Törenin ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan Bakan Canikli, piyasaya kaçak yollardan binlerce zehirli ayakkabının sürüldüğü iddialarına ilişkin, “Evet, söylediğiniz olay doğru. Ayakkabı sayısı 25 bin değil 33 bin civarında şuan ki yaptığımız tespitlere göre. Bu tip ürünler Türkiye’ye girerken gümrüklerimiz tarafından numune alınarak tahlile tabi tutuluyor. Sağlığa zararlı her hangi bir ürün veya içeriği olup olmadığı tespit ediliyor. Daha sonra gereği yapılıyor ya imalatına izin veriliyor ya da imha ediliyor. Tespit ettiğimiz ürünler bu tahlil neticesinde sağlığa zararlı bazı kimyevi maddeler ihtiva ettiği anlaşılınca anca imha kararı veriliyor. Sonra geçici olarak depolandığı yerden imha edilmek üzere imha mahalline götürülüyor. İmha edilmek için gönderilmiş malların kullanılmış iktisadi değeri olmayan ürünlerle değiştirildiği orada anlaşıyor. Bunun üzerine mallar tekrardan geri götürülüyor ve tek tek tespitleri gerçekleştiriliyor” diye konuştu.

Canikli konuşmasına şöyle devam etti:

“Geçici depolama yerinde orijinal, ithal edilen ve sağlığa zararlı olduğu tespit edilen bu mallar illegal olarak içeriye sokuluyor. Aynı kırmızı et da olduğu gibi, ona benzer mekanizma ile esas itibari ile o depolama yerlerine giriş çıkışlar kontroldür ve sorumluları vardır. Ama maalesef elbette orada bir sıkıntı olduğu kesin, şuanda soruşturmalar devam ediyor hem adli hem de idari soruşturmalarımız devam ediyor. Sorumlular ile ilgili gereği yapılacak. Maalesef illegal olarak bu ürünler iç pazara satılıyor. Yaklaşık 33 bin tane ayakkabı, şuan da bunların peşindeyiz. Bu ürünlerin nereye satıldığını, nerelere aktarıldığını tespit etmek çalışıyoruz. Bu bir kaçakçılık olayıdır.”

Ayakkabıların sağlığa zararlı kimyevi madde ihtiva ettiğini kaydeden Canikli, “Ayakkabıların çocuklar için mi büyükler için mi elimizde o bilgi yok ancak hepsi için olabilir” dedi.