Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye'nin kuzeyinde terör koridoru oluşturulmasına fırsat vermeyeceğiz

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, "Suriye'nin kuzeyinde ülkemiz karşıtı bir terör koridorunun oluşturulmasına fırsat vermeyeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye'nin kuzeyinde terör koridoru oluşturulmasına fırsat vermeyeceğiz
banner98

İSKENDERUN (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İskenderun'da düzenlenen mitingde halka hitap etti.

Sözlerine, "Gönlümüzün limanı İskenderun. İklimi sıcak, kalbi sıcak, insanı sıcak İskenderun. Dağıyla, deniziyle, körfeziyle Doğu Akdeniz’de zümrüt gibi ışıldayan İskenderun. Kardeşliğin, muhabbetin, ticaretin merkezi İskenderun. Yeşille mavinin, tarihle tabiatın, kültürle sanatın kavşak noktası İskenderun. Bugün sizleri hasretle selamlıyorum." diyerek başlayan Erdoğan, Hatay ve ilçelerini de selamladı.

Erdoğan, 24 Şubat'ta da Antakya'da miting yaptıklarını, İtfaiye Meydanı'nda on binlerce Hataylı ile hasret giderdiklerini anımsatarak, "Bugün de İskenderun'dayız, sizlerle kucaklaşıyoruz fakat şu ihtişama, katılıma bakınca İskenderun bir başka. Size Rize'nin, Samsun'un, Trabzon'un selamlarını, Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa'nın muhabbetini, Elazığ, Adana, Mersin'in kucak dolusu sevgilerini, son bir ayda ziyaret ettiğim 37 il, 12 ilçemizin barış, esenlik, kardeşlik mesajlarını getirdim." diye konuştu.

"Rabb'im meydanlara sığmayan şu karşılıksız sevdayı daim eylesin. Uhuvvetimizi, dayanışmamızı daha da perçinlesin. Rabb'im bizi bölmek isteyenlere, birbirimize düşürmek, kırdırmak isteyenlere asla izin vermesin." ifadelerini kullanan Erdoğan, ülkenin geçmişte kardeş kavgasından sıkıntı çektiğini söyledi.

Erdoğan, bu milletin binlerce evladını daha ömrünün baharında şiddete, teröre, sokak olaylarına kurban verdiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"'Sağ-sol' denilerek, 'Türk-Kürt-Arap' denilerek, 'Alevi-Sünni', 'laik-antilaik' denilerek komşu komşuya düşmanlaştırılmak istendi. Kimlik, kültür, mezhep, meşrep farklılıklarımız kaşınarak bu topraklara fitne tohumları ekilmeye çalışıldı. Belli dönemler haricinde hamdolsun bu fitne girişimleri başarıya ulaşmadı. Bilhassa son 17 yılda milletimiz birlik ve beraberliğine sahip çıkarak her türlü provokasyonu boşa çıkardı. 'Cumhuriyet mitingleri' kılıfı altında, darbe çağrısı yapanlar, Reyhanlı saldırısıyla Hatay'ı karıştırmak isteyenler hedefine ulaşamadı. Gezi olaylarıyla, 17-25 Aralık girişimiyle, 6-8 Ekim hadisesiyle, 15 Temmuz ihanetiyle kurgulanan hiçbir tezgah bu ülkede tutmadı. Anadolu irfanı, insanımızın basireti karşısında hamdolsun hepsi de dağılıp gitti. Milletimiz 15 Temmuz gecesinde gereken dersi, göğsünü namlulara siper ederek demokrasisine, iradesine sahip çıktı, kardeşliğinin üzerine gölge düşürmedi."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu andaki birlikteliğin, beraberliğin şimdiden 31 Mart'ın ne olacağını gösterdiğini ifade etti.

