Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, "Ermenek'te bir maden faciası yaşanmıştı. İkisinin cesedine ulaşıldı, halen 16 işçimizin aranma çalışmaları devam etmektedir. Bugünkü gündemimiz, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan meclis takvimi, AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır AB süreci ile ilgili sunum yaptı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik iş güvenliği ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız madencilik sektörünü özetleyen bir sunum yaptı. Sayın Başbakanımız iş güvenliği ve maden kanununda yapılması gereken değişiklikleri Çarşamba günü kamuoyuna takdim etmiş olacak. Bunun yanında iç ve dış gelişmeler ve AK Parti'nin başlamış olan kongre takvimi değerlendirildi" ifadelerini kullandı.
Açıklaması sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Arınç, bir gazetecinin, 'Soma'da 6 bin ağaç kesildi. Danıştay bu konuyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi, bu kararı nasıl değerlendirirsiniz" sorusuna Arınç, "Üzücü olaylar yaşandı. Danıştay 6. Dairesi'nin verdiği kararı şöyle özetlemek mümkün, bu davayı açanlar Greenpeace'in üyeleri. İki hususta karar veriyor, zeytincilik ile ilgii kanun kapsamında bu tür termik santrallerin beli bir uzaklıkta yapılabileceği ikincisi de acele kamulaştırma konusunda bir hukuksuzluk bulunup bulunmadığı konusunda. Acele yargılamaya tabi olduğu için de en fazla 2 ay içinde karar vermek durumundadır. Bu karara uymak ve kararın gereklerine getirmek bizim için görevdir. Biz burada taraf değiliz, Taraf olan şirkettir. Kanunun bu açık hükmü ve Danıştay'ın kararı gereğince şirkete düşen husus bunun gereğini yerine getirmektir. Şunu bilmemiz gerekiyor, Türkiye'de özellikle bazı bölgeler hükümetimizin verdiği destek ve teşvikle adeta her yer zeytin ağacı olmuştur. Dağ, taş zeytin ağaçlarıyla dolmuştur. bu, kötü birşey değil. Zeytin bereketli bir mahsul. Bunların bulunması Türkiye'nin İspanya'nın da önüne geçirmiştir. Bu bir zenginliktir. Sağlık bakımından da zeytinyağının kıymetini bütün dünya biliyor. Artık bu güçlü bir sanayi haline geldi evet bunlar güzel şeyler ama Türkiye'nin enerjiye de ihtiyacı var. İkisi arasındaki dengeyi doğaya, tabiata duyarlı hükümet olarak da kurallara bağlamak gerekiyor. Kanunda eskiyen hükümler varsa bunların da süratli güncellenmesi gerekiyor. Zeytin alanlarıyla ilgili sıkıntı sadece termik santral yapılmasıyla ilgili değil. Bugün Bursa'nın Gemlik diye bir ilçesi var ama maalesef ki Gemlik deprem kuşağında. Hükümetimiz Gemliği'in daha güvenli bir şehir yapısını kavuşması için güçlü bir arazi bulmak istiyor. İyi ama gemliğin böylesine güçlü bir taban üzerinde inşa edilmesi için müracaat edilmesi gereken yerler zeytinlik alanlar. Her alan deprem olduğunda Gemlik ne olacak diye uykularınız kaçacak. Küçük bir kısmı verimli olan zeytin alanlarında hiçbir şeye müsaade edilmeyecek. Buna herkes vicdanlı bir karar versin. Anayasa Mahkemesi bile mevcut yasaları düşünerek Gemlik'in bu ihtiyacını görmezden geldi. Biz, şimdi Uzay'da mı yeniden gemliği inşa edeceğiz bunu düşünüyoruz. Yasal bir zemine de ihtiyacımız var. Soma'daki yurttaşlarımız bizim de sevdiğimiz insanlardır ama unutulmasın ki bundan 4-5 ay evvel bu termik santralin temelinin atıldığı gün bütün köylüler bayram etmişti" açıklamasında bulundu.
"BUNLARIN ÇOĞU PARTİ DEĞİL, MARTİ"
Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin'in parti kuracağının hatırlatılması üzerine Arınç, "Kuracakları şeyin ne olacağını bilsinler. Bunun toplumdaki karşlığının hiçbir zaman olmadığını, taşın yerinde ağır olduğunu da söylemiştim. Bu söylediklerimi kulak ardı etti bu değerli insan. Bunların çoğu parti değil, marti. Siyasi partiler demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Yoksa bir şahsın hadi ben ismimden bahsedilsin, parti genel başkanı denilsin, 'Anadolu Ajansı muhabiri nasılsa gelecek' demesi Türkiye'nin siyaseti için hiçbir şey ifade etmez. Aynı düşüncelere sahip olduğunu zannettiğimiz bazı insanların bir araya gelmesi mümkün olmalıydı" diye konuştu.
"7'Sİ DE BİR PARTİ ETMEZ"
Arınç, "2035 aynı düşünceye sahip insanların bir araya girmesi mümkün olmalıydı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan tek, ekmek için Ekmeleddin 14 partinin adayı olarak gösterildi. 14'ten 7 sinin tabelası bile yoktu. 7'si de bir parti etmez. Herhalde bunlar 14 parti kuracak. Bunlar bakan olduysa AK Parti'den seçildikleri için kıymeti vardı. Bir daha da bu isimleri bana sormayın" ifadelerini kullandı.
