İSTANBUL (AA) - Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı, İstanbul Havalimanı'nda yaptığı basın toplantısında koronavirüs nedeniyle alınan tedbirlere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Son dönemde koronavirüsün önemli bir tartışma konusu haline geldiğini belirten Aycı, Dünya Sağlık Örgütü'nün ilerleyen dönemde virüsün yayılımını "pandemi" (Çok geniş bir alanda etkisini gösteren salgın hastalık) olarak ilan edebileceğinin altını çizdi.
Çin'in Wuhan kenti kaynaklı virüsle ilgili Dünya Sağlık Örgütü'nün "acil durum" ilan ettiğini hatırlatan Aycı, şöyle konuştu:
"Biz de Çin'e olan uçuşlarımızı durdurmuştuk. Arkasından İran geldi ve Orta Doğu'ya, İran'a ulaşmasından sonra da pazartesi günü itibarıyla Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca'nın yaptığı açıklamayla alınan karar neticesinde İran ile de uçuşlar durduruldu. Karşılıklı iki ülke arasında, iki ülkenin kendi vatandaşlarını alması konusunda birer uçak kaldırıldı. Bu çerçevede salı günü bir uçağımız Türkiye'ye getirildi. Yine aynı günün akşamı da İran'dan boş bir uçak gelerek buradaki İran vatandaşlarını alıp ülkesine götürdü. Uçak oradan tahliye için Türk vatandaşlarını alarak havalandı. Milli bayrak taşıyıcı olarak Türk Hava Yolları'nın en önemli vazifelerinden bir tanesi, dünyanın neresinde Türk vatandaşı varsa Türk vatandaşlarını alıp evlerine, yuvalarına, ailelerine kavuşturmak bizim görevlerimiz arasında."
İran'dan kalkan uçağın Ankara'ya indirilmesiİran'dan kalkan uçakta mürettebatın bazı riskler gördüğünün de altını çizen İlker Aycı, Sağlık Bakanlığı ile temasa geçerek uçağın İstanbul yerine Ankara'ya inmesinin daha uygun olacağına karar verildiğini anlattı.
Uçaktaki vatandaşların bakanlık gözetiminde hastaneye alındıklarını hatırlatan Aycı, "Burada başta Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca olmak üzere, Sağlık Bakanlığı ekibine özellikle teşekkürlerimi iletiyorum. Burada gösterdikleri hassasiyet, ihtimam, ihtiyat ve iş birliği açısından kendilerine müteşekkiriz Türk Hava Yolları olarak." dedi.
Bakan Koca ve ekibinin konuyu büyük hassasiyetle takip ettiğinin altını çizen Aycı, bundan sonra da dünyanın herhangi bir yerinden Türk vatandaşlarının ülkeye getirilmesi konusunun Türk Hava Yolları'nın görevleri arasında olacağını vurguladı.
Vatandaşları ülkeye taşırken gerekli koşulların sağlanmasından emin olmaya büyük önem verdiklerini belirten Aycı, dikkat ve hassasiyetle taşımaların yapılmasını sağlamaya çalıştıklarını anlattı.
Bu konuda Sağlık Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve ilgili kurumlarla devamlı temas halinde olduklarını ifade eden Aycı, "Dünya Sağlık Örgütü'nün ve sektörel kuruluşlarımızın yönlendirmelerini dikkatle takip ediyoruz." dedi.
"İran'ı çok sıkı takip ediyoruz"Aycı, dünyada risk grubu nerede artıyorsa bu konuda tedbirler aldıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Bu çerçevede bugün Seul'den bazı uçak seferlerimizi yine azaltmış bulunuyoruz. Nahçıvan'a olan uçuşumuzu geçici bir süre durdurmuş bulunuyoruz. Bunun yerine Azerbaycan'da Bakü, Gence, diğer uçuşlarımız devam ediyor ama Nahçıvan'ı geçici bir süre listeden çıkardık. Riskin bertaraf edildiğini gördüğümüz zamana kadar bazı yerleri böyle geçici olarak durduruyoruz. İran'ı da çok sıkı takip ediyoruz. Oradan önümüzdeki dönemde yeni tahliyeler gerektiğinde, gerekli iş birliği ve koordinasyonun sağlandığını gördüğümüzde, ilgili bakanlıklarımız ve İran Hükümeti, İran Sivil Havacılığı ve İran'daki havalimanıyla gerekli koşullar sağlanır sağlanmaz tahliye işlemlerini yapmak üzere ifa edeceğimiz seferlerimiz olabilir."
Aycı, ileriki dönemde dikkat edilmesi gereken 12 risk ülkesi olduğunun da altını çizerek, şunları söyledi:
"Bu 12 ülkeyle alakalı olarak biz uçaklarımızdaki dezenfekte işlemlerini büyük bir dikkatle yapıyoruz. Yolcularımız için de ekiplerimiz için de gerekli maske ve benzeri tedarikleri alıyoruz. Bu konuda bilgilendirmeler yapıyoruz, uçağımızda anonslar yapıyoruz. İstasyonlarımıza eğitim verildi, mürettebatımıza eğitim verildi, yöneticilerimize eğitim verildi. Bu konuda sürekli düzenli bilgilendirmeler yaparak da bu sürecin yönetilmesi sırasında bu riskin yönetilmesi ve riskin en aza indirilip kontrol altına alınması için elimizden gelen azami gayreti gösteriyoruz."
