Köyün genelinin organik ürün yetiştirdiğini kaydeden, Mesut Demircan, “Kendi imkanlarımızla, kendi alın terimizle çalışarak yapıyoruz. Suyumuz doğal. Domatesimiz, biberimiz, kabaklarımız hepsi doğal. İlaç kullanmıyoruz. Normal kullandığımız gübre hayvan gübresi. Böyle daha verimli ve daha güzel oluyor. İlaçlamak iyi bir şey değil. Tarım dengesiz oluyor. Doğanın dengesini korumak için yapıyoruz bunları. Hormonlu bir şeyler kullanmadığımız için hastalık fazla olmuyor. Ortalama köyün 2 bin dönümlük alanında organik tarım yapılıyor. Su kanallarımız bozuk olduğu için su fazla gelmiyor. Kanal konusunda yardım bekliyoruz” dedi.

“200 yıldır bu köye ilaç girmedi”
Organik ürünlerle beslendikleri için hastalık yüzü görmediklerini dile getiren Özlem Demircan, “İlaç kullanmadığımız için çocuklarımız daha dengeli besleniyor. Daha sağlıklı oluyor. Sağlıklı bir nesil yetişiyor. Patlıcan, domates, salatalık, biber, soğan gibi ürünler yetiştiriyoruz. Bunun yanında peynir ve yoğurt gibi ürünler yapıyoruz. Daha sağlıklı olduğu için sütümüzü getirip burada yapıyoruz. Ayrıca sütümüz piyasaya göre daha ucuz. Hayvanlarımız da doğal besleniyor. Otlar hepsi doğal olduğu için sütler de doğal oluyor. Bu köy kurulalı 200 yıl kadar oldu. 200 yıldır bu köye ilaç girmedi. Çocuklarımızı da ilaç kullanmadan böyle ürün yetiştirmeleri konusunda eğitiyoruz. Her şeyin organik olmasını istiyoruz ki çocuklarımız ve büyüklerimiz hastalanmasın. Soğuk algınlığı dışında hastalanmıyorlar” diye konuştu.

“Hastane yüzü görmedim”
60 yaşındaki Fesih Yılmaz, bugüne kadar ne bir iğne ne de ilaç almadığını aktararak, “Dişim için belki kullanmışımdır. Sağlık durumum iyi. Günde 3 buçuk saat tarlada çalışıyorum. Organik ürünler yediğim için hastane yüzü görmedim” ifadelerini kullandı.

“Çocuklarımıza öğretiyoruz”
Hastalık yüzü görmediklerini ve bu durumun devam etmesi için köylülerin çocuklarını organik ürün yetiştirmesi konusunda eğittiğini vurgulayan Aran köyü muhtarı Ramazan Temel, şunları kaydetti:
“Bizim köyün her şeyi organiktir. Patlıcan, biber hepsi organik. Allah’a şükür şimdiye kadar bir hastalık görmedik. 200 yıldan beri bu devam ediyor. Devam etmesi için çocuklarımıza da bunu öğretiyoruz. Hayvan gübresi dışındaki başka gübre kullanmıyoruz. Köyümüz hane olarak 200 haneli, nüfus olarak da köyde bin 200 kişi yaşıyor. Cevizimiz de, peynirimiz de, üzüm bağlarımız da organiktir. Bu sene verimimiz iyi. Suyumuz çok ama kanallarımız bozuk olduğu için devletten ricamız bunları yapması.”