ANKARA (AA) - Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Türkiye'de iş garantili mesleki ve teknik eğitim kuruluşları konusunda çok büyük bir rekor yaşanacağını söyledi.
Beytepe Kongre Merkezi'nde düzenlenen Hacettepe Konferansları'na katılan Selçuk, çocukluk yıllarına ve okula başlama serüvenine ilişkin anılarını paylaşırken o yıllarda babasının minibüs şoförü olduğunu, kendisinin de tır şoförü olmayı hayal ettiğini anlattı.
Ahşap oyuncak üreticileri sektörü ile bir toplantı yaptığını ve firmalardan birinin kendisi için oyuncak bir tır getirdiğini aktaran Selçuk, "O kadar mutlu oldum ki…" ifadelerini kullandı.
Çok zor şartlarda, iki odalı gecekondunun içerisinde babaannesi ve 6 kardeşi ile uzun yıllar yaşadıklarını dile getiren Selçuk, "Oradan buralara gelmek ile ilgili yol hikayesini ben kendi adıma önemsiyorum ve bu toplumun çocukları için de doğmamış çocuklar için de önemsiyorum." diye konuştu.
Bakanlıkta daha önce Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı yaptığını anlatırken Selçuk'un, "Zalim Terbiye Başkanlığı yapmıştım, ben başkanken öyle derlerdi.'" sözü salondakileri güldürdü.
Dünyanın çok büyük kırılmalardan birisine gebe olduğunu belirten Selçuk, 2040'lara doğru 4. büyük kırılmanın yaşanacağını söyledi.
Tarım toplumunun yaşandığını, harmanda samanların arasında çok yattığını, sanayi çağını ve bilgi çağını da gördüklerini dile getiren Selçuk, "Üç tane çağın üstümüze geliyor olması bizim özel bir kuşak olduğumuzu da gösterir. Beni korkutan şey, bu 4. kırılma. 4. kırılma, bilgiye sahip olanlar ve olmayanlar arasındaki açıklığın son derece artacağı bir çağ." dedi.
Bakan Selçuk, bu çağın çok farklı olacağına işaret ederken, "En fazla 15-20 yıl içinde sabah uyandığınızda rüyalarınızı renkli olarak izleyebilirsiniz, hepinizin vücutlarında nano robotların dolaştığını, çiplerin olduğunu görebilirsiniz. Gençler, iş yerlerine gittiğinde iş yerindeki yapay zekaya kendi beyinlerini bağlayarak çalışmak zorunluluğunda bulanabilirler. Buna benzer o kadar çok şey var ki. Uzaydan sizin aklınızdan geçenleri okuyacak bir teknoloji geliştiriliyor. Kimse bunu istemez herhalde. Bunun için farklı bir jamer çalışması yapılabilir ya da sabah rüyalarınızı görmesin diye şifre koyacaksınız vesaire." örneklerini verdi.
Selçuk, bu geleceği yaşayacak olan gençlere, "Hiçbir zaman mezun olmayın. 'Mezun oldum' dediğin an, bittiğiniz gündür. Herkes, bir diploma alma olasılığına sahip ama sizi siz yapan ders dışında yaptıklarınızdır. Ders dışında bir liste yapın, siz osunuz. Sürekli öz gelecek yazın kendinize." önerisinde bulundu.
"Bu çocukların diyeti"Türk eğitim sistemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Selçuk, lisede ders sayısının çok fazla olduğunu bu nedenle bu derslerin yüzeysel olarak geçilmek zorunda kalındığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Çünkü yetiştiremezler, çünkü belli bir sınav vardır ve bu sınavdan dolayı da bütün kişilik geliştirici sanat, spor hobilerden uzaklaşması bu çocukların diyetidir. Bu diyeti ödemezlerse, bu sınavı kazanma ihtimalleri zayıflar ve o ilkokuldan itibaren odalara kapatılan bu çocuklara sürekli olarak soru çözdürülür. 'Üç soru daha çöz yavrum, kek ve süt de getireyem mi sana' der anneleri. Yıllarca odalardan çıkamazlar ve sonra odalarından çıktıklarında kendilerini Ashab-ı Kehf gibi hissedeler. Dünyayı tanımazlar ve düğün, bayram, cenaze, misafir bilmekte zorlanırlar. Bizim 'bir gençlik nasıl mahvedilir' projemizin yeniden gözden geçirilmesinde yarar var. Biz bu gençlerin kendileri olabilmesine fırsat verebilmek için insanın tabiatına ve fıtratına saygı göstermek zorundayız. Böyle bir eğitim sistemi kurulacaksa bunun felsefesi bir temeli olmalı."
