi miktarda tüketileceğini belirleyen mercii değildir. Bu iş ise eczacının işidir. Küçük, tek kullanımlık poşetler halinde paketlenmiş olan çayların hedefiyse bir fincan ölçü içerisinde demlenebilecek çay miktarının belirlenmesidir. Eğer kullanım miktarına ve kullandığınız bitki çayının vücudunuzda nelere etki ettiğine dikkat etmezseniz riskleri de çağırmaya başlarsınız’’ diye konuştu.
EVDE HAZIRLANABİLECEK BİTKİ ÇAYI TARİFİ
Bilinçsizce bitki çayı kullanmak yerine immün sistemi güçlendirici çayların evde de hazırlanabileceğini ifade eden Doç. Dr. Özyaral, “Eskiden anneanneler, babaanneler büyük demliklerin içine bir avuç ıhlamur koyarlardı ve dilimlenmiş ya da küp küp kesilmiş elmayı da içine ekleyip bir taşım kaynatırlardı. Bu hazırlanan çay dinlenmeye geçerken içine çubuk tarçın ve 6-7 adet de tohum karanfil eklerlerdi. Tabii istendiği takdirde bir miktar kuru ya da taze zencefil de eklenebilir. Bu çay kaynarken ya da demlenirken değil, tam olarak içileceği vakit limon ile servis edilebilir. Çünkü turunçgillerin de kabuğunda bulunan aromatik yağların bozulmaması lazım. Öğlen ya da öğleden sonra bu çay günlük 1 ya da 2 fincan ölçüsünde tüketilebilir. Bu çay, immün sistemi güçlendirici, hastalıklara karşı koruyucu bir çaydır’’ dedi.
Doç. Dr. Özyaral, fazla ya da usulüne uygun olmayan tüketimle sadece bitki çaylarının değil, hemen hemen her gün tüketilen siyah çayın da zararlı olabileceğini söyledi. Doç. Dr. Özyaral, “Bazen ‘Çay taze mi?’ diye sorulmasının nedeni de fazla dinlenmiş çayın içindeki tanen maddesinin kabızlığa sebep olmasıdır” diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 01 Ekim 2014, 14:19