Açılışta konuşan Başbakan Davutoğlu, “Bir üniversite öğretim üyesi olarak üniversitelerimizde düşünce özgürlüğünün olmasına kararlıyım. Hiç kimse üniversitelerinde düşünce özgürlüğünü farklı kanaatlerin ve düşüncelerini ifade etme özgürlüğüne sınır getiremez. Şu veya bu grubun baskın ağırlığı ile veya ikisi ile farklı düşüncelerin azınlıkta kalmış olabilecek düşüncelerinde baskı kurmasına izin veremeyiz. Üniversiteler şu veya bu kanaatin kendisini tap ulaştırdığı yerler değildir. Çok değişik sayıda fikrin yan yana yaşayabildiği yerler olduğunda biz özgür üniversiteden bahsedebiliriz. Önümüzdeki dönemde rektörlük seçimleri de başta olmak üzere her alanda bütün üniversite öğretim üyelerinin kendi vicdanlarıyla, fikirlerine bakarak tavır almaları önem taşır. Aksi takdirde üniversitelerimiz donuklaşır ve sıradanlaşır” dedi.
"IŞİD İSLAM’LA ANILAMAZ"
IŞİD’in İslam’la anılamayacağının altını çizen Başbakan Davutoğlu, “İslam dünyası eğer İslam medeniyeti diye bir medeniyet olgusundan bugün de bahsediyorsa, bunun arka planındaki başarı hızla yayılan bir askeri başarı değildir. Alim zihninin önde çıkmasıdır. Bugün İslam dünyasına bakıp da sadece IŞİD’i görenler 9. ve 10. yüzyıl Bağdat tarihini bir okusunlar. İslam dendiğinde bugün IŞİD’i görenlerin bence ortak özellikleri cahillikleridir. IŞİD cehaleti, IŞİD’in de bugün geldiği barbarlık kendi cehaletin ürünüdür. İslam ve İslam toplumlarının oluşturduğu medeniyet, IŞİD ile anılamaz, IŞİD de İslam’la anılamaz” diye konuştu.
"ÜNİVERSİTELER TÜRK AYDINI YETİŞTİRMELİ”
OMÜ Rektörü Prof.Dr. Hüseyin Akan’ın açılış konuşmasının ardından kürsüye çıkan Başbakan Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu, “Her üniversite ait olduğu medeniyetin, kültürün, toplumun tarihte yürüyen öznesini yetiştirmekle mükelleftir. Evrensel insanlık birikimini aldıktan sonra sizler yeni dönemin ‘Türk aydını’ öznesini yetiştirmekle mükellefsiniz. Biz bu kadar köklü bir birikime sahip olduktan sonra evrensellik adına, bizim aydınımızı yetiştirmeyi sanki geri kalmış gibi görürsek, üniversitelerimiz her şey olur ama üniversite olamaz. Kendisine inanamayan bir bireyden aydın çıkmaz. Kendi birikimine inanamayan, oryantalist yaklaşımı gizli bir şekilde benimseyenden aydın çıkmaz. Aydın görünümlü tipler çıkar. Onun için bazen gerçekten hicap duyuyorum. Mesela köşe yazarı veya bazen de üniversite etiketi taşıyan arkadaşlar Amerika’da yayınlanmış 3 - 5 makaleden atıfla deyim Orta Doğu analizleri yapıyor. Sorsanız acaba Suriyeli kaç kişiyi tanıyor. Kaç kitap okumuş, Halep sokaklarında hiç dolaşmış mı, Bağdat’a hiç gittin mi, tarihini hiç okudun mu?” diye konuştu.
ESAD’LA 7 SAAT GÖRÜŞTÜM
Esad ile ordusunun ve halkı karşı karşıya getirmemesi için görüştüğünü ama işe yaramadığını ifade eden Başbakan Davutoğlu, “Suriye - Irak’ta yaşananları ben her gün gelen mülteci sayılarına bakıp da ‘ne tedbir alacağız’ diye değerlendirmiyorum. Onu yapmak bir devlet adamı olarak benim görevim. Aynı zamanda bu sosyolojik değişim nereye gidiyor diye anlamaya çalışıyorum. Bunun için geçmişte yaptığımız uyarılar, ‘aman etnik ve mezhebi temelli yapılar yer etmesin’ diye Irak ve Suriye’deki liderlere neredeyse yalvarırcasına yaptığımız uyarıların karşılığını görememiş olmaktan ne kadar muzdarip olduğumu anlamanızı isterim. 10 Ağustos 2011 tarihinde daha Suriye’de çatışmalar bu kadar yayılmamış iken, Beşar Esad’a 7 saat bir Ramazan günü hiçbir şey yemeden bunu anlatmaya çalışmıştım. ‘Size destek vereceğiz. Ne olur ordunuzla halkınızı karşı karşıya getirmeyiniz. Ordunuzun yapısını siz biliyorsunuz. Bu coğrafyada ordu ile halk karşı karşıya gelir ve ulusal ordu kavramı bir kere yıkılırsa etnik ve mezhebi çatışma’ diye. Keşke o konuşma mahremiyet olmasaydı da kayda alınsaydı bugün o bütün dünya televizyonlarında dinlenseydi mezhepler tarihi veya siyasi tarihi vermeye çalıştım. Üniversitelerimizde bu tehlikeyi görmemiz lazım. Türkiye, yeni Türkiye ve küresel özne olmaya doğru giderken, etrafımızdaki topluluklar parçalanıyor. Irak’ta, Suriye’de ve Ukrayna’da yaşananları çok yakından takip etmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından OMÜ Rektörü Akan, Başbakan Davutoğlu'na plaket takdim etti. Ardından OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Metin Eker, Başbakan Davutoğlu'na resim hediye etti ve üniversiteye katkıları bulunanlara da Başbakan Davutoğlu plaket verdi.