Şehitkamil İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Yağcı, Gaziantep Çocuk Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi’nde 47 gündür tedavisi devam eden 5. sınıf öğrencisi Abdulkadir Kaya’nın karnesini annesi Sebiha Çelik’e verdi. Gözyaşları içinde oğlunun karnesini alan anne Çelik, oğlunun bir an önce sağlığına kavuşturulmasını istedi.
Nefise-Necip Teymur İlk-Ortaokulu’nda 5. sınıf öğrencisi olan Abdulkadir Kaya’yı evinde elektrik çarptı. Elektrik çarpması sonucu kalbi duran Abdulkadir, yakınları tarafından hemen hastaneye kaldırıldı. Doktorların 25 dakika süren yoğun çabası sonrası tekrar hayata döndürülen Abdulkadir, solunum cihazına bağlı olarak yoğun bakım ünitesine alındı. Tedavisi devam ederken, makineden çıkarak normal solunuma başladı. Ancak hayati tehlikesi devam eden çocuk, yoğun bakım ünitesindeki tedavisinin ardından fizik tedavi görecek.
Şehitkamil İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Yağcı, Nefise-Necip Teymur İlk-Ortaokulu Müdürü Ömer Faruk Çelik ile öğretmen Mehmet Gazi Yıldırım; yoğun bakım ünitesinde tedavisi devam eden Abdulkadir Kaya’nın karnesini annesi Sebiha Çelik’e teslim etti. Anne Sebiha Çelik, oğlunun karnesini alırken duygusal anlar yaşandı. Gözyaşlarına hakim olamayan anne, oğlunun bir an önce eski sağlığına kavuşmasını ümit ettiğini söyledi.
Ziyarete ilişkin açıklama yapan Mehmet Yağcı ise şunları söyledi:
“Nefise-Necip Teymur İlk-Ortaokulu 5. sınıf öğrencimiz bir elektrik kazası geçirdi. Olay, evde oldu. Şu anda hastanede yatıyor. Onu hastanede ziyaret ettik ve ‘geçmiş olsun’ dileklerimizi ilettik. Kendisinin durumundan dolayı karnesini hastaneye gelerek annesine teslim ettik. Annesi kendisine verecek. Gördüğüm kadarıyla ve doktorundan aldığım bilgiye göre inşallah en kısa zamanda Abdulkadir aramızda olacak. Biz dua ediyoruz, inşallah en kısa sürede aramızda olur.”
Çok üzgün olduğunu dile getiren anne Sebiha Çelik ise şu ifadeleri kullandı:
“Bir anne olarak çok üzgünüm. Çocuğumun tedavisinin yapılmasını ve en iyi şekilde aramıza dönmesini istiyorum. Bunun dışında diyebileceğim hiçbir şey yok. Sadece tedavi edilmesini istiyorum. Şu an söylenebilecek hiçbir şey yok. Beynim durmuş durumda, konuşabilecek durumda değilim.”