Son dönemde paralel yapı kavramının moda olduğunu kaydeden Akdoğan, "Ama 12 yıldır AK Parti iktidarına saldıran bütün bu yapıların hepsi aslında paralel bir yapı. Derin devlet yapılanmaları, çeteler, devlet gücünü kullanarak iktidarları etkisizleştirmek isteyen yapılar, onlar da paralel yapıydı. KCK, terör örgütünün yapılanmaları bölgede, devlet yerine geçecek alternatif otorite üretme çabaları, bunlar da paralel bir yapıdır. İşte vesayetçi odaklar, yeşil ergenekon, din kisvesi altında olsa veya etnik veya ideolojik görünümde bütün bu paralel devlet yapılanmaları, illegal yapılanmalar, vesayetçi odaklar, darbeci odaklar, bunların hiçbirisine müsaade etmeyiz, müsamaha göstermeyiz. Hepsiyle mücadele ederiz, demokrasiyi koruruz, hukuku koruruz, milletin iradesini koruruz. Hiç kimse seçilmiş iktidarları 'ben yönetirim' sevdasına kapılmasın. Geçti o dönemler. Artık hükümetler milletin emanetine sahip çıkıyor. Eski Türkiye'de kaldı bunlar. Kimse bu vesayetçi odakları, darbeci anlayışı yeniden hortlatamaz. Yeni Türkiye'de bunların hiçbirine yer yok” şeklinde konuştu.
Özellikle bölgede Doğu ve Güneydoğu'da siyaset yapanların işlerinin kolay olmadığını vurgulayan Akdoğan, Batı'da birtakım liberal demokrat çevrelerin, terör örgütünün hamiliğine soyunduğunu belirterek, "Peki onlar var oldukları yerde en ufak bir farklılığa tahammül ediyorlar mı? İşte bu Kobani olaylarında gördük. Farklı düşünen kim varsa, kendilerini desteklemeyen kim varsa iş adamlarını, esnafı, STK'ları, partileri, hepsini hedefe koydular, hepsine saldırdılar. Bunlar Baascı zihniyet, baskıcı bir zihniyet. Bu zihniyet problemi. Bunun hangi etnik kökenden olduğu, mezhepten olduğu, ideolojik anlayıştan olduğunun önemi yok. Bu zihniyet, hastalıklı bir zihniyet, farklılığa tahammül etmeyen bir zihniyet. İşte Kobani, Kobani diyorlar. Kobani'de farklı olan herkesi kaçırdılar. İlk önce Kürtler oradan göç etmek zorunda kaldı, farklı düşünen Kürtler. Herkese her türlü zulmü yapıyorlar."
Akdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
"Bunu çok iyi görmemiz gerekiyor. İşte mücadele dedim ya siyaset, bu mücadeleyi hep beraber vermek durumundayız. Biz Kürtleri kimsenin zulmü altında bırakamayız, kimseye ezdirmeyiz. Her bir vatandaşımızın hukukunu korumak, onu yüceltmek bizim görevimizdir, namus borcumuzdur ve bunu yapacağız. Hem çözüm süreci devam edecek hem kamu güvenliği ve düzeninden asla taviz vermeyeceğiz.”
Güncelleme Tarihi: 15 Kasım 2014, 17:07