Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) 2019 Yılı Para ve Kur Politikası Raporu bankanın internet sitesinde yayımlandı.
Merkez Bankası'nın temel amacının fiyat istikrarını sağlamak olduğu anımsatılan raporda, para politikası kararlarının, enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer tüm unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak oluşturulduğu belirtildi.
Raporda, TCMB'nin, fiyat istikrarı açısından destekleyici bir unsur olan finansal istikrarı da gözetmeye devam edeceği vurgulandı.
Enflasyon hedefinin hükümet ile varılan mutabakatla uyumlu olarak yüzde 5 seviyesinde korunduğunun altı çizilen raporda, "Para politikası, enflasyonu bu hedefe kademeli olarak yaklaştıracak şekilde oluşturulacaktır. TCMB tarafından enflasyon raporlarında güncellenen tahminler, enflasyonun orta vadede hedefe yakınsarken izleyeceği dezenflasyon süreci için referans teşkil edecektir. Belirlenen bu patika ile enflasyonun öncelikle tek hanelere indirilmesi, daha sonra kademeli olarak azalarak yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanması hedeflenmektedir." ifadelerine yer verildi.
Raporda, enflasyon hedefi etrafındaki belirsizlik aralığının, önceki yıllarda olduğu gibi her iki yönde 2 yüzde puan olarak korunduğu hatırlatıldı.
Yıl içinde enflasyon gelişmelerine ilişkin kapsamlı değerlendirmelerin enflasyon raporu aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılacağı bildirilen raporda, yıl sonunda gerçekleşen enflasyonun belirsizlik aralığının dışında kalması durumunda ise hesap verebilirlik ilkesi gereği hükümete "Açık Mektup" yazılacağı belirtildi.
"TCMB’nin nominal ya da reel herhangi bir kur hedefi bulunmamaktadır"
Raporda, dalgalı döviz kuru rejimi uygulamasının devam edeceği vurgulanarak, "Uygulanmakta olan kur rejiminde, döviz arz ve talebini belirleyen esas unsurlar, iktisadi temeller, uygulanan para ve maliye politikaları, uluslararası gelişmeler ve beklentilerdir." ifadeleri kullanıldı.
TCMB'nin nominal ya da reel herhangi bir kur hedefi bulunmadığının altı çizilen raporda, ancak, döviz kurunun iktisadi temellerden belirgin şekilde kopması veya aşırı oynaklıkların finansal istikrara dair risk oluşturması halinde bu duruma kayıtsız kalınmayacağı vurgulandı.
Raporda, döviz kurundaki hareketlerin fiyat istikrarını kalıcı olarak etkilemesi durumunda TCMB'nin para politikası duruşunu değiştirerek gerekli tepkiyi vereceği belirtildi.
TCMB'nin, döviz piyasasının etkin bir şekilde çalışabilmesi için döviz kuru gelişmelerini ve buna dair her türlü risk faktörünü yakından takip etmeye devam edeceği bildirilen raporda, bankanın gerekli önlemleri almayı ve ilgili araçları kullanmayı sürdüreceği ifade edildi.
İletişim politikası
Raporda, 2018'de para politikası gelişmelerine ilişkin detaylı bilgi verildi.
Para Politikası Kurulu'nun (Kurul), 2019'da önceden açıklanan bir takvim çerçevesinde yılda sekiz toplantı yapacağı belirtilen raporda, toplantıların 16 Ocak, 6 Mart, 25 Nisan, 12 Haziran, 25 Temmuz, 12 Eylül, 24 Ekim ve 12 Aralık'ta düzenleneceği bildirildi.
Raporda, gelecek dönemde iletişim politikasının destekleyici bir araç olarak etkin bir biçimde kullanılacağı ifade edildi.
