BAKÜ (AA) - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de katıldığı Türkiye-Azerbaycan 8. Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) Toplantı sonrasında, Türkiye-Azerbaycan ilişkileri ve Türk Konseyi konusunda AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Toplantıda ticaretten enerjiye, ulaştırmadan eğitime, tarımdan sağlığa pek çok alanda iş birliği yapılmasını öngören 147 maddelik bir eylem planı protokolünün imzalandığını hatırlatan Oktay, uygulanmasını yakından takip edecekleri bu protokolün ekonomik iş birliğine ciddi ivme kazandıracağını belirtti.
Oktay, Türkiye ile Azerbaycan arasında tercihli ticaret anlaşmasının tamamlanmak üzere olduğunu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ekim ayında Azerbaycan'a yapacağı ziyaret kapsamında imzalanacağını bildirdi.
İki ülke arasında basitleştirilmiş gümrük hattı kurulması yönündeki anlaşmanın da hemen hemen hazır olduğunu, tır geçiş ücretleri ve Hazar'dan geçiş ücretlerinin aşağı çekilmesi yönünde çalışmaların yapılacağını ifade eden Oktay, "Bakü-Tiflis-Kars demir yolunu daha aktif kullanmayı arzu ediyoruz. Orada ortak tarifelerin belirlenmesi ve hat üzerinde lojistik merkezlerin kurulması gündemimizde. Tarım alanında ciddi iş birliği alanı var. Türkiye'nin tecrübesini buraya yansıtabilmemiz için muhteşem fırsat var. Savunma sanayisinde de ciddi fırsatlar var. Azerbaycan ordusunda çok ciddi modernizasyon ve yapılanma çalışmaları var. Biz Türkiye olarak bu çalışmalara katkı vermek istiyoruz ama aynı zamanda da üçüncü ülkeler nezdinde de birlikte nasıl çalışabiliriz bunu konuşuyoruz." diye konuştu.
Oktay, dost ve kardeş ülkelerle yapılacak iş birliklerinin ekonomik gelişme açısından da büyük önem taşıdığını vurgulayarak, "2023 hedeflerinden bir adım geri atmış değiliz. İhracatı 500 milyar dolara çıkartma gayretlerimizde zerre bir tereddütümüz yok. Ya çıkacak, ya çıkacak diyoruz. Zaman farklı olabilir ama mutlak şekilde bunun üzerine gidiyoruz. Balkanlardan Çin'e varana kadar bir Türk dünyası var. Muhteşem fırsatları olan, yer altı ve yer üstü kaynaklara sahip, bu fırsatları ortak değerlendireceğimiz ve ortak vizyonun gelişeceği bir platformdur bu." ifadelerini kullandı.
Ekim ayında Bakü'de Türk Konseyi Devlet Başkanları Zirve Toplantısının düzenleneceğini, Özbekistan'ın üyelik için başvurduğunu, Türkmenistan'ın da düşündüğünü ve Macaristan'ın ise gözlemci statüsünde bulunduğunu belirten Oktay, Budapeşte'de Türk Konseyi'nin ofisinin açılacağını kaydetti.
Oktay, "Birbiri ile hiç alakası olmayan ülkelerin ortak platformlar oluşturduğu bir dünyada aynı kültür, kader ve inancı paylaşan toplumların bir araya gelmesi ve ekonomik olarak kendi insanlarının refah seviyesini artırıyor olması kadar doğal bir sonuç yoktur. Bunun arkasında başka şeylerin aranmasına gerek yoktur. Bu doğal bir ortamdır." değerlendirmesinde bulundu.
"Karabağ konusunda Cumhurbaşkanımızın ve Türk milletinin duruşu son derece net"Dağlık Karabağ sorunundan da bahseden Oktay, "Burada Cumhurbaşkanımızın duruşu son derece nettir, Türk milletinin duruşu son derece nettir. Burası Ermeni işgali altındadır ve bu işgal biran önce sonlanmalıdır. Bu işgal sonlanıncaya kadar da Türkiye'nin Ermenistan'la ilişkilerinin normalleşmesi söz konusu olamaz." görüşünü paylaştı.
"Sonuna kadar Kıbrıs Türkü'nün yanındayız"Oktay, Kıbrıs konusunda yaşananlara da değinerek, şunları söyledi:
"Özellikle hak etmediği halde tek taraflı olarak Avrupa Birliği'ne alınan bir Rum Kesimi var. Hidrokarbon kaynaklarının da ortaya çıkmasıyla birlikte tek başına, esamesi dahi okunmaması gereken ülkelerin bölgeye gelerek bir şekilde kuzeyde yaşayan Kıbrıs Türkü'nün bu kaynaklardan faydalanmamasını sağlamak üzere bir çalışmayı görüyorsunuz. Kıbrıs Türkü'nü yok sayan bir yaklaşım. Türkiye olarak bizim böyle bir yaklaşımı uzaktan seyretme şansımız yok. Dolayısıyla Türkiye olarak son derece net bir şekilde ifade ediyoruz. Sonuna kadar Kıbrıs Türkü'nün yanındayız, arkasındayız ve hidrokarbon kaynaklarla alakalı Kıbrıs Türkü'nün hakkını başkalarına yedirmek isteyenlere de asla fırsat vermeyiz. Bu mesajı da son derece net ifade ediyoruz. Bunun bedeli ne olursa olsun. Bu kadar da açık konuşuyoruz."
Muhabir: Ruslan Rehimov