Milletin emanetini taşıyan devlet adamları olarak kutuplaştırma siyasetine izin vermediklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Cumhuriyet mitinglerinde 'ordu göreve' pankartları asan cunta heveslilerine teslim olmadık. Gezi olaylarında sizlerin iradesine kasteden çapulculara meydanları asla bırakmadık. 17-25 Aralık'ta hükümetimize saldıran alçaklara, 15 Temmuz'da bağımsızlığımıza hamle yapan FETÖ'cü teröristlere boyun eğmedik. Hukuk ve adalet çerçevesinde hareket ederek hepsinin hesabını sorduk. Reyhanlı'da 52 vatandaşımızı şehit eden katilleri Suriye'de saklandıkları deliklerinde bulduk. Son derece başarılı bir operasyonla adalete teslim ettik. Şimdi mahkemelerimiz döktükleri her damla kanın hesabını o alçaklardan tek tek soruyor. Aynı şekilde Gezi olaylarını planlayanlar, finanse edenler, 12 ağacı bahane ederek hükümeti devirmeye çalışanlar da yargıya hesap veriyor. Artık Türkiye’de kimsenin işlediği suç yanına kar kalmayacak. Ülkemize operasyon çekmek isteyen herkes sırtını kime dayarsa dayasın layüsel olmadığını, hukukun üstünde olmadığını artık öğreniyor. Sadece Reyhanlı katillerini değil, FETÖ'cü alçakları da kaçtıkları yerlerde buluyor, yargıya teslim ediyoruz. Pensilvanya'daki şarlatanın parmağında oynattığı kuklalarına rağmen, koro halinde bize iftira atan Kandil'in mızıkacılarına rağmen bu ülkede adaleti muhakkak tecelli ettireceğiz."

"Ülkemize yönelik her türlü oyunu hem masada hem sahada bozacağız"
Aynı şekilde Suriye'den Irak'a kadar Türkiye'ye yönelik her türlü oyunu hem masada hem sahada bozacaklarını bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Binlerce tır dolusu silah dağıtılanları nasıl Afrin'de hezimete uğrattıysak inşallah Münbiç'ten başlayarak güney sınırımız boyunca da bunlara hadlerini bildireceğiz. 'YPG bize saldırmaz.' diyen CHP'nin başındaki gafile rağmen Suriye'nin kuzeyinde ülkemiz karşıtı bir terör koridorunun oluşturulmasına fırsat vermeyeceğiz. Zulümden kaçan muhacirleri düşmanlaştırıp PYD'nin avukatlığını yapan CHP'nin başındaki o zata rağmen inşallah Suriyeli kardeşlerimizin huzur içinde evlerine dönebileceği güvenli bölgeyi tesis edeceğiz. 31 Mart seçimleri işte bunun için çok önemli. İşte bunun için 31 Mart, sadece bir belediye değil aynı zamanda beka seçimidir. Bugün Suriye ile ilgili hesapları olanlar, terör örgütleriyle içli dışlı olanlar, 31 Mart'ı bekliyor. 40 yıl boyunca FETÖ'yü besleyip, büyütüp, sonra da üzerimize salanlar 31 Mart'ı bekliyor. 15 Temmuz gecesi hevesleri kursaklarında kalanlar 31 Mart'ı bekliyor. Türkiye'yi Doğu Akdeniz’deki enerji pastasından uzakta tutmak isteyenler 31 Mart'ı bekliyor. Güney sınırımızda terör devleti kurmak isteyenler 31 Mart'ı bekliyor. Filistin'e, Gazze'ye, Kudüs'e, Yemen'e, Balkanlar'a, Türkistan'a kol kanat germemizden rahatsız olanlar 31 Mart'ı bekliyor. Ağustos ayında kur, faiz, enflasyon silahını çekenler 31 Mart'ı bekliyor. Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Kandil'de inlerini başlarına geçirdiklerimiz umutla 31 Mart'ı bekliyor. Bütün umutlarını Türkiye'nin ekonomik, askeri, siyasi, diplomatik olarak tökezlemesine bağlayanlar dört gözle 31 Mart'ın gelmesini bekliyor. Bizim devlet olarak, hükümet olarak bütün bu hevesleri kursaklarında bırakmamız için 31 Mart'tan alnımızın akıyla çıkmamız şart. Birincilik yetmez, belediye başkanlığını almak yetmez, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Hatay'ın tüm ilçelerinde tarih yazmamız gerekiyor."