Para politikasının temel iletişim araçlarının kurul duyuruları ve Enflasyon Raporu olduğu aktarılan raporda, iletişim politikasına ilişkin şu değerlendirmelere yer verildi:
"Enflasyon Raporu'nun yılda dört defa yayımlanmasına ve para politikası uygulamalarının kamuoyu ile iletişiminin etkin bir şekilde yapılabilmesi amacıyla bilgilendirme toplantılarıyla tanıtılmasına devam edilecektir. Ayrıca, belirli bir takvim çerçevesinde yatırımcılarla gerçekleştirilen teknik içerikli toplantılar ile paydaşlarla görüşmeler sürdürülecektir. Fiyat istikrarını sağlamanın öneminin kamuoyuyla paylaşılması iletişim politikasının temel önceliklerinden birisi olacaktır. Basın, akademik çevreler, genel kamuoyu ile iletişim için basılı ve elektronik yayınların yanı sıra sosyal medya, Herkes İçin Ekonomi mikrositesi gibi platformlar kullanılacak, bu doğrultuda toplantılar, seminerler ve etkinlikler düzenlenecektir. İktisadi okuryazarlık ve finansal farkındalık seviyesinin artırılmasına yönelik çalışmalar, iletişim ve bilgilendirme faaliyetlerinin önemli bir bileşeni olmaya devam edecektir.
Finansal İstikrar Raporu'nun yanı sıra para ve kur politikası çerçevesi kapsamında Türk lirası ve döviz likiditesi yönetimine ilişkin kamuoyuyla paylaşılan duyurular ve TCMB’nin faaliyetleri ile para politikası uygulamaları hakkında çeşitli platformlarda yapılan sunumlar da kamuoyunun bilgilendirilmesinde önemli bir paya sahip olacaktır. Bunlara ilaveten, her ay yayımlanan 'Aylık Fiyat Gelişmeleri' raporu, TCMB tarafından yayımlanan tartışma tebliğleri, ekonomi notları ve blog yazıları ile düzenlenen konferanslar da iletişim politikasının bir parçası olmaya devam edecektir."
"Enflasyonla mücadele ortak ve bütüncül bir çaba gerektirmekte"
Raporda, enflasyonun hedefin üzerinde seyretmesinde yapısal faktörlerin etkisinin önemli olduğu, enflasyonla mücadelenin ortak ve bütüncül bir çaba gerektirdiği belirtildi.
Bu nedenle, enflasyondaki katılık ve oynaklıkları azaltacak yapısal reformlara devam edilmesinin fiyat istikrarına ve toplumsal refaha önemli ölçüde katkıda bulunacağı ifade edilen raporda, "Bu bağlamda, TCMB’nin yapısal unsurların analizine ve bunlarla ilgili kamuoyunda farkındalığı artırmaya yönelik çabaları sürecektir. Mali disiplin enflasyonla mücadele açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle para politikası ile maliye politikası arasındaki eş güdüm enflasyonla mücadele ve makroekonomik dengelenme açısından büyük önem taşımaktadır. Makro politikaların ve yapısal reformlar konusunda atılacak adımların etkin bir iletişimle enflasyona odaklı ve eş güdüm içinde
oluşturulması para politikasının hareket alanını genişleterek enflasyonla mücadeleye önemli bir destek verecektir." değerlendirmesi yapıldı.
"Reeskont kredi kullandırımının TCMB döviz rezervlerine katkısı 23 milyar dolar civarında olacak"
Para ve Kur Politikası Raporu'nda, 2018'e ilişkin TL ve döviz likidite gelişmeleri detayları paylaşıldı. Bu yıl döviz piyasalarında ihale yöntemiyle veya doğrudan döviz satışı
gerçekleştirilmediği belirtilen raporda, enerji ithalatçısı kamu iktisadi teşebbüslerinin 7,2 milyar dolar tutarındaki döviz talebinin TCMB tarafından karşılandığı bildirildi.
Reeskont kredilerinin vade sonunda döviz olarak geri ödenmesi özelliğiyle 2018'de de TCMB döviz rezervlerine en fazla katkıyı sağlayan araç olmaya devam ettiği aktarılan raporda, "2018'in sonunda yaklaşık 22,5 milyar dolar olması beklenen reeskont kredisi kullanımının 2019 yılında 25 milyar dolar civarında gerçekleşeceği, TCMB döviz rezervlerine katkının 2018 yılı sonunda yaklaşık 14,8 milyar dolar, 2019'da ise 23 milyar dolar civarında olacağı öngörülmektedir." ifadelerine yer verildi.