"Bilet değiştirme işlemlerini kolaylaştırdık"Bilet değişimi konusunda kolaylıklar yapıldığını söyleyen Aycı, şu bilgileri verdi:
"Salgından etkilenen Çin, İran, Güney Kore, Azerbaycan, Bahreyn gibi ülkelerde sefer iptalleri yaptık. Burada önemli olan şey bütün bu bilet değişimlerini, bilet iadelerini veya bileti açığa alma işlemlerini son derece kolaylaştırdık. Bir ücret talep etmeden, mayıs ayına kadar olan bütün bu biletleri değiştirmek, açığa alma konusunda ya da bedelini geri ödeme konusunda tüm yolcularımıza ister çağrı merkezimizden, ister satış noktalarından her yerden bu hizmetleri şu anda tüm yolcularımıza gösteriyoruz. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Yolcularımız yorulmadan, mümkün olduğunca en kolay ve en kısa şekilde biletleri hususundaki gerekli değişimleri yaparak onların da kendilerini rahat hissetmesini bir görev addediyoruz. Bu kapsamda gerekli tüm esnekliklerle ilgili talimatları ekiplerimize verdik."
Bu süreç içerisinde hastalıktan korunma kapsamında hem bilgilendirmeler hem de maske, eldiven ve alkol bazlı dezenfektanlar gibi koruyucu donanımların dağıtıldığını belirten Aycı, risk görünen noktalara gerekli maske ve dezenfektanların yollandığını söyledi.
"Uçaklarımızı dezenfekte şirketine temizlettiriyoruz"Virüse karşı Boeing ve Airbus'ın da kabul ettiği bir dezenfekte şirketi tarafından, akredite edilmiş cihazlar ve ürünlerle uçakların temizlendiğini de belirten Aycı, şöyle konuştu:
"Özellikle risk grubu yüksek, Hong Kong, Japonya, Malezya, Singapur, Tayvan, Güney Kore, İtalya gibi yerlere ekstra bir dikkatle bu çalışmalar yürütülüyor. Riskin yükseldiği tüm alanlara da bunu yayıyoruz. 250'den fazla uçağımızı çok hızlı bir şekilde dezenfekte ettik. Yolcularımız büyük bir güven içerisinde yolculuklarına devam edebilirler. Hayatın tabii akışını devam ettirebilirler. Virüs son derece riskli, ama daha riskli olan tedbirsiz olmak. Bu anlamda tedbirleri önemsiyoruz. Bireysel olarak herkesin alması gereken tedbirler eğitimlerle anlatıldığı gibi, bunun yanı sıra kurumsal olarak da almamız gereken tedbirlerin zamanında alma gayretindeyiz." dedi.
Koronavirüs ile ilgili sosyal medyada bilgi kirliliği olduğunu ifade eden Aycı, bu kapsamda iletişime önem verdiklerini, internet sitelerinde ve sosyal medyadan da duyuru yaptıklarını kaydetti.
Riski izlemeye devam edeceklerini kaydeden Aycı, "Sayın Cumhurbaşkanımız da süreci çok yakından takip ediyorlar. Bu anlamıyla devlet kurumlarımız ve tüm kuruluşlarımız arasındaki bu iş birliği ve koordinasyonla yolumuza devam edeceğiz." diye konuştu.
"Uçakların temizleme işlemleri her sefer öncesi ve sonrası rutin olarak yapılıyor"Aycı, ocak ayının THY için iyi bir dönem olduğunu ancak Türkiye için zor bir yılın başladığını söyledi.
Ocak ayında yüzde 80,6 doluluk oranıyla yılı başlattıklarını, dıştan dışa transfer yolcusunda yüzde 4,1 artış yaşandığını ifade eden Aycı, tüm yolcu bakımından yüzde 10 artış meydana geldiğini belirtti.
Aycı, koronavirüs riskinin yükselmesiyle şubatın ikinci yarısından itibaren düşüşler meydana geldiğini dile getirerek, bu etkinin ekonomik rakamlara yansıyacağını bildirdi.
Uçakların dezenfekte süreçlerini gösteren videoları kısa zamanda yayınlayacaklarını kaydeden Aycı, uçakların temizleme işlemlerin zaten her sefer öncesi ve sonrasında rutin olarak yapıldığını belirtti.
Aycı, çok ciddi ve dikkatli bir biçimde kargo bölümleri de dahil olmak üzere yapılması gereken işlemleri uyguladıklarını dile getirerek, "Bunun içinde mürettabatımız da bizler de uçuyoruz. Hepimiz uçuyoruz. Bütün dünyada var olan normlar var. Bütün dünyada havacılık endüstrisinin kullandığı bu normlara uygun dezenfekte biçimleri var." dedi.
