Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gerek 15 Temmuz’dan önce, gerek sonra bu terör örgütleri bir araya geldiler birlikte plan yaptılar. Acaba bu süreci nasıl hızlandırırız, acaba Türkiye’de iç karışıklığı nasıl hızlandırırız ve kardeşin kardeşin birbirine düşmesini nasıl sağlarız? 15 Temmuz oldu, 15 Temmuz öncesi mükemmel bir şekilde yaptıklarını ve artık bu işin dönüşünün olmadığına karar verdiler. Plan, Recep Tayyip Erdoğan’ı halletmek ve Türkiye’yi, insanları birbirine düşürmek, iç karışıklığı körüklemek. Daha sonra da kurtarıcı gibi gelip birilerinin diğerlerinin yanında yer alarak bu kardeş kavgasını artık sonu gelmez duruma dönüştürmek. Hesap buydu, ama 15 Temmuz gecesi onların hesabının üzerinde bir hesap olduğunu asla hesap edemediler. O hesap, Hakkın hesabıdır.”
“15 Temmuz sabahı dostlarımız şaşkın, suçüstü yakalandılar” diyen Yıldırım, “Çünkü beklemiyorlardı, akıl hocaları onlara ‘Bu iş bitti, Tayyip Erdoğan gitti, gözünüz aydın’ birbirlerini kutlarken, sabah ışıklarında bir şaşkınlık, 'Ya ne oldu, bize böyle denmemişti' ne oldu, nerede hata yaptılar? Başladılar darbeyi kınama yerine darbecilerin nerede hatalar yaptıklarını uzun uzun anlatmaya başladılar. Sonra, bir dahaki sefer darbede başarısız olmamak için 10 altın kural nedir onu açıkladılar. 10 değil, 100 bin kuralınız olsa millet var karşınızda, millet. Bu demokrasinin beşiği denen tek dişi kalmış canavar denen medeniyet havarileri yine sus pus oldular, darbe lafını ağzına almadılar. 'Efendim bu darbeciler iyi çocuklar', yağma yok hesap sorulacak, FETÖ gelecek hesap verecek. Şehitlerimizin kanını döken herkesten hesap sorulacak ama hesabı sorarken intikam duygusu ile hareket etmeyeceğiz adaletle hesap soracağız” ifadelerini kullandı.
Yıldırım, şöyle konuştu: “Adaletle hareket edeceğiz. Türk adaleti hesap soracak, hiç kimsenin yaptığı yanına kalmayacak. Bundan emin olabilirsiniz. Ölümden daha büyük ölümler var onlar için, o da tarafsız ve adil yargılamadır. İnsanlık suçu işleyen bölücü PKK en büyük acıyı Türk vatandaşlarımıza yaşattı. FETÖ darbe girişiminden sonra kanlı yüzünü bir kez daha gösteren PKK, terör örgütünün başındaki baronlar, elbette döktükleri kanın hesabını verecekler. Türkiye düşmanlarının, Türkiye’yi dize getirmek için kurdukları her türlü tezgah mutlaka bozulacak, satılmış, kiralık bütün ruhlar, vatanımıza, vatandaşımıza kurşun sıkan katiller en ağır şekilde adalette hesabını vermeye başladı. Unutmayalım ki bu ülke için can veren şehitlerimizin aziz hatırası, vatanımızdır, ülkemizdir. Şehitlerimizin emanetine gözümüz gibi bakacağız.”
İşsizlik ve iş gücüne katılım istatistikleri
Dün işsizlik ve iş gücüne katılım ile ilgili istatistiklerin yayınladığını hatırlatan Yıldırım, 28 milyon vatandaşın şu anda iş sahibi olduğunu ifade etti. Ekonominin terör, darbe girişiminden etkilenmediğine işaret eden Yıldırım, Merkez Bankası rezervlerinin 120 milyar dolardan 126 milyar dolara çıktığını belirtti. 'Türkiye’den para çıkacak' spekülasyonlarını hatırlatan Yıldırım, dün itibarıyla Türkiye’ye giren paran miktarının çıkan miktardan 1 milyar lira daha fazla olduğunu ifade etti. Bireysel emeklilik sisteminin yasalaştığını anlatan Yıldırım, vatandaşların geleceğe yatırım yapacağını ve tasarrufların artırılacağını ifade etti.
Tüm işadamları ve sanayicilere seslenen Yıldırım, “Türkiye için üretmeye, Türkiye’ye güvenmeye devam edin. Önümüzdeki engelleri tek tek kaldırın” dedi.
Başbakan Yıldırım, 15 Temmuz gecesinde milletin yanı sıra en büyük görevi medyanın yaptığına dikkati çekerek, “Darbecilere direndiler ve Türkiye’nin geleceğinin aydınlanmasında çok büyük emek gösterdiler. Bütün yazılı, görsel medya kuruluşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Tabii en büyük teşekkür o karanlık gecede Gazi Meclisi aydınlatan milletvekillerimizedir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyen milletvekillerimizindir” diye konuştu.
