Şenlikler öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, bu mübarek vatan topraklarının bugün bir bölücü tehditle karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek, “Her gün şehitleri veriyoruz. Bugün de iki tane yiğit, kahraman özel harekat polisimiz şehit edildi, 3 tane yaralımız var. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralı polis kardeşlerimize acil şifalar diliyorum” dedi.
“NEDEN BUNUN ÖNLEMİ ALINMIYOR”
Yaşanan terör olayları ile ilgili konuşan Destici, “Tabi bizim anlamadığımız ya da cevabını aradığımız soru şu; nasıl oluyor da her gün geniş bir coğrafyada bu hain, bölücü, kalleş PKK aynı türden saldırılarla, yani ya yola mayın döşeniyor, ya roketatarlarla zırhlı araçlara saldırılıyor, ya karakollar taranıyor, yollar kesiyor, usul aynı, aynı yöntemle her gün onlarca saldırı yapılıyor ve her gün biz şehit veriyoruz. Yani bir kere bunun istihbarat bilgileri niye alınmıyor? Buna önlem, tedbir niye alınmıyor? Bu büyük Türk milletinin her bir ferdinin bu soruyu sorma ve cevabını istemeye hakkı vardır. Yani bu istismar değildir. Buna istismar diyerek, fırsatçılık diyerek bunların üstü örtülemez. En çok da bunu sormaya hakkı olanlar şehit ailelerimiz ve onların yakınlarıdır. Biz cevabını bekliyoruz” şeklinde konuştu.
“BU BÖYLE OLMAZ”
“Nasıl oluyor da adına zırhlı denen araçlar bir roketatarla, bir mayınla patlıyor” diyen Destici, “Dünyanın hangi güçlü ülkesinde adı ne olursa olsun, gücü ne olursa olsun herhangi bir terör örgütü, bırakın aynı gün 3-5 yerde aynı anda saldırı yapmayı bir ay içerisinde ikinci bir saldırıyı gerçekleştirebiliyor mu? Amerika Birleşik Devletleri’nde, İngiltere’de ya da Fransa’da anında gerekli tedbirler alınıyor. İstihbarat çalışmaları yapılıyor ve anında yakalanıyorlar. Böylelikle gereken de hemen yapılıyor. Maalesef Türkiye’de bu yapılmadı ve yapılmıyor. Yani ülkeyi yönetenler, bir tarafta masa başında PKK ile müzakere edecek, pazarlık edecek öbür taraftan asker, polis kahramanca sahada mücadele edecek ve şehit olacak. Bu böyle olmaz. Mücadelenin topyekun olması lazım. Yukarıdan aşağıya, devletin en tepe noktasından Şırnak’taki, Silopi’deki polis kardeşimize kadar, vatandaşımıza kadar mücadelenin topyekun verilmesi lazım. Eğer bu mücadele topyekun verilmezse ne kadar güçlü olursa olsun güvenlik güçlerimiz, ki onların da eksikleri var. Dedim ya zırhlı dediğim araç parçalanıyor, bu çocuklara çelik yelek verilmiyor mu? Önceden biz önermiştik ve hafif, taşınabilir çelik yelekler yapılacaktı” diye konuştu.
Destici, Denizli’de bir şehit evinde yaşadığı durumu anlatarak, şöyle devam etti:
“Nasıl oluyor da takır takır biz evlatlarımızı, gencecik polislerimizi, askerlerimizi şehit veriyoruz? Ve şehit yakınlarımızın tepkileri tutuklamayla sonlandırılıyor. Ben Denizli’de bir şehit ailemizi ziyaret ettim ve orada annenin feryadı, diyor ki; ‘evladımı verdim gepegenç, ben sapa sağlam verdim, bayrağa sarılı verdiler. Vatan sağ olsun dedim ama evimin önüne astıkları bayrağı gelip bir hafta sonra benden istediler. Bu bayrak burada kalsın dedim ama alıp götürdüler’ diyor. Bir şehit ailesine, bir şehide Türk Bayrağı’nı çok görecek bir anlayışla karşı karşıyayız. Bakın buradan soruyorum. Bunu kim yapmışsa, bu ayıp kime aitse mutlaka bunun temizlenmesi ve ailemize karşı o ayıbı yapana gerekli dersin verilmesi gerekiyor ki bir daha hiç kimse böyle bir şeye cesaret edemesin. Şehit ailelerinin, yakınlarının feryatları adeta kınanıyor, adeta sessiz kalınması isteniyor. Ama herkes neticede şunu bilsin ki elbette bu millet, birliğini, beraberliğini muhafaza edecek ve bu büyük Türk milleti, devletini ve bütünlüğünü koruyacak ve asla bölünmeyecek, parçalanmayacağız.”
“İŞTE BUGÜN DÜN KINADIĞINIZ İŞLERİ YAPACAK KONUMA GELİRSİNİZ"
Sıkıyönetim ilan edilmesi konusuna değinen Destici, şöyle konuştu:
“Sıkıyönetim ilan edilmesine gelince; tabi siz gerekli tedbirleri zamanında almazsanız, terörün kökünü kazımazsanız, terörle mücadele etmek yerine müzakere ederseniz, Kürt sorunu vardır diye PKK’yı şımartırsanız, PKK’yı bütün o bölgedeki Kürt kardeşlerimizin temsilcisi gibi muhatap alıp, sadece onlarla pazarlık masasına oturur ve devletin yanında durmuş, şehitler vermiş koruyucu ailelerini, aşiretleri, diğer siyasi parti mensuplarını yok sayarsanız işte bugün dün kınadığınız işleri yapacak konuma gelirsiniz. Devlet gerekli tedbirleri alacak ama ‘neden bugüne kadar almadın?’ sorusunu da soracağız. Tekrar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni o bölgede sıkıyönetim ilan edecek noktaya niye getirdin?”
İttifak sorularını da yanıtlayan Destici, “Biz inşallah milletimizle ittifak yapacağız. Bize şu ana kadar gelmiş resmi anlamda bir seçim işbirliği teklifi yok. Tabi biz millet için, ülke için siyaset yapıyoruz. Bu anlamda bir teklif olursa da tabi kapılarımızı kapatmayız, oturur konuşuruz” ifadelerini kullandı. Güncelleme Tarihi: 06 Eylül 2015, 17:38
