Bakan Mehdi Eker'den hibrit tohumu açıklaması

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Buğdayın kromozom sayısını bilmeden konuşanlar var, yanlış bir şekilde ifade ediliyor. Buğdaya 'hibrit' diyenler var, halbuki dünyanın hiçbir yerinde hiçbir zaman hibrit buğday üretimi olmuş değil, böyle bir şey yok" dedi.

Bakan Mehdi Eker'den hibrit tohumu açıklaması
banner98
 Bakan Eker, Bilkent'te Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Genel Merkezi'nin açılışına katıldı. Kurdele kesiminin ardından gazetecilere açıklama yapan Bakan Eker, açılışı yapılan genel merkez binasının sektöre "hayırlı olması" temennisinde bulundu. Buğday ve unun Türkiye'nin toplam gıda sanayisinin yaklaşık yarısını tek başına oluşturduğunu belirten Eker, Türkiye'nin anavatanı bulunduğu buğday üretiminin geliştirilmesi ve bunun ekonomiye katkısı açısından buğday sektörünün önemine dikkat çekti. AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye'nin buğday unu ihracatında dünyada 12. sırada yer aldığını hatırlatan Eker, 2005 yılından bu yana hem miktar hem de değer olarak dünyada birinci olduğunu belirtti.

"TÜRKİYE BUĞDAYIN ANAVATANI"
Türkiye'nin buğdayın anavatanı olduğunu söyleyen Eker, 2013 yılında buğday ihracatında cumhuriyet tarihinin rekorunun kırıldığını anımsatarak, "2014 yılında belirli bölgelerde meydana gelen kuraklık nedeniyle bir miktar düşüş oldu ama bu yıl tekrar havaların da şu ana kadar güzel gitmesiyle Türkiye geçen yılda yaşadığı problemi aşacak" dedi.

Ekmeğin ve buğday mamulleri sektörünün Türkiye için hem temel gıda maddesi olması hem de üretimdeki payı nedeniyle önemli bir sektör olduğunun altını çizen Bakan Eker, makarna sektörünün de çok geliştiğini, Türkiye'nin "dünyanın ikinci büyük makarna üreticisi" konumuna geldiğini belirtti. Bakan Eker, bu kapsamda gerek üreticileri, gerek sanayici ve yatırımcıları çabalarından dolayı kutladı.

"GENELLEMELERDEN KAÇINMAK LAZIM"
Bakan Eker, buğday üretiminde sıkıntı olduğu konusunda yapılan spekülasyonlara sert cevap verdi. Genellemelerden kaçınmak gerektiğini belirten Eker, "Her konuyu konunun uzmanı olan insanların açıklaması lazım. Onların tartışma yeri bilimsel platformlardır" dedi.

"Buğdayın kromozom sayısını bilmeden konuşanlar var" diye konuşan Eker, şöyle devam etti:
"Yanlış bir şekilde ifade ediliyor. Buğdaya 'hibrit' diyenler var. Halbuki dünyada hiçbir yerde hiçbir zaman hibrit buğday üretimi olmuş değildir ve yoktur, böyle bir şey yok. Yani hibriti bile bilmeden, hibritin ne olduğunu bilmeden buğdaya hibrit demek veya işte buğdaydaki kromozom sayısını bilmeden, '48 kromozoma çıktı' deyip zahmet edip de Tarım Bakanlığı'nın bir enstitüsüne gelse yerinden bilgiyi alsa öğrense çok daha doğru şeyler söyleyeceklerdir. Genellemelerden, kesin yargı ve hükümlerden kaçınmak lazım. Hatırlayın bundan 20-30 sene önce biri çıkıyor bir gıda grubuna 'aman şunu yemeyin', öteki 10 sene sonra çıkıyor 'aman şunu da yemeyin', sonra 30 sene sonra çıkıyor 'yanlış yapmışsınız yiyebilirsiniz' diyor. Bu tür genellemeler yapmak yanlış. Bunların hepsi bu coğrafyanın verdiği nimetlerdir."

"ESKİMOLARA 'BALIK YEMEYİN' DİYEBİLİR MİSİNİZ"
Bakan Eker, bazı gıdaların sağlıklı vatandaşlar için sıkıntı olmadığını ancak hasta olan vatandaşların kontrollü olarak kullanmasında fayda olduğunu, genellemeler yapmanın doğru olmadığını vurguladı. Eker, "Sonuçta her coğrafyada yaşayan varlıklar o coğrafyada yaşayan ürünlerle bir şekilde kültürleri gelişir. Örneğin kutuplarda yaşayan Eskimolara balık yiyor, onlara 'yemeyin' diyebilir misiniz. Mümkün değil, çünkü her coğrafyanın yetiştirdiği ürünler var. O coğrafyada yaşayan bütün diğer canlılar da orada yetişen canlılarla, bitkilerle, nebatla, hayvanatla elde edilen gıdalarla beslenirler. Aslolan sınırı aşmamak, ölçüyü kaçırmamaktır. Bunlar normal, sağlıklı vatandaşlar için, eğer bir kişi zaten hastaysa herhangi bir ürün bir kişiye zarar veriyorsa, alerji meydana getiriyorsa ona doktor karar verir, zaten gider doktor da onu tedavi eder" açıklamasında bulundu.

"İNSANLAR YEDİĞİNDEN LEZZET ALAMAYACAK HALE GELİYOR"
"Kesin hükümler vermemek lazım" diyen Bakan Eker, "Öbür türlü insanlar yediğinden lezzet almayacak hale geliyor. 'Acaba ben yanlış bir şey mi yapıyorum bunu yiyerek' diye insanlar o yedikleriyle bu defa sorunlu hale geliyor. Bunlara itina göstermekte fayda var. Şüphesiz Türkiye'deki bilim insanları, doktorlarımız dünya çapında başarılara imza atmış insanlar, bütün bu birikimlerimizden istifade etmek lazım" şeklinde konuştu.

ÖZMEN: "BİRİLERİ 'EKMEK DÜŞMANLIĞI' YAPIYOR"
Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Başkanı Erhan Özmen ise, dünyanın 109 ülkesine yaklaşık 2 milyon ton un ihraç ettiklerini belirterek, "Ancak biz dünya birinciliğinden mutlu olurken, dünyanın her tarafında Türk unlarını marka kılmaya çalışırken maalesef ülkemizde ekmeğin tukaka edildiği ve bu kadar dışlandığı bir süreçteyiz. Bu bizi çok üzüyor ve bizi gerçekten rahatsız etmeye başladı" dedi.

Dünyanın 109 ülkesinin "Türk unu markadır" diyerek Türkiye'den un almaya devam ettiğini vurgulayan Özmen, Türkiye'de ise maalesef her gün medyada birilerinin "ekmek düşmanlığı" yapmaya devam ettiğini söyledi. Bugüne kadar gösterdikleri hoşgörüyü bundan sonra sürdürmeyeceklerini ifade eden Özmen, "Çünkü eğer buğday zararlıysa Tarım Bakanlığı buğday ekmeyi yasaklamalı, eğer buğday ekmek zararlıysa Sağlık Bakanlığı ekmeği yasaklamalı. Eğer bugün dünyanın en büyük teknolojisini üreten Almanya, Fransa, Amerika ekmek tüketiyorsa bunları konuşmamız gerekiyor. Bundan sonra hukuki ve bilimsel anlamda bu sürecimizi hızlandıracağımızı kamuoyunun önünde söylemek isterim" ifadelerini kullandı.  

Güncelleme Tarihi: 03 Nisan 2015, 17:45
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0