Kiev'de 6 yaşından beri güreşle ilgilenen Arnaut, ülkesinde savaşın başlamasının ardından annesi Taras Şevşenko Kiev Milli Üniversitesi Türkoloji Bölümü'nden Doçent Dr. Tudora Arnaut ile bir hafta sığınakta kaldı.

Tudora Arnaut ve oğlu, Türkiye'nin Ukrayna Büyükelçiliğinin girişimleri ile ülkeden tahliye edilerek, tanıdıkları vasıtasıyla geldikleri Türkiye'de Lüleburgaz ilçesine yerleşti.

Yarım kalan eğitimine Hürriyet Ortaokulunda devam eden Deniz Arnaut, çok sevdiği güreşi de Lüleburgaz Gençlik Spor Kulübü'nde sürdürdü.

Kulüp adına Türkiye Şampiyonası'nda mücadele edebilmesi için Güreş Federasyonu ile gerekli yazışmaların yapılmasının ardından 11-15 Nisan'da Afyonkarahisar'da düzenlenen Grekoromen Türkiye Şampiyonası'na katılan Arnaut, 44 kiloda Türkiye ikincisi oldu.

Arnaut, İlçe Gençlik ve Spor Müdürü Tuncay Akgöl tarafından ödüllendirildi.

Sporcunun antrenörü Ali Osman Kara, yaptığı açıklamada, Deniz'in bir ayda iyi bir performans yakalayarak Türkiye ikincisi olduğunu söyledi.

Sporcuya başarı dileyen Kara, "İnşallah Türk güreşine bir yetenek kazandırmış oluruz. Federasyon da takipte. İnşallah gelecekte ülkemizi en iyi yerlerde temsil edecek." dedi.

Deniz Arnaut ise Lüleburgaz'da çok sıcak karşılandıklarını ifade etti.

Okul müdürünün kendisine çok yardımcı olduğunu anlatan Arnaut, "Bana 'Burada güreş varsa ben sana bir hoca bulacağım' dedi. 1-2 hafta sonra Ali Osman hocam geldi, 'Her gün gelebilirsin' dedi. Şimdi arkadaşlarım da oldu. Çok iyi güreşçiler de var ama burada serbest stilde güreş var. Ben grekoromende Türkiye şampiyonasına katıldım ve ikinci oldum. Türkiye'de daha yukarıları hedefliyorum, Avrupa Şampiyonası’na katılmak istiyorum." ifadelerini kullandı.

- "İkinci vatanımız dediğimiz Türkiye'deyiz"

Anne Tudora Arnaut da yıllarca Ukrayna Gagavuzlar Birliği Başkanlığı yaptığını ifade etti.

Ukrayna halkının bugüne kadar görülmeyen bir vatanseverlik, milliyetçilik, birlik ve beraberlik duygusu ortaya koyduğunu vurgulayan Arnaut, şunları kaydetti:

"Savaş başladığında buraya gelme gibi bir niyetimiz yoktu. Orası bizim vatanımız. Bir hafta sığınakta kaldıktan sonra zorlandığımızı gördük. Daha sonra buraya geldik. Oğlum Ukrayna'dayken Ukrayna Şampiyonluğu'na hazırlanıyordu. Burada böyle bir fırsat olunca hazırlıklarımızı yaptık. Böylece şampiyonaya katıldık. Burada ikinci vatanımız dediğimiz Türkiye'deyiz. Spor her zaman barıştır. Sayın Türkiye Cumhuriyet Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bizlere bu fırsatı vermeseydi biz buraya gelmezdik. Kendisi bu savaş başladığında hemen talimatı verdi ve orada ne kadar Türk halkı varsa buraya gelmesini sağladı. Umarım savaş biter ve buradan döneriz."