Kentmen'in çocukluğunun geçtiği ve şu an harabe halde bulunan evin önünde düzenlenen basın toplantısında konuşan İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, kentin tarihi değerlerini korumak ve geleceğe aktarmakla ilgili yoğun bir çalışma içerisinde olduklarını söyledi.

Bu çalışmalar sırasında Yeşilçam'ın gülen yüzü Hulusi Kentmen'in çocukluğunun geçtiği evi tespit ettiklerini anlatan Hürriyet, söz konusu evi kente kazandırmak için hemen yoğun bir araştırma içerisine girdiklerini kaydetti.

Hürriyet, yaptıkları araştırmaların sonucunda bu evi kamulaştırma kararı aldıklarını belirterek, "Kamulaştırma sürecini hızlı bir şekilde tamamladık ve buranın tapusu artık İzmit Belediyesine ait." dedi.

Bundan sonraki süreçte Adalar Rotary Kulübü'nün sponsorluğunda Hulusi Kentmen Sanat ve Barış Evi çalışmalarının başlayacağı bilgisini veren Hürriyet, şunları söyledi:

"Hulusi Kentmen Sanat ve Barış Evi'nin yaklaşık 1,5 sene içerisinde tamamlanmasını öngörüyoruz. Bu hepimizin eseri olacak. İnsanlarımızın buradan sanat adına yararlanacağı ve sosyal mesajların verileceği çok kıymetli bir odak noktası olacak. Aynı zamanda bu bölgenin tarih turizmi anlamında çalışmalarımızın başlangıcı olması itibarıyla kıymetli bir yere sahip."

- "Denizcilik aşkı İzmit Körfezi'nde bulaşmış"

Kentmen'in torunu tiyatro ve sinema sanatçısı Melek Kentmen de ailenin dedesinin bebeklik döneminde, mübadele zamanı Bulgaristan'dan göç ettiklerini ve İzmit'e yerleştikleri bilgisini verdi.

İzmit'in dedesi açısından önemine değinen Kentmen, "Dedemin kendi ağzından 'Denizcilik aşkı bana İzmit Körfezi'nde bulaştı, tiyatro da Akçakoca İlkokulunda.' diye bir söylemi var. Dedem bu evin bahçesinden İzmit Körfezi'ne baktığı zaman 'Ben denizci olacağım ileride.' diye iç geçirirmiş. İki büyük aşkı olan deniz ve tiyatroya kavuştu, hayallerini gerçekleştirdi aslında." ifadelerini kullandı.

Kentmen, Hulusi Kentmen'in sinemayla herkesin evine konuk olan güzel bir insan olduğunu vurguladı.

Restore edilecek 2 katlı yapının taban alanı 60 metrekare, toplam bina alanı 120 metrekare, bahçe alanı da 450 metrekareden oluşuyor. Binanın 19'uncu yüzyıl sonlarında yapıldığı tahmin ediliyor.

Orta sofalı, cumbalı, ahşap oturtma çatılı olarak inşa edilen yapının zemin katında sofanın iki tarafından girilen iki odası bulunuyor. Tamamen çökmüş durumdaki üst katında bulunan sofanın iki yanında iki oda ve cumbayla açılan hayat bölümü yer alıyor.