HDP'NİN ADALET BAKANLIĞI'NA İMRALI'YA GİTMEK İÇİN İÇİN YAPTIĞI BAŞVURU
HDP'nin Adalet Bakanlığı'na İmralı'ya gitmek için yaptığı başvurunun hatırlatılması üzerine Arınç, "7 gün 15 gün olmuş. Siz, demek bunların hesabını yapıyorsunuz. Bunlar sorulacaksa Adalet Bakanımıza sorulacaktır. Son günlerdeki tartışmalara bakılırsa HDP'den bir grup milletvekili adaya gitmek istiyor ama Adalet Bakanlığı henüz cevap vermiş değil. Bakınız çözüm süreci devam ediyor, biz henüz masadayız kalkmadık. Bunun belli bir noktaya kadar devam edeceğini söylemiştim. HDP nerede duracak, çözüm sürecini gerçekten istiyor mu istemiyor mu, hükümetin taleplerine karşılık 6-7 Ekim'den bu yana ortalığı yakıp yıkanlara karşı onları sokağa çıkın diye destekledikten sonra, bizden neyi bekliyorlar Allah aşkına. Biz bu süreçte bir milletvekilinin, siyasi uzantının işleri kolaylaştırması açısından faydalı görüyoruz. Siz, Öcalan'ın örsüyle Kandil'in çekici arasında kalmayın. Kararınızı kendiniz verin. Üstleneceğiz rolü cesaretle üstlenin. Geçmişte acı bedeller ödemiş değerli insanlar var. Onlar olaya müdahil olsunlar. Alfabede harf bırakmayanların sırıtarak birşeyler konuşmasını kendimize muhatap etmiyoruz. Biz aslında beklemedeyiz, onların tavrını merak ediyoruz" dedi.
EMNİYET TEŞKİLAT KANUNU
Emniyet Teşkilat Kanunu'nda değişiklik yapılacağı iddialarına ilişkin, "Hiçbir şekilde tasfiye vesaire böyle bir iddiamız yok çünkü her teşkilatta bir şema olur. Eğer Emniyet Teşkilatı'nda bunu bir piramit olarak kabul edersek piramit geometrinin bildiğimiz şeklidir. Oysa şuanda Emniyet Teşkilatı'ndaki piramit onun tam tersidir. 81 ilimiz var ama birinci sınıf emniyet müdürü sayımız 2 bine yakın. Bunların hepsinin emniyet müdürü, il emniyet müdürü olması mümkün değil.En az bin 500 civarında fazlalık olduğunu biliyoruz. Bu insanlar hiçbir görev verilmeden, yaş haddini bekliyorlar. Bu doğru birşey değil. Dolayısıyla verimli kullanılması lazım. Başkomiserlerde, diğer dördüncü, üçüncü sınıf emniyet müdürlerinde birikmeler var. Bu birikmeler hiyerarşiyi de disiplini de bozuyor. Geçmişten bu yana hazırlanan birtakım çalışmalar bitirildi. Bu çalışmanın sonunda da bir tasfiye değil, piramidi doğru yerine koymak şeklinde hem eğitimden başlayarak bir verimlilik esasına göre düzenleme yapılacak" dedi.
"4 BAŞI MAHMUR BİR KANUN GELİYOR"
Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İkinci sınıf emniyet müdürleri bundan sonra İlçe Emniyet Müdürü olarak görevlendirilebilecek. Hiçbir hak kayıpları olmayacak. Güvenlik Bilimleri Fakültesi kapatılarak yerini Polis Amirleri Eğitim Merkezleri açılacak. Polis Akademisi Başkanının görev süresindeki sınır kaldırılacak. İlk kademe amir ihtiyacının üniversite mezunlarından karşılanması mümkün olacak. 4 başı mahmur bir kanun geliyor. Esasen, bunlar meclisimize gönderilmek üzeredir. Bunlardaki imzalar tamamlandı, bugün veya yarın gidebilir. Emeklilik meselesi kötü birşey değildir.
Bin 200-bin 500 kişi ben ne zaman emniyet müdürü olacağım derse bir yüzyıla ihtiyacımız var."
PKK YÖNETİCİLERİNDEN FEHMAN HÜSEYİN'İN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ İDDİALARI
PKK'nın yöneticilerinden Bahoz Erdal kod adlı Fehman Hüseyin'in ani bir baskın sonucu öldürüldüğü iddialarına ilişkin bir soruya Arınç, "Bu konuyu teyit eden bilgi ulaşmadı. Maalesef ulaşmadı ama araştırılıyor. Bizim kaynaklarımız bunu teyit etmiyor" dedi.
ALEVİ AÇILIMI
Başka bir gazetecinin, "Hükümetin uzunca süredir gündeminde olan 'Alevi açılımı' konusundaki takvimi belli oldu mu" sorusuna Arınç, "Maalesef bazı örgütler var ki baştan karşılar herşeye. Onların bulunduğu yerde böyle bir samimiyeti görmek mümkün olmuyor. Bundan 4-5 yıl evvel önemli çalıştaylar yapıldı, görüşler alındı. Bunun üzerine bazı şeylerin yapılabilmesi gündeme geldi fakat yine bazı örgütlerin radikal düşünceleri sebebiyle herhangi bir konu üzerinde açıklama yapılmadı. Bu konu gündeme gelmedi ama bu konuda çok güzel bir heyet bir çalışmanın içinde. Bu çalışmanın yılbaşından önce bitecektir. sayın başbakanımız açıklamak istediği konuyu rahatlıkla topluma ifade edecektir. Madımak tarihimizin en acı olaylarının yaşandığı yerlerden biridir. Alevi kültürü ile ilgili Kültür Bakanlığımız, Diyanet İşleri Başkanlığımız önemli kitapları bastırdı. bunlar önemsenmeyebilir, Madımak için keşke öyle değil böyle olsaydı denebilir. Bazı asıl talepler var ki bir heyet halinde müzakere ediyorlar. Ocak ayına kalmadan sonuçlarını işitmiş olacağız" karşılığını verdi.