Raporda, şunlar kaydedildi:
"Küresel para politikaları gelişmeleri, ticaret savaşlarına ilişkin endişeler ve gelişmekte olan ülke varlıklarına yönelik risk iştahındaki oynaklıklar 2019 yılı için yukarı yönlü risk unsurları arasında ön plana çıkmaktadır. TCMB, 2019 yılında fiyat istikrarının sağlanması hedefi doğrultusunda elindeki politika araçlarını en etkin şekilde kullanmaya devam edecektir. Bankaların TL ve döviz likidite yönetimlerine katkıda bulunmak amacıyla TCMB, 2018 yılında olduğu gibi piyasa şartları gereğince dengeleyici ve finansal istikrarı destekleyici bir rol oynamayı sürdürecektir. Ayrıca, TCMB piyasa koşulları elverdiği müddetçe rezervleri artırma politikasına devam edecektir."
2019 yılı TL ve döviz likidite yönetimi çerçevesi
Raporda, 2019 yılında TL likidite yöntemi çerçevesinde bir hafta vadeli repo ihalelerinin temel fonlama aracı olarak kullanılmaya devam edileceği bildirildi.
Bankacılık sistemi fonlama ihtiyacının yüksek olduğu günlerde, teklif ve teminat yönetiminin kolaylaştırılması ve likiditenin haftanın günlerine dengeli dağılımının sağlanması amacıyla vadeleri 6-10 gün arasında olmak kaydıyla farklı vadelerde birden fazla repo ihalesi açılabileceği belirtilen raporda, TCMB'nin, likidite yönetiminde araç çeşitliliğini ve operasyonel esnekliğini koruyabilmesi için teknik nedenlerle açık piyasa işlemleri portföyünde yeterli miktarda DİBS veya Hazine Müsteşarlığı Varlık Kiralama Şirketi (HMVKŞ) tarafından ihraç edilen Türk lirası cinsi kira sertifikası bulundurması gerektiği ifade edildi.
Raporda, bu kapsamda, 2018 yılı için nominal 16 milyar TL olarak belirlenen TCMB Açık Piyasa İşlemleri portföy büyüklüğünün, ilave alım seçeneği saklı kalmak kaydıyla, 2019 yılında nominal 18,9 milyar TL olarak belirlenmesinin planlandığı aktarıldı.
2019'da vadesi gelecek nominal 2,6 milyar TL'lik kısım dahil olmak üzere söz konusu hedefe ulaşmak üzere doğrudan alım işlemlerinin gerçekleştirilmesinin planlandığı raporda, 2019 yılında döviz likiditesi yönetimi çerçevesine ilişkin şu detaylar paylaşıldı:
"TCMB nezdindeki Döviz Depo Piyasasında bankalara toplam yaklaşık 50 milyar dolar limit ile bir hafta ve bir ay vadeli döviz likiditesi imkanı sağlanmaya devam edilecektir. Bankalar kendilerine tanınan limitler çerçevesinde TCMB’ye bir hafta, iki hafta ve bir ay vadeli teminat döviz deposu getirebilecektir. Enerji ithalatçısı kamu iktisadi teşebbüslerinin döviz ihtiyacının gerekli görülen kısmı Hazine ve Maliye Bakanlığı ile TCMB tarafından doğrudan karşılanacaktır. Türk Lirası Depoları Karşılığı Döviz Depoları ihaleleri ile Döviz Karşılığı Türk Lirası Swap Piyasası işlemlerine 2019 yılında da devam edilecektir. İhtiyaç olması durumunda BİST Swap Piyasasında TCMB taraflı işlem yapılabilecektir. Piyasa koşullarına bağlı olarak, Türk Lirası Uzlaşmalı Vadeli Döviz Satım İhalelerine ve BIST VİOP nezdindeki Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz işlemlerine devam edilebilecektir.
Piyasa derinliğinin kaybolmasına bağlı olarak spekülatif davranışlar sonucunda kurlarda sağlıksız fiyat oluşumları gözlenmesi ve aşırı oynaklık durumlarında piyasaya esnek ihaleler yoluyla veya doğrudan müdahale edilebilecektir. Döviz piyasalarında TCMB ile söz konusu piyasalarda işlem yapmaya yetkili bankalar arasında gerçekleştirilen döviz karşılığı efektif işlemlerine 2019 yılında da devam edilecektir. TCMB, geçmişte olduğu gibi 2019 yılında da döviz piyasasının sağlıklı çalışması ve döviz likiditesinin dengelenmesi amacıyla, döviz arz ve talep gelişmelerini yakından takip ederek gerekli önlemleri almaya devam edecektir."
Raporda, 2020 Yılı Para Politikası Operasyonel Çerçevesi Metni'nin 5 Aralık 2019'da yayımlanacağı belirtildi.