LİBYA (AA) - Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Libya'daki tek meşru temsilci olarak kabul edilen Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH), darbeci General Halife Hafter'e, bünyesindeki altı ayrı yasal devlet kurumu ve kişileriyle direniyor.
Libya'daki siyasi krizin ilk aşamalarında taraflar, Aralık 2015'te Fas'ın Suheyrat kentinde BM himayesinde Suheyrat Anlaşması'nı imzaladı.
Tobruk'ta bulunan Hafter müttefiki Temsilciler Meclisi (TM) ve o dönem başkentteki Milli Genel Kongre (MGK) arasındaki anlaşmayla sonuçlanan müzakerelerde, dokuz üyeden oluşan Başkanlık Konseyi kuruldu. Konseyin başına da Tobruk'taki TM'den gelen Mustafa Fayiz es-Serrac getirildi.
Anlaşma sonucu, yasama için iki ayrı kanat kuruldu. Temsilciler Meclisi ve diğeri de Libya'nın devrim sonrası ilk meclisi Milli Genel Kongre üyelerinden oluşan Devlet Yüksek Konseyi.
Buna karşın, darbeci General Halife Hafter'in de liderlik ettiği siyasi ve askeri oluşumlar, Suheyrat Anlaşması'nın uygulanmasını engelleme girişimlerinde bulundu. Milis güçlerin lideri Hafter ayrıca, elindeki askeri gücü sivil yönetime devretmeyi de reddetti.
Aynı şekilde Tobruk'taki TM Başkanı Akile Salih, Beyda kentindeki Geçici Hükümet Başkanı Abdullah es-Sinni, Trablus'taki Milli Birlik Hükümeti Başkanı Halife el-Guveyl gibi isimler sahip oldukları iktidarı bırakmak istemedi.
Libya'nın doğusunda diğer müttefikleriyle paralel bir yönetim oluşturan ve sürekli hakimiyet alanını genişletmeye çalışan Hafter, kendisine meşruiyet zemini sağlamak için başkenti ele geçirmek üzere 4 Nisan'da operasyon başlattı. Ancak aradan geçen sekiz ayda Hafter'in bu hamlesi başkenti elinde tutan UMH'nin direnişine takıldı.
UMH, başkenti savunurken bünyesindeki şu altı devlet kurumundan da destek aldı:
1- Başkanlık Konseyi Başkanlığı: Bürokrat bir aileden gelen Fayiz es-Serrac, bu makamda bulunuyor ve aynı zamanda başbakanlık görevini üstleniyor. Başkent Trablus'tan 2014 yılında milletvekili seçilen Serrac, Libya krizinde taraf olan birçok kişinin, "itidalli yaklaşımı ve sivil idareyi destekleyen tavrı" nedeniyle tercih ettiği bir isim olarak Konseye "Başkan" seçildi.
2- Başkanlık Konseyi Üyeleri: Başkan Serrac dışında konsey içinde sekiz üye daha var. Sekiz üye de Libya'nın farklı kesimlerinden ve bölgelerinden geliyor. Konsey, Hafter yanlılarından, Tuareg kabilelerinin temsilcilerine, İslami eğilimlilerden, teknokrat devlet adamlarına geniş bir yelpazeye sahip.
3- UMH Kabinesi: Serrac'ın başkanlık ettiği kabine siyasi aidiyetten uzak teknokrat isimlerden oluşuyor ve genel olarak Libya'nın farklı bölgelerinden isimleri bünyesinde barındırıyor. Teknokrat hükümette 16 bakanlık var.
Kabinede öne çıkan isimler ise şu şekilde:
Muammer Kaddafi döneminde de bakanlık görevinde bulunan Dışişleri Bakanı Muhammed Tahir Siyala, hükümete 2018 yılında katılan ve savaşçılarıyla ünlü Misrata kentinden olan İçişleri Bakanı Fethi Başağa, Kaddafi döneminde Hindistan Büyükelçiliği ve aynı şekilde Ekonomi Bakanlığı yapan Ekonomi Bakanı Ali el-İsevi, üniversite eğitimini ABD'de alan, ülkenin batısındaki petrol sahaları çevresinde etkin Zeviye kabilesine mensup Maliye Bakanı Ferc Bumatari.
4- Devlet Yüksek Konseyi: Ülkenin farklı kabile, etnik kimlik ve bölgelerinden 145 üyesi var. İslami eğilimli Adalet ve İnşa Partisinden istifa eden Halid el-Mişri, konseye başkanlık ediyor.
5- Trablus'taki Temsilciler Meclisi: Milletvekili Sadık el-Kuheyli başkanlık ediyor. Kuheyli, Hafter müttefikleri 2014 yılında Bingazi'ye yönelik "El-Kerame" operasyonunu başlattıkları sırada, Hafter yanlısı Tobruk Temsilciler Meclisinde yer alıyordu.
Ancak Hafter'in özellikle başkente yönelik saldırıları ve Tobruk'taki TM'nin Başkanı Akile Salih'in meclise danışmadan Hafter'i desteklemesi üzerine, Kuheyli beraberindeki onlarca milletvekiliyle başkent Trablus'a gelerek sivil idareyi destekleme kararı aldı.
6- Libya Ordusu: Libya Ordusunun muvazzaf asker olarak başındaki isim Trablus Askeri Akademisinden mezun ve sonrasında orduda farklı görevlerde ve rütbelerde hizmet etmiş Genelkurmay Başkanı Muhammed Şerif.
Başbakan Serrac da Savunma Bakanlığı görevini üstleniyor ve yasalar gereği ordunun bağlı olduğu kişi statüsünde.
Halife Hafter ise liderlik ettiği gruba "Libya Ulusal Ordusu" ismini veriyor ve resmi bir ordu gibi davranılmasını istiyor. Aslında Hafter'in silahlı gücü bayilik gibi çalışıyor ve topladığı milisleri bir çatı altında bir araya getirmeye çabalıyor.