GAZZE (AA) - NUR EBU - Filistinli insan hakları aktivisti Mustafa İbrahim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Filistin halkının 30 Mart'tan bu yana abluka altındaki Gazze Şeridi'nin İsrail sınırında "Büyük Dönüş Yürüyüşü" adı altında barışçıl eylemler düzenlediğini hatırlattı.

İnsan hakları alanında bağımsız çalışmalar yürüten İbrahim, yürüyüşlerin başlamasından bu yana İsrail'in, Filistinlileri terörize ettiğini, bastırma ve tehdit etmeye çalıştığını söyledi.

İsrail, göstericileri kışkırtma yöntemiyle çatışmaya sürüklemek istiyor

"Yürüyüşlerin başlamasından bu yana İsrail'in tepkisi çok şiddetliydi. İsrail'in, Filistinlilerin barışçıl direnişine bile tahammülü yok." diyen İbrahim, İsrail'in, yürüyüşlere katılan barışçıl sivil insanları "silahlı olduğu ve askerleri için büyük tehdit oluşturduğu iddiasıyla" hedef aldığını ve işlediği suçları meşru göstermeye çalıştığını dile getirdi.

İbrahim, gösterilerin barışçıl olmasının, İsrail tarafını şaşırttığını ve cinayet işlemedeki gerçek yüzünü ortaya çıkardığını belirterek, İsrail'in öldürme ve bazen de hava saldırıları düzenleme yöntemini kullanarak göstericileri kışkırtıp çatışmaya sürüklemek istediğini ifade etti.

İsrail çocukları hedef alarak yeni nesli korkutmaya çalışıyor

Temelde silahlı bir direnişe dayanan Gazze'nin, "Büyük Dönüş Yürüyüşü" eylemleriyle barışçıl bir mücadele yöntemi benimsemesinin, dünya kamuoyunun alışık olmadığı bir durum olduğunu dile getiren İbrahim, İsrail'in ise her defasında söz konusu gösterilerin barışçıl olmadığına dair bir gerekçe bulmak için "kışkırtma ve silahlı çatışmalara sürüklemeye çalıştığını" belirtti.

"İsrail'in çocukları hedef almasının arkasında 'Filistinlilerin, çocukları eylemlerde en ön safa koyarak kurban ettikleri' şeklinde bir algı oluşturma çabası var." diyen İbrahim, İsrail'in işlediği bu suçla ayrıca yeni nesli korkutmak ve direnişi sürdürmemeleri için caydırıcı bir etki oluşturmak istediğini söyledi.

İsrail eylemlerde 42 çocuğu şehit etti

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, "Büyük Dönüş Yürüyüşü" eylemlerinin başladığı 30 Mart'tan bu yana 42 çocuğun şehit olduğunu açıkladı.

Mizan İnsan Hakları Merkezi, hazırladığı raporlarda ise İsrail'in, askerleri için herhangi bir ciddi tehlike bulunmadığı halde göstericilere ateş açarak orantısız güç kullandığını, sağlık ekiplerini ve gazetecileri hedef almaya devam ettiğini belirtiyor.

Eylemlerde İsrail askerlerinin müdahalesi sonucu şehit olan Filistinlilerden 11'inin cenazesinin alıkonulmaya devam edildiği kaydedilen raporlarda, İsrail'in uluslararası insan hakları sözleşmelerine aldırış etmeksizin göstericilere kasıtlı olarak zarar vermeye çalıştığı ifade edildi.

Uluslararası topluma İsrail'in "sistematik" gerçekleştirdiği bu ihlallerin son bulması için harekete geçme çağrısında bulunan Mizan İnsan Hakları Merkezi, "herhangi bir cezaya maruz kalmaması ve ABD korumasında olması" sebebiyle İsrail'in bu suçları işlemeye devam ettiğini, söz konusu nedenlerin Tel Aviv yönetimini cesaretlendirdiğini kaydetti.

Merkez ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcılığına İsrail'in işlediği suçlara ilişkin soruşturma açılması, kararını verenden suçu işleyene kadar herkesin yargılanması çağrısında bulundu.

İsrail askerlerinin 30 Mart'tan bu yana devam eden barışçıl gösterilere müdahalesinde 225'ten fazla Filistinli şehit oldu. Öte yandan belirtilen tarihten bu yana İsrail'in Gazze'ye düzenlediği hava saldırısı ve tank atışlarında en az 14 Filistinli şehit edildi.