“Bize ateş edeceklerini hiç beklemiyorduk”
Cumhurbaşkanı’nın yaptığı çağrı üzerine sokaklara indiğini belirten Gazi Barbaros Çadırcı, “İşten eve geldim, annemlerden köprünün kapatıldığını duydum. Köprü kapatıldıysa bu işte başka bir sorun var, askerler şehre indiğine göre kötü bir iştir dedim. Sonra arkadaşlarım çağırdı, takıldığımız bir yer vardı oraya gittik, orada Cumhurbaşkanımızın ‘sokağa çıkın’ çağrısını duyduk ve ardından ellerimizde Türk bayraklarıyla tekbir getirerek Borsa İstanbul’un önüne doğru yürümeye başladık. Borsanın önündeki ışıklara geldiğimizde silah sesleri duymaya başladık. Bir askerin Borsa’nın içerisinden bize doğru yaklaştığını gördüm ama en fazla ya havaya ateş eder ya gaz kapsülü atar dedik. Çünkü bize ateş edeceklerini hiç beklemiyorduk. Bir anda bacağımın ağrı içinde kaldığını hissettim ve yere düştüm. Bizim bu kalkışmanın olduğunu duyduğumuz sırada gidebileceğimiz en yakın yer Borsa İstanbul’du. Asıl amacımız buradan Maslak’a Hasdal Kışlası'na yürümekti ama konuştuğumuz arkadaşlarımız Borsa İstanbul’da da askerlerin olduğunu söyleyince buraya geldik” dedi.
“Oğlum diye haykırışı hala kulaklarımda”
“Olay sonunda vuruldum, tek düşündüğüm vatanı bu hainlere bırakmamak oldu” diyen Çadırcı, “Ellerimizde Türk bayraklarıyla Borsa İstanbul’a gittik, ellerimizde herhangi bir flama yoktu. Ateş ettiler zaten ben yere düştüm, aynı mahallede oturduğumuz bir ağabeyimizin 14 yaşındaki oğlunu vurdular, o da tam oğlunun üzerine yatacakken arkadan haince, vurdular. Zaten onun oğlum diye haykırışı hala kulaklarımda. O beni çok etkiledi. Vurulduktan sonra beni hastaneye şehit olan Fatih Satır’ın ağabeyi götürdü” şeklinde konuştu.
“Gitmeseydik, vurulmasaydık ne namus ne de ar kalacaktı”
Çadırcı, “Bazı kişiler bana bak vuruldun, görüyor musun ne haldesin dediler ama gitmeseydik, vurulmasaydık ne namus ne ar ne de edep kalacaktı. Sabah gelecekler kapıya tekmeyi atacaklardı, ananı, bacını, kardeşini götüreceklerdi. Seni de ya asacaklardı ya ölüm haberin gelecekti” diye konuştu.