ELAZIĞ (AA) - Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Elazığ Barosunca adliyenin konferans salonunda düzenlenen "Disiplin Hukuku" konulu seminerde yaptığı konuşmada, yerel seçimlerin sona erdiğini, bu süreçten sonra herkesin ülkenin sorunlarının çözümü noktasında hep birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi.
Vatandaşın ülkede en çok huzuru ve adaleti arzuladığını dile getiren Feyzioğlu, bu noktada Adalet Bakanlığının öncülüğünde, TBMM çatısı altında, Türkiye'nin son 25 yıldaki en geniş katılımlı, demokrasi anlayışına uyan yargı reformu paketi çalışmasının yapıldığını ifade etti.
Bu konuda emeği geçenlere teşekkür eden Feyzioğlu, şöyle konuştu:
"Binlerce kişinin emeği var bu yargı reformunun arkasında. Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye'nin en yetkili kişisi olarak bunu açıkladı, ilan etti. Dedi ki 'Temmuzda Meclis kapanmadan ilk kısmını çıkaracağız.' TBMM'nin, Türkiye Cumhurbaşkanının sözünü havada bırakma hakkı yoktur, bu söz verilmiştir, siyasi sorumluluk üstlenilmiştir. Ancak şimdi 'İlk paket ekime kalabilir.' gibi cümleler duymaktayım. Bu bizi Türkiye adına üzüyor. Paketi küçümsemeye kalkanların niyetlerini biliyoruz. Ancak o niyetlere su taşımanın da anlamı yok. Bu reform paketi Türkiye'nin önünü açacaktır, bir başlangıçtır. Olağanüstü hal döneminin sonrasında Türkiye'nin, yeniden ve eskisinden daha güçlü şekilde hukuk devleti inşası sürecine yönelimidir."
"Türkiye'nin diktatörlük olmadığını ispatı"Ülkede demokrasinin daha da güçlenmesi adına ilk paketin bir an önce hayata geçirilmesini beklediklerini vurgulayan Feyzioğlu, "Türkiye'nin bir diktatörlük olduğunu iddia eden ve bu algıyı yaratmak isteyen, ABD ve Avrupa toplumlarında böyle bir algıyı yerleştirmek için çalışan PKK, FETÖ ve onların tetikçisi DHKP-C el birliğiyle bir lobi yapmaktadır. Bu lobi, Türkiye'nin yargı reformu paketini çıkartmakta samimi olmadığı inancını dünya kamuoyunda yerleştirmeye yöneliktir. Bunda amaç şudur, demokrasi değilseniz dünyanın emperyal güçlerinin müdahalesine açık olursunuz." ifadelerini kullandı.
Feyzioğlu, Türkiye ile ilgili birçok senaryonun bulunduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
"Emperyal güçlerin müdahale etmesinin her zaman gerekçesi, diktatörlüğe demokrasi getirmektir. 1,5 senedir binlerce insanın emek harcayarak, Türkiye'nin önünü açacak bir yargı reformu çalışması yapması, Türkiye'nin diktatörlük olmadığının ispatıdır. Ama bu ispatın alenileşmesi için ilk paketin Meclis'ten, Meclis tatile girmeden geçmesi zorunludur. Ekim ayı çok geçtir. Paketin ekime bırakılması Türkiye üzerine tüm senaryoları güçlendirecektir, Türkiye'nin silkinmesini ve yatırım almasını geciktirecektir. Yerli ve yabancı yatırımların Türkiye'de kalıcı şekilde fabrikaya, iş ve istihdama dönüşmesini geciktirecektir. Döviz üzerinde oynanan her türlü spekülasyonun daha da güçlenmesine ve aleyhimize olmasına sebebiyet verecektir."
"Türkiye'ye ferahlama gelsin"Feyzioğlu, her yönüyle çok ciddi bir mesele olan yargı reformu paketini bir meslek grubuna "imtiyaz ya da başka bir hak" şeklinde ele almanın doğru olmadığını dile getirdi.
Huzurun sadece adaletle mümkün olacağını belirten Feyzioğlu, "Bu reformun varlık sebebi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hukuk devletini milleti için inşa etmesidir. Güçlü bir hukuk devleti inşasıdır bu reformun ortaya konmasının sebebi. Yargı reformunu avukatlara birkaç hak verilmesinden ibaret olarak anlamak, bu reformun millet için olduğunu görmezden gelmek anlamına gelir." diye konuştu.
Feyzioğlu, paketin eksiği, yanlışı varsa dile getirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Ama bunu temmuzda yapalım. Üç gün daha fazla çalışsın Meclis, bunu yapalım. Tüm milletvekillerimize, Meclis'teki tüm siyasi partilere, kamuoyuna, vatandaşlarımıza sesleniyorum. Hadi bu işi yapalım, Türkiye'ye bir ferahlama gelsin." dedi.
Muhabir: İsmail Şen