Önümüzdeki Bakanlar Kurulu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanacağını belirten Yıldırım, MGK'da OHAL'in 3 ay daha uzatılması tavsiye kararının alındığını, şimdi bu kararın Bakanlar Kurulu'nda görüşüleceğini ifade etti. Yıldırım, "Hükümet olarak Meclis'e de biz OHAL'in uzatılması için talepte bulunacağız" diye konuştu.
Görüşüldükten hemen sonra OHAL'in uzatılması konusundaki kararın geleceğine işaret eden Yıldırım, Meclis'te gerekli çalışmaların yapılacağını söyledi. Yıldırım, siyasi parti liderleriyle her zaman görüşebileceklerini belirtti.
Yeni Anayasa
Yeni anayasa konusuna işaret eden Yıldırım, "Liderlerle her zaman ihtiyaç duyulduğunda görüşürüz. Konular, sorunlar görüşerek çözülür. İnsanlar konuşarak anlaşır. Anlaştığımız konular olur, anlaşamayacağımız konular olur ama birşeyi unutmayacağız milletin menfaati söz konusu olduğunda ayrışmalar, anlaşmazlıklar teferruattır" diye konuştu.
Seçim tartışmaları
Yıldırım, bir gazetecinin, 'seçimlere' ilişkin sorusuna, "Bu küçük anayasa değişikliği konusu için 3 partiden görevlendirme yapıldı. Görevlendirilen arkadaşlar titiz bir çalışma yaptılar, bu çalışma bahsedilen konu da gündeme geldi ve görüşüldü. Ama henüz o madde sonuca bağlanmadı. Önümüzdeki günlerde diğer parti genel başkanlarıyla görüşme olunca, bu konu da dahil, anlaşılması ihtimal dahilinde olan maddeleri ele alacağız. Ondan sonra da gerekli adımları atacağız" cevabını verdi.
Lozan Anlaşması konusunda yapılan tartışmalar
Lozan Anlaşması konusunda yapılan tartışmalar ve Yunanistan Başbakanı Çipras'ın yaptığı açıklamaların sorulması üzerine Yıldırım, "(Çipras'ın açıklamaları) O da fırsatçılık yapmış. Türkiye Cumhuriyeti hem Osmanlı hem de Cumhuriyet döneminde başarılarla dolu bir devlet. Sevr mi Lozan mı gibi karşılaştırmalar anlamsızdır. Bu aziz millet Sevr'i asla kabul etmemiştir. Sevr yürürlüğe girmeyen bir anlaşmadır. Eğer Sevr yürürlüğe girmiş olsaydı bugün Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet yoktu. Lozan'dan önce Türk milletinin İstiklal Harbinde ortaya koyduğu kahramanlığı görmek lazım. Meşhur bir lafımız var, cephede kazanırız, masada kaybederiz. Lozan görüşmelerinin ilk etabında heyetimizin geri döndüğünü biliyoruz. Sonra o günün şartlarına göre tekrar müzakereler yapılmış ve bir noktaya gelinmiş. Lozan zafer mi hezimet mi bu tartışma tarihçiler arasında o günden bugüne devam ediyor" diye konuştu.
Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Lozan'ı ortaya koyup Lozan üzerinden siyaset yapmak Sayın Kılıçdaroğlu'na birşey kazandırmaz. O defterler açılınca üzüleceği çok şeyler göreceksiniz. Fevkalade ayrıştırıcı bir dil kullandı, bunu da tasvip etmek mümkün değil, onlar-bizler, onlar İstanbul'u bizler Ankara'yı savunuyoruz. Onlar Sevr biz Lozan. Onlar hilafet biz Cumhuriyet. Bu söylemler fevkalade yanlıştır. Bu milletin birlik ve beraberliğine hiçbir faydası yoktur. Yenikapı ruhunun artarak devam etmesi, bugün milletimiz ve ülkemizin en fazla muhtaç duyduğu şeydir."
Bir yandan bölücü terör örgütü, diğer yandan FETÖ küresel terör örgütüyle amansız bir mücadele verildiğini söyleyen Yıldırım, "Bu kadar mücadelenin içerisinde siyasette bu ve buna benzer aykırı çıkışlar doğrusu bu mücadeleye katkı sağlamaz. Bu bakımdan ülkenin ve milletin selameti için, siyasi parti liderlerimizin çok daha birleştirici, uzlaştırıcı bir dil kullanmalarını önemsiyorum. Cumhurbaşkanımız ülkenin daha güzele gitmesi, sorunların başarıyla çözülmesi için sürekli katkı koymaya çalışıyor. Bunun dışında başka bir anlam yüklemek gereksizdir" ifadelerini kullandı.
FETÖ ile ilgili yeni dosyanın Amerika'ya götürüleceği iddialarını değerlendiren Yıldırım, "Amerika'daki muhataplarıyla Adalet Bakanlığımız, İçişleri Bakanlığımız sürekli temasta. Ellerinden gelen bütün gayretleri gösteriyorlar" dedi.
OHAL'in 12 ay olacağı yönündeki tartışmaların sorulması üzerine Yıldırım, "3 ay uzatılması yönünde tavsiye kararı var, bunun dışında başka bir konu gündemimizde değil" diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 01 Ekim 2016, 21:47