"31 Mart'ı önemsizleştirmelerine müsaade etmeyeceğiz"
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, zillet ittifakının eş başkanlarının 31 Mart'ı önemsizleştirmesine kesinlikle müsaade etmeyeceklerini söyledi.

Herkesin 31 Mart sabahı vatandaşlık görevi olarak sandığa gitmesi gerektiğini belirten Erdoğan, 17 yılın en yüksek katılım oranına ulaşılarak Türk demokrasisine leke sürmeye çalışanlara hadlerinin bildirilmesi gerektiğini vurguladı.

"Rumlara, Yunanlara ses çıkartmazken, söz konusu Türkiye olunca tehdit diline başvuranlar karşısında hep birlikte egemenliğimize sahip çıkacağız." ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:

"İşte bak Mısır'da dokuz genci idam ettiler. Batı'nın sesi çıktı mı, çıkmadı. Kahire'de ne yazık ki katil Sisi ile bir araya geldiler mi, geldiler. Darbecilerin elini sıkmak için sıraya giren Batı'nın ikiyüzlü siyasetçilerine gelin 31 Mart'ta sandıkta bir ders verelim. Şimdi Fatih'in emaneti İstanbul'da ezanı Muhammediye'yi ıslıklayan nursuzlara, cuma salası ile dalga geçen edepsizlere inşallah hep beraber sandıkta esaslı bir Osmanlı tokadı vurmaya var mıyız?"

"Ülkemizi bölmeye bunların hakkı da haddi de yok"
Meydandakilere, "Türkiye'de 'Kürdistan' diye bir bölge var mı?" diye soran Erdoğan, vatandaşların "Hayır" cevabının ardından şunları söyledi:

"Türkiye'de Güneydoğu Anadolu bölgemiz var, Doğu Anadolu bölgemiz var, Karadeniz'imiz var, Akdeniz'imiz var, İç Anadolu var, Ege var, Marmara var ama 'Kürdistan' diye bir bölge yok. Ben ona adresi söyleyeyim. Kuzey Irak'ta Kürdistan var. Çok sevdiğine göre buyursun oraya gitsin. Ülkemizi bölmeye bunların hakkı da haddi de yok."

HDP'lilerin "1 Temmuz'a kadar eğer terörle mücadele yasasını kaldırmazsanız savaş kapıda..." sözlerini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Geçti 1 Temmuz, neredesiniz? Cudi'de gömdük, Gabar'da gömdük, Tendürek'te gömdük. Böyle bir yanlışa başvurduğunuz anda bulunduğunuz yerde sizleri gömeriz. Açtığınız çukurlarda gömdük, kanallarda gömdük, bundan sonra da gömeriz. Artık yıllar öncesinin Türkiye'si yok, geçti o iş. Ne diyor kadın, 'Biz sırtımızı YPG'ye, PYD'ye dayadık.' diyor. Kadın bak ben sana bir şey söyleyeyim, biz de sırtımızı İskenderun halkına ve Allah'a dayadık. Buraya böyle geldik."

Erdoğan, 31 Mart'ta barışın şehri ve bağımsızlık sevdalısı olan Hatay'dan rekor, İskenderun'dan da tarih yazmasını beklediğini dile getirerek, parti teşkilatından çalınmadık kapı, girilmedik ev bırakılmamasını istedi.