Selçuk, Türk eğitim sisteminin aslında çok güçlü bir felsefi geleneğinin bulunduğunu belirterek, buna örnekler verdi.
"Bizim işe öğretmenle başlamamız lazım"2023 Eğitim Vizyonu'na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Ziya Selçuk, eğitimde öğretmenin baş aktör olduğuna işaret ederek, "Bizim işe öğretmenle başlamamız lazım ve öğretmenimize yatırım yapmamız lazım." dedi.
Kuzey Amerika'da mezuniyetin üzerinden 2 yıl geçtiğinde bilgilerin eskimesi nedeniyle not ortalamasının dikkate alınmadığını aktaran Selçuk, "Bir yerden mezun olup onu 30 sene kullanamazsınız. Öğretmene sürekli yatırım yapmak zorundayız. Bunun karşılığını almak zorundayız. Aksi takdirde sorun çıkar. İşe kaynağından yani öğretmen yetiştirmekten başlamak zorundayız. 12 Eylül'den beri bu konuda maalesef yol alamamışız." ifadelerini kullandı.
YÖK ile bu konuda yürütülen çalışmaları hatırlatan Selçuk, "Öğretmen yetiştirmenin kaynağı konusunda yeni bir açılım başlatacağız. Pilot eğitim fakültelerinin bu projenin içerisinde ele alınmasıyla bu süreç başlayacak." dedi.
"Teşvik, imkanı yetersiz okullara yapılacak"Bakan Selçuk, eğitimde okul yöneticilerinin önemine işaret ederek, "Okul yöneticilerini hemen bir sene içerisinde belirli bir akreditasyon ve standardizasyon çalışması ile belli bir duruma getirmemiz mümkün olabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Heyecan yoksa öğretmenliğin yapılamayacağını vurgulayan Selçuk, "Öğretmenlerden beklentimiz, bir çocuğun hayatına dokunmanın, bunun vebalinin ne olduğunu biraz içselleştirmeleri, bu konuda daha hassas olmaları. Okul yöneticilerinden de benzer bir beklentimiz var." ifadelerini kullandı.
Okullarla ilgili çalışmaya da değinen Selçuk, onları birbiri ile yarıştırmadan anlık olarak izleyeceklerini belirtti.
Özel okullara verilen teşvikin kaldırılacağını hatırlatan Selçuk, "Bu teşvikin imkanı kıt olan devlet okullarına aktarılacak olmasıyla ilgili karar da bununla ilgili." dedi.
Mesleki eğitimi de son derece önemsediklerini dile getiren Selçuk, şunları kaydetti:
"Türkiye'de herkesin üniversite mezunu olması doğru değil. Toplumun farklı katmanlarda farklı elemanlara ihtiyacı var. Bunu karşılamak için çok donanımlı mesleki eğitim kuruluşları hayata geçmeli ki onlar para kazanabilecekleri üretim yapabilecekleri ortamları bulabilsinler. Bunu için zihniyet değişikliği yapıyoruz. İş garantili mesleki ve ve teknik eğitim kuruluşları konusunda çok büyük bir rekor yaşanacak Türkiye'de. Bunların açılma sayısı anlamında. Böylece üretimin istihdamının garantisini sağlamış oluyoruz."
Tasarım beceri atölyelerine ilişkin de bilgiler veren Selçuk, şunları kaydetti:
"Çocuk elini sadece A, B, C şıklarından birisini işaretlemek için kullanıyorsa elbette bunun beyin gelişimi açısından bazı sakıncaları olacaktır. Bizim tasarım beceri atölyelerindeki temel çıkışımız bu. Yükseköğretime yansıyan alanların grupsal olarak her birinin ilkokullardaki atölyelere izdüşümünü kuracağız. Çocuk, ilk ve ortaokulda, yükseköğretimdeki meslek alanının izdüşümünü o atölyede görecek. Üç yıl içinde okulların en az 4'te 3'ünün bu atölyelerle donanmış olmasını bekliyoruz. Bu sene ikinci dönem okullar açıldığında pilot okullarımızda da tasarım beceri atölyelerini somut olarak görme imkanımız olacak."