Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Fırat nehrinin doğusuna askeri harekat işareti verdiği açıklamaları, o bölgeden terör örgütü YPG/PKK'nın zulmünden kaçarak Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesine yerleşen aileleri umutlandırdı.
Suriye'de "Fırat'ın doğusu" olarak tabir edilen Tel Abyad ve Rasulayn ilçesinden göç etmek zorunda bırakılan savaş mağduru Arap aileler, ülkelerine birkaç kilometre mesafedeki Ekinyazı Mahallesi'nde kendi imkanlarıyla kurdukları çadırlarda yaşamlarını sürdürüyor.
Terör örgütü YPG/PKK'nın işgal ettiği evlerine dönememenin üzüntüsünü yaşayan Suriyeliler, kaymakamlık, belediye, yardım kuruluşları ve hayırseverlerin desteğiyle hayata tutunmaya çalışıyor.
Topraklarında çatışma olmamasına rağmen terör örgütünün baskı, şiddet ve zulmü nedeniyle vatan hasreti çeken Suriyelilerin eve dönüş umutları, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Fırat nehrinin doğusuna askeri harekat işareti verdiği açıklamalarıyla arttı.
Yıllardır vatan hasreti çeken Suriyeli aileler, zorla gönderildikleri topraklarına bir an önce kavuşmak için dualar ediyor.
Hayatlarının baharında vatanlarından koparılan çocuklar ise birçok imkansızlığa rağmen, yaşananlardan habersiz oyunlar oynayarak vakit geçirmeye çalışıyor.
Çadırda ailesiyle kalan 60 yaşındaki Hamed Süleyman Mutar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzun yıllardır ülkelerinde devam eden savaş ve terör örgütünün baskıları nedeniyle büyük sıkıntılar yaşadıklarını ve topraklarından olduklarını söyledi.
"Savaşın bitmesini beklerken, teröristler ortaya çıktı"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Fırat'ın doğusuyla ilgili açıklamalarının memnuniyet verici olduğunu ifade eden Mutar, şöyle devam etti:
Rasulayn'de evlerimiz, arazilerimiz, koyunlarımız vardı. Her şeye rağmen mutlu bir şekilde yaşayıp gidiyorduk. Ondan sonra savaş başladı ve hayatımız altüst oldu. Savaşın bitmesini beklerken, teröristler ortaya çıktı. Evlerimizi yıktılar, mallarımıza el koydular. Biz de bu yüzden Türkiye'ye gelmek zorunda kaldık. Allah Türk halkından razı olsun, yaklaşık 3-4 yıldır buradayız. Çadırda kalıp pamuk işinde çalışıyoruz. Kış gelince yaşantımız daha da zorlaştı. En kısa sürede ülkemize dönmek istiyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı açıklamalar bizleri umutlandırdı. Vatanımızı çok özledik, oralar ayrı bir güzel, bir an önce bölgenin bu zalimlerden temizlenmesini istiyoruz."
Muhtar, en büyük temennilerinin en kısa sürede vatan topraklarına kavuşmak olduğunu dile getirerek, "Sürekli bunun için dua ediyoruz. Ben yaşlandım ve ölmeden önce doğup büyüdüğüm topraklara dönmek istiyorum. Bölgeye huzur gelirse bir gün bile beklemeden ailemi alıp giderim. Ama elimizden bir şey gelmiyor." diye konuştu.
"İnşallah evlerimize döneriz"
Rasulayn'den gelen 54 yaşındaki Ayşe el-Gassal de savaşın ardından her türlü sıkıntıyı yaşadıklarını ve terör örgütü YPG/PKK'nın bölgeyi işgal etmesiyle çareyi Türkiye'ye sığınmakta bulduklarını anlattı.
Yıllardır Türkiye'de en güzel şekilde ağırlandıklarını ama hiçbir şeyin insanın vatanının yerini tutmadığını vurgulayan Gassal, "Yaklaşık üç yıldır buradayız. İnsanın gurbette olması çok zor. Çok sıkıntı çektik. Savaştan ve korkudan buraya geldik. Başka gidecek bir yerimiz yoktu. Bizi burada ağırladıkları için Türk hükümeti ve halkına ne kadar teşekkür etsek azdır. Sılanın yerini hiç bir şey tutmuyor, inşallah kısa bir zaman içinde ülkemiz teröristlerden temizlenir ve biz de sevinçle evlerimize döneriz." dedi.
Tel Abyad'dan gelen İbrahim Cedan ise birkaç kilometre ötedeki evine gidememenin üzüntüsünü yaşadığını dile getirerek, buna rağmen umudunu hiçbir zaman kaybetmediğini sözlerine ekledi.