Yolcularla ilgili ciddi bir vaka raporunu şimdiye kadar almadıklarını vurgulayan Aycı, şüpheli görülenlere de gerekli işlemleri yaptıklarını kaydetti.
"Biz yaşadığımız her krizden belli dersler alıyoruz."Aycı, İtalya'da koronavirüsün görüldüğünün anımsatılması üzerine, "İtalya'yı çok büyük dikkatle takip ediyoruz. Gerekirse Roma ve Milano uçuşlarını başta azaltırız ama sonra kapatabiliriz. Yani bu da bir ihtimaldir." değerlendirmesini yaptı.
Riskleri aktif bir biçimde takip ettiklerini, İtalya'daki havalimanlarından düzenli rapor aldıklarını ifade eden Aycı, "Biz yaşadığımız her krizden belli dersler alıyoruz. Öğrendiğimiz bütün bu derslerden sonra bağışıklığımızı güçlendiriyoruz ve yönetim anlayışımızda daha tedbirli, daha ihtiyatlı ama önemli ölçüde risk yönetimi bakımından, riskleri yönetmek, tanımlamak, fiyatlamak, riskleri minimize etmek, bunu yönetilebilir hale dönüştürmekle ilgili arkadaşlarımızla tedbirler alıyoruz." diye konuştu.
Aycı, yeni risklere yönelik tedbir alma konusunda çok hızlı öğrenme sürecine girdiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bu kriz şubata kadar sürerse ne olur, bu kriz mart sonuna kadar sürerse ne olur, nisan sonuna kadar sürerse ne olur, mayıs sonuna kadar sürerse ne olur' gibi hesaplarımız var. Zaten bu riskle ilgili Amerika'da John Hopkins'in ve diğer grupların yaptığı analizlere göre en kötü senaryo haziran sonu bitecek olarak yorumlanıyor. Dolayısıyla en kötü senaryo bu. Biz en kötü senaryoya doğru, en iyiden en kötüye kadar bütün senaryolara göre kendimizle hesaplarımızı, planlarımızı yaptık. Bununla ilgili uçaklarımızı ne yapacağımızla, nasıl kullanacağımızla ilgili hesaplarımızı yaptık ama risk bölgesel bir risk olmaktan daha globale doğru ilerlemeye başlayınca, riskin boyutu da genişlemeye başladı. Dolayısıyla bir tarafta virüsün kontrol altına alınıp vaka sayısının düşmesi iyi haberleri gelirken diğer yandan bu virüsün daha fazla bölgeye yayılma ve ilerleme haberleri de eş zamanlı geldi. Dolayısıyla çok ilginç bir denklem oluştu."
Dünyada yönetilmesi kolay olmayan bir denkleme girildiğini kaydeden Aycı, dünyada olası bir risk beklentisinin pompalanmak istenmediğini düşündüğünü ifade etti.
İlker Aycı, bir soru üzerine, Boeing şirketi yöneticilerinin mart ayında kendilerine yapacağı ziyarette "737 Max" tipi uçaklarla ilgili son gelişmeleri kendilerine aktaracağını kaydederek, "Şu ana kadar aktardıkları bilgi, bu yaz sonu itibarıyla uçuşların olabileceğini söylüyorlar. Yaz başı itibarıyla izinlerin alınabileceğini, eğitimlerin ve gerekli yazılım değişimlerinin tamamlanarak da yaz sezonunun sonu itibarıyla da uçuş olabileceğine yönelik elimizde son duyumlar var." ifadelerini kullandı.
"Çin ekonomisi de bundan çok hızlı bir şekilde sıyrılacak"Salgınla yaşanan olumsuz gelişmeler sonucunda maddi kayıpların telafi edilebileceğini, önemli olanın insan hayatı ve yaşamın akışının sürmesi olduğunu vurgulayan Aycı, 10 yılı aşkın bir süredir büyüyen havacılık sektöründe yaşanan olumsuzlukların herkesi etkilemesinin beklendiğini bildirdi.
Aycı, Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumların çalışmaları ile gayretleri sayesinde virüsün Türkiye'de şu ana kadar görülmediğini ancak riskin devam ettiğini ifade ederek, "Ben bu risk bittikten sonra bundan en hızlı çıkacak ülkelerin başında bir numara Çin'i görüyorum. Çin özel bir ülke, ekonomi ve özel bir devlet. Çin güçlüdür. Çin ekonomisi de bundan çok hızlı bir şekilde sıyrılacak ve yeniden hızlı bir şekilde seyahat iştahıyla, çalışma iştahıyla bütün dünyada şu an azaltılmış üretim yeniden hızlanacak. Çok hızlı, belki dünyada 2020 yılının bir altı ya da sekiz ayını yaşayacağız. Hızlandırılmış 6-8 ay yaşayacağız. Yani 12 aya veya daha fazlaya bedel 6 ila 8 ay yaşayacak dünya. Bunlardan bir tanesini de krizlere dayanıklılık açısından, şoklara dayanıklılık açısından Türk ekonomisinin gücünü görüyorum. Türkiye'nin gücünü görüyorum." şeklinde konuştu.
Muhabir: Güç Gönel,İzzet Taşkıran,Kübra Kara