"Artık doğrudan şantaj yapmaya başladılar"
Boş tenekenin çok ses çıkarttığını, muhalefetin durumunun da aynen böyle olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bunların ülkeye dair ne bir vizyonu ne bir planı ne de bir fikri var. Türkiye'yi kalkındıracak, yüceltecek, ekonomik, siyasi, ticari, askeri olarak güçlendirecek tek bir projeleri dahi yok. Her kamera gördüklerinde, mikrofonu ellerine her aldıklarında koro halinde bize saldırıyorlar. Hepsi birden bize iftira atıyor. Vizyon boşluğunu, ufuk yokluğunu hakaretle kapatmaya çalışıyorlar." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 4-5 gündür muhalefetin dilinin iyice çirkinleştiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Seçim günü yaklaştıkça sandık korkusu sarmaya başladı. Kandil'in kontrolündeki bu dört kafadar, ittifak olarak her gün yeni bir skandalla yeni bir rezalete imza atıyor. Baktılar millet bunlara itibar etmiyor, benim Hataylı kardeşim bunları dikkate almıyor artık doğrudan şantaj yapmaya başladılar. Oy verdiği belediye başkanından hesap soran insanımızı kameraların önünde azarlayacak kadar muvazeneyi yitirdiler. 'Oy varsa yol var, oy yoksa yol da yok.' diyor. Hatay'da bu adama haddini bildirmek görevimiz değil mi? Öyleyse çok çalışacağız. Bunun genel başkanı da genel başkan değil ki. Genel başkan olsa kalkar, 'Sen nasıl böyle konuşursun.' der. İnanın benim bir belediye başkanım böyle bir yanlış yapsa kapıya koyarım çünkü benim vatandaşıma, benim halkıma belediye başkanı böyle bir hakarette bulunamaz. CHP'nin millete bakış açısı bu. CHP'nin geleneğinde seçmenin değeri sandıkta çıkan oy kadardır. CHP'nin gözünde bu milletin kıymeti ancak kendilerine verilen destek kadardır. Açın bakın, CHP'nin mazisi insanımızın aşağılandığı, hor, hakir görüldüğü, işte burada olduğu gibi hakarete maruz kaldığı skandallarla doludur. Niye? Çünkü CHP'nin siyaseti temelden bozuktur da ondan."

"Bunlar hatayı, eksiği, yanlışı hep millette aradı"
CHP'nin insana yaklaşımının hastalıklı olduğunu, insana hiçbir zaman "eşrefi mahlukat" olarak bakmadığını, Hazreti Mevlana gibi "yaratıktan şikayet, Yaradan'dan şikayettir", Hünkar Hacı Bektaş gibi "Her ne ararsan kendinde ara" demediğini belirten Erdoğan, bunların hatayı, noksanı, eksiği, yanlışı hep millette aradıklarını ifade etti.

"Milleti bu CHP nasıl vasıfladı? 'Bidon kafalı, makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam.' dediler. Böyle tahkir ettiler. Bu CHP'liler böyle. Kendi beceriksizliklerinin, tembelliklerinin faturasını geldiler vatandaşa ya da devlete kesmeye gayret ettiler. Vatandaşa hizmet götürmediler." diyen Erdoğan, CHP'lilerin eserlerinin olmadığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Şu gerçeğin altını bir kez daha çizmek istiyorum, Türkiye son 17 yılda hangi başarıya imza atmışsa, HDP'ye, CHP'ye, marjinallere, CHP zihniyetindeki bürokratik vesayete rağmen başarmıştır. Bu kardeşiniz Cumhurbaşkanı olarak 4,5 yıldır Türkiye'nin başında. Hatay'da İbrahim Güler kardeşimizi büyükşehire belediye başkanı yapalım. Fatih Tosyalı kardeşimi İskenderun'a belediye başkanı yapalım. Böylece Cumhurbaşkanı, büyükşehir belediye başkanı ve İskenderun ilçe başkanı üçlü olarak buralarda mevcut eksiklikleri gidererek yeni bir İskenderun, yeni bir Hatay inşa edelim. Zaten Hatay'a ne yapıldıysa bizimle yapıldı."

Erdoğan, 17 sene öncesinin Hatay'ı ve İskenderun'u ile bugünkünün arasındaki fark bulunduğuna değinerek, "Elini vicdanına koyan her bir vatandaşım iki Türkiye arasındaki bu değişimi görecektir." diye konuştu.

"688 öğretmen ataması yaptık"
Hatay Havalimanı'nı, bütün bölünmüş yolları AK Parti'nin yaptığını anımsatan Erdoğan, sadece eğitimde İskenderun'da 706 derslikli toplam 67 okul inşa ettiklerini, derslik başına düşen öğrenci sayısını ilköğretimde 42'den 26'ya, ortaöğretimde ise 36'dan 22'ye düşürdüklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih projesiyle ilçedeki öğrencilere 2 bin 862 tablet bilgisayar dağıttıklarını, okullara 834 akıllı tahta kurduklarını, ilçedeki okullara 688 öğretmen ataması yaptıklarını aktardı.

