"Bu iş yerlerinin yaşaması için uygulamanın bir standarda oturtulması gerekiyor; çünkü bu iş yerlerinden on binlerce insan ekmek yiyor. Şu anda biz, mağdur duruma düştük. Çalışan 10 işçimizden 5 tanesinin çıkışını vermek zorunda kaldık. Depomuzda 300 bin liraya yakın cam film var ve onlar da elimizde kaldı. Tabi bu firmalara olan borçlarımız da halen bekliyor ve iş yapamadığımız takdirde önümüzdeki günlerde bu firmalara ödeme yapamayacağız. Haciz işlemleri başlatacaklar. Bu mağduriyetin yetkililerce giderilmesini ve TSE'ye uygun olan cam filmlerin uygulanmasına devam edilmesini istiyoruz."
Fabrika çıkışlı, koyu renkli orijinal cam filmlerinin geçerli olduğunu; ancak buna rağmen daha açık tonda olan cam filmlerinin yasaklandığını da hatırlatan Koç, bunun eşitlik ilkesine aykırı olduğunu savundu.
'ARACIMDAKİ ZARARI KİM KARŞILAYACAK?'
Otomobiline daha önce cam filmi taktıran Güner Taştan, aracına TSE standartlarında cam filmi takıldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Şu anda devletimiz, Resmi Gazete'de yayımlayıp, onay verdiği cam filmini şimdi sökmemizi istiyor. Bu nasıl bir mantık, anlayamadık. Tamam, cam filmlerinin sökülmesini istiyorlar ve sökelim; ama benim aracımın bir maddi değeri var. Filmler sökülürken, camları çiziliyor. Camlardaki rezistanslar kopuyor. Aracım, değer kaybına uğruyor. Bunu kim karşılayacak? Ayrıca filmlerin TSE belgeleri de var. Şimdi neden söktüreyim? Bir yıl önce Resmi Gazete'de yayımlanan izinle para ödeyip, filmi taktıracağım; bir yıl sonra da bunu iptal edip, kaldıracaksın ve bu zararı da ben karşılayacağım. Tamam, bizim devletimize canımız feda; ama nereye kadar? Hep mi bizden gidecek."
Güncelleme Tarihi: 03 Kasım 2017, 09:08