Pazar günü partilerinin 15. kuruluş yıldönümü kapsamında anma töreninin gerçekleştirildiğini hatırlatan Yıldırım, “Bütün kurucu kadrolarımızı bir araya getirdik. Kurucu ilkelerimizi yeniden hatırladık, heyecanlarımızı ve gelecekte Türkiye’ye yapacaklarımızı o gün o meydanda vatandaşlarımızla paylaştık. Bir kez daha gördük ki ilk günkü gibi heyecanımız var, kararlılığımız devam ediyor” şeklinde konuştu.
“Bir yandan büyük eserler kazandırdık, bir yandan da vesayet odakları mücadele ettik” diyen Yıldırım, “Her şey o kadar güllük gülistanlık değildi. Tek başına iş başına diyen vatandaşa seslendik, vatandaş da sesimize kulak verdi, AK Parti’yi tek başına iktidara getirdi. Ne kadar güzel 366 milletvekiliyle gelmişiz. Geldik Bismillah dedik, oturduk. Birtakım adamlar peydahlandı, hayır ola, biz sizin ortaklarınız. Biz vatandaştan yetkiyi aldık, hadi işinize dedik. Bizde ortak olmaz. Birini def ediyoruz, biri geliyor. Ne biçim iş kardeşim sizinle mi uğraşacağız, millete hizmet mi vereceğiz? Artık laf anlamıyorlar, biz de gereğini yaptık. Önce milletvekili, Cumhurbaşkanı seçeceği bir icat çıkardı. Bizim memlekette buna tilki fıslıyor diyorlar. AK Parti geldi kural değişti, ne olacak 367. Ben sana 367’yi gösterdim. Şer odakları, vesayet odakları pes etmiyor. Bu sefer daha büyük hamle yaptılar. Bu partiyi kapatalım iş bitsin dediler, başka türlü olmuyor, oradan da yırttık ama her seferinde güçlenerek çıktık. Çünkü, biz sırtımızı vesayet odaklarına değil millete dayadık” ifadelerini kullandı.
“Bu sefer yargıda da bir hareket başladı, orada bir vesayet doğdu” diyen Yıldırım, “Onu da ortadan kaldıralım diye bu sefer yargı reformunu getirdik. Millet de Allah razı olsun, yol verdi. Yargı vesayetini bitirdiğimizi zannediyorduk meğerse tatarı bitti, beteri geldi. Bu sefer FETÖ’nün adamları vesayet odaklarını aradan çıkarınca onlar kafayı kaldırmaya başladı. Biz buradayız dediler, siz buradaysanız biz de buradayız. Sonra MİT operasyonu, olmadı Gezi’de ortalığı karıştırma olmadı 17 Aralık. Yargı darbe teşebbüsü, orada işin rengi belli oldu. Bu sefer bu FETÖ terör örgütüyle artık mücadele kaçınılmaz hale geldi. Bu mücadeleyi en kararlı şekilde 17 Aralık’la birlikte dile getiren ve bu tehlikeye dikkat çeken Recep Tayyip Erdoğan” şeklinde konuştu.
“Bu mücadelenin büyüklüğünü birçok kurum, insan tehlikenin vahametini anlayamadı” diyen Yıldırım, “Bunlar böyle değil, bunlar da bizim gibi inançlı, nitelikli insanlar ama 15 Temmuz’da ne olduklarını millet gördü. Bu terör örgütünün, en büyük tahribatı ortak değerlerimizi kutsallarımızı yok ettiler, en büyük tahribatları bu. Hayır için, hasenat için, çocuklarımızın dinlerini daha iyi öğrenmesi için yaptığımız fedakarlıkları, verdiğimiz paraları, yurtdışındaki ülkelerin siyasetçilerine, lobi merkezlerine oluk oluk aktardılar. Kurban paralarını götürdüler kirli emelleri için harcadılar. Milletim bunu iyi bilsin. Müslümanlık duygusu içinde, yardım eden vatandaşlarımızın bu işle hiçbir alakası yok. Kiminle işimiz var, milletin parasını alıp, Türkiye’de vatandaşın aldığı silahları, uçakları vatandaşın üzerinde bomba, mermi olarak kullananlardan hesap soracağız. Eğer bu örgüte hiçbir şekilde, bilerek ve isteyerek destek vermeye devam etmediyse, 17 Aralık’tan sonra hiç kimse endişe etmesin. 17 Aralık’tan sonra mazeret yok, çünkü artık gün ışığı gibi bu terör örgütünün niyeti çıkıyor. Suçlu ile suçsuzu birbirinden ayırt edeceğiz. İşin kolay olmadığını, herkes bilmeli çünkü örgüt saydam değil, sistem kapalı, içeride ne dönüyor anlamak kolay değil, hiç ummadığınız, tahmin etmediğiniz insanlar karşınıza terör örgütünün abisi, ablası, imamı olarak ortaya çıkıveriyor” ifadelerine yer verdi.
Güncelleme Tarihi: 16 Ağustos 2016, 14:09