İskenderun Teknik Üniversitesini kurduklarını belirten Erdoğan, gelecek yıl bin kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurdunu ilçeye kazandıracaklarını anlattı.

Gençlik merkezini ve spor salonunu gençlerin istifadesine sunduklarına işaret eden Erdoğan, sağlıkta İskenderun'a biri 250 yataklı devlet hastanesi olmak üzere, toplam 6 tesis kazandırdıklarını vurguladı.

"Bir koyun teslim edilmez"
Miting alanındakilere, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde hastanelerde yaşananlara ilişkin görüntüleri izleten Erdoğan, "Bay Kemal dönemi... İşte Bay Kemal'in SSK'sı. Buna bir koyun dahi teslim edilmez." dedi.

AK Parti döneminde yapılan hastanelere ilişkin görüntüleri de alandakilere izleten Erdoğan, "İskenderun'a şehir hastanesi standartlarında 600 yataklı bir devlet hastanesi yapmak için çalışmalarımızı başlattık. Hastanemiz arsa sürecinde. İnşallah en kısa sürede kazmayı vuruyoruz." bilgisini paylaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilçede 2002'de bir tane bile diyaliz cihazı yokken, bugün bunun kamu ve özelde toplam 136'ya ulaştığını belirterek, kamuda 4 tomografi, 3 modern MR cihazıyla en kaliteli sağlık hizmetini sunduklarını açıkladı.

İçme suyu sorununu çözdük"
2002'de İskenderun'da sadece bir 112 acil istasyonu varken, bu sayıyı 9'a ulaştırdıklarını anlatan Erdoğan, kendilerinden önce bir ambulansla hastaların yardımına gidilirken bugün 9 ambulansın faaliyette olduğunu aktardı.

Erdoğan, ilçede helikopter ambulans ile 112 Acil sağlık hizmeti verdiklerini, 2002'de toplam hastane yatak sayısı 659 iken bugün kamu ve özelde toplam 988 yatak kapasitesine çıktıklarını, hastanelerdeki koğuş sisteminden nitelikli yatak sistemine geçtiklerini anlattı.

İskenderun'da 5 bin 386 vatandaşımıza evde sağlık hizmeti verdiklerini bildiren Erdoğan, İskenderun'u doğal gazın rahatlığıyla tanıştırdıklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilçede bugüne kadar bin 305 konut projesini hayata geçirdiklerine işaret ederek, "2B Yasası" ile 2 bin 190 hak sahibinin tapularını teslim ettiklerini belirtti.

İskenderun Organize Sanayi Bölgesi'nin otoyol bağlantısının bu yıl tamamlanacağını bildiren Erdoğan, Toprakkale-İskenderun yolunun ise gelecek yıl biteceğini, İskenderun Pirinçlik Barajı'nı ilçeye kazandırdıklarını, barajın sulama şebekesinin inşaatı için çalışmaları başlattıklarını, inşa ettikleri isale hattı ve arıtma tesisiyle İskenderun'un içme suyu sorununu çözdüklerini vurguladı.

"Sandıklara sahip çıkmanızı istiyorum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İskenderunlu çiftçilere 19 milyon liralık tarımsal destek verdiklerini belirterek, önceki ay Amik Ovası'nda meydana gelen sel felaketinden dolayı yaşanan sıkıntıları bildiğini, sel afetinde tarım sigortası yaptıranlara hasar ödemeleri yapıldığını hatırlattı.

Erdoğan, sigortası olmayanlarla ilgili de il acil destek ödeneği konusunda gerekli adımları imkanları dahilinde atacaklarını bildirdi.

Türkiye genelinde bu yılın ocak-şubat döneminde çiftçilere 5 katrilyon liralık destekleme ödemesi yaptıklarını aktaran Erdoğan, "Mart ayı içerisinde 3 milyar 716 milyon liralık destekleme ödemesi daha gerçekleştiriyoruz. Böylece yılın ilk üç ayında çiftçilerimize 8 milyar 777 milyon liralık bir desteği sