Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, Gündoğdu Meydanındaki mitingde İzmirlilerle buluştu. Eşi Semiha Yıldırım ile alandaki vatandaşları selamlayan Başbakan Binali Yıldırım, “İzmir muhteşemsin İzmir. Bugün İzmir Cumhurbaşkanını, adam gibi adam Recep Tayyip Erdoğan’ı ağırlıyor. İzmir geleceğimizin sembol şehridir, dünya şehridir İzmir. İzmir hem Mustafa Kemal Atatürk’ü hem Adnan Menderes’i bağrına basan şehirdir. İzmir Cumhuriyeti demokrasiyi kucaklayan şehirdir. İzmir 4 Eylül 1930’da Fethi Beyi muazzam bir kalabalıkla karşıladı, aynen bugün gibi. İzmir demokrasiye hasrettir, İzmir baskılardan yılmıştır. İzmir huzur, yatırım, özgürlük ve demokrasi istiyordu. On binlerce İzmirli Fethi Beyi bağrına bastı. Bir polis kurşunu ile 14 yaşında bir genç çocuk hayatını o gün kaybetti. Çocuğun babası oğlunun naaşını kucağına alarak Fethi Beye dedi ki ‘İşte sana ilk kurbanımız, bizi tek parti zulmünden kurtar artık’ Ne yazık ki 1930’daki o demokrasi denemesi başarısız oldu. 1946’da demokrat parti kurulduğunda yine İzmir en öndeydi. İzmir evladına, hemşehrisine, Adnan Menderes’e sahip çıktı. İzmir o gün bir kez daha demokrasi ve özgürlük mücadelesinde en önde yer aldı. 46 seçimlerde İzmir, demokrat partiye yüzde 70 oy verdi. 1950 seçimlerde İzmir Demokrat Partiyi tek başına iktidara getirdi. İzmir merhum Adnan Menderes’ten sonra cezalandırıldı, ihmal edildi. Ege’nin incesi yatırımlardan hakkını alamadı” diye konuştu.
“Hayır diyenler de evet diyenler kadar onurludur”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan memlekete hizmet ederken, eser bırakırken kriterlerinin asla siyaset olmaması gerektiğini öğrendiklerini dile getiren Başbakan Yıldırım, “Biz asla oy oranına bakmadık, kim oy verdi kim vermedi diye asla bir saniye düşünmedik. İzmir’i korkutan olmadık, İzmir’de yaşam tarzı üzerinden istismar siyaseti yapmadık. Kutuplaştıran, ayrıştıran olmadık. Hep gönül diliyle konuştuk. Biz konuşmadık, eserlerimiz konuştu. Biz projelerimizle, yaptıklarımızla, yapacaklarımızla konuştuk. Biz bizi seçenlerin başbakanı, hükümeti olmadık. Herkesin başbakanı hükümeti olduk. Çünkü biz biliyoruz ki üzerimizde 80 milyonun hakkı var. 80 milyonun emanetini taşıyoruz. Hiç kimsenin diline, kültürüne, inancına asla karışmadık. Biz 80 milyonu bir bildik, beraber bildik. Biz güçlü Türkiye için milletimizle doğuyla batıyla kuzeyle güneyle hep birlikte hareket ettik. Evet diyenler ne kadar bu ülkenin onurlu evladı ise hayır diyenler de o kadar onurludur. Onlar da bu milletin evladıdır. Biz memleketimizi, vatandaşlarımızı evetçiler diye ayırmadık, asla ayırmayız. Hiç kimse evet diyenleri hayır diyenleri ayrıştıramaz. Biz 9 Eylül 1922’de buradan, İzmir’den düşmanı denize birlikte döktük. Bu ülkenin bir evladı silahıyla, kazmasıyla, baltasıyla ağzında dualarıyla Anadolu’nun ortasından başlayan bu mücadele İzmir’e kadar devam etti. Ege’de düşmanı denize döktü. Kurtuluş Savaşını birlikte zaferle sonuçlandırdık. Bu zafer bizimdir, hepimizindir. Cumhuriyet hepimizindir. Hiç kimse cumhuriyetimize el uzatamaz, dil uzatamaz. Hiç kimse aynı zamanda bu ülkenin evlatlarını evet dediler diye denize dökme densizliğinde, terbiyesizliğinde bulunamaz. Tehdit edemez. Bu dil ayrıştırıcı, bölücü bir dildir. Siyasetin dili bu olamaz. İzmir bu edepsiz dili asla kabul etmez. Eder misin İzmir? O halde 16 Nisan’da bu değişikliğe çoğunlukla evet diyerek bunun cevabını vermeye hazır mısın İzmir?” ifadelerini kullandı.
“Hayır diyenler Türkiye’ye ne vaat ediyor?”
Referandumda hayır oyu verilmesi gerektiğini savunanların hiçbir vaatte bulunmadıklarını belirten Yıldırım, “İçeride ve dışarıdaki düşmanlarımıza karşı Türkiye’yi daha güçlü hale getireceğiz. Hayır diyenler Türkiye’ye ne vaat ediyor. Hiçbir vaatte bulunmuyorlar, ufuk açmıyorlar. Hayır diyenler Türkiye’ye rota belirlemiyor. Hayır diyenler mevcut durum devam etsin, kriz olsun darbe üreten bu sistem devam etsin diyorlar. Ama evet demek değişim demektir. Evet demek dönüşüm, reforma, kalkınma demektir. Evet, evet, evet. Evet istikrar, istikbal ve istikrar demektir. Biz evet ile çocuklarımız ve geleceğimiz, milletimiz için aydınlık yarınları inşa ediyoruz. Bu yüzden 15 yıldır devletin emanetini milletimiz CHP’ye değil AK Parti’ye vermiştir. Biz bağımsız yargı, güçlü büyük Türkiye diyoruz” dedi.
“Bunların bildiği tek şey 'istemezük'”
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Başbakan Binali Yıldırım, şunları söyledi:
“Sayın Kılıçdaroğlu sadece hayır diyor. Bunların bildiği bir şey var; oda istemezük. Yol yaptırmam, havaalanı yaptırmam, hızlı tren yaptırmam, Marmaray’ı yaptırmam, Konak Tüneli'ni yaptırmam. İstanbul-İzmir otoyolunu yaptırmam. Bunların ağzından yaptırmamdan başka bir söz duydunuz mu İzmir. Halk oylaması kampanyasında söylemedikleri tek bir yalan, iftira kalmadı. Şimdi başladılar, bir siyasi parti temsilcisine yakışmayacak tehditler savuruyorlar. Bu aziz milleti tehdit etmeye sizin haddiniz de, hakkınız da yok. Haddinizi bilin. Yunanı denizden döktüğümüz gibi onlar da evet diyenleri denize dökecekmiş. Hayır çıkarsa milleti denize dökmüş gibi sevinecekler. Yazıklar olsun bunlara. Bu kadar seviyesiz bu siyaseti hak etmiyoruz. CHP’ye gönül veren kardeşlerimiz de hak etmiyor. Sayın Kılıçdaroğlu Yenikapı’da başka şeyler söylüyor, FETÖ’nün ağzıyla konuşmaya başladı. 80 milyon vatandaşın zaferine gölge düşürüyor. Bu kahraman milletin 15 Temmuz direnişi dünya demokrasi tarihine altın harflerle yazıldı. İzmir 15 Temmuz gecesi ülkeye sahip çıktınız. Ey Kılıçdaroğlu ne senin gücün ne de Pensilvanya’nın gücü bu zaferi gölgeleyemez. 15 Temmuz’da nasıl Pensilvanya milletin tokadını yedi, bu milletin refah, güçlü Türkiye yürüyüşünü durduramazsın Sayın Kılıçdaroğlu.”
İzmir’e 15 yılda 41 milyon liralık yatırım yaptıklarını hatırlatan başbakan Yıldırım, İzmir’in her şeyin en iyisine layık olduğunu ve daha nice projeler gerçekleştireceklerine işaret etti.
“16 Nisan Türkiye için milattır”
16 Nisan’ın Türkiye için bir milat olduğunu ifade eden Başbakan Binali Yıldırım, “Bir İzmirli kardeşiniz olarak demokrasinin hep öncülüğünü yapmış İzmir’in bu sefer güçlü bir evet diyeceğine inanıyorum. İzmir büyük ve güçlü Türkiye’den yana olacaktır buna inanıyorum. Adnan Menderes ile Recep Tayyip Erdoğan ile çehresi değişen İzmir, inşallah bu sefer kendine yakışanı yapacak. Biz İzmir’e güveniyoruz. İzmir’in Cumhurbaşkanı ve Başbakanını da mahcup etmeyeceğine inanıyorum. Sadece Gündoğdu Meydanı değil aynı zamanda denizde balıkçılarımız 16 Nisan için müjde veriyor, 16 Nisan’da buradayız diyorlar” diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 10 Nisan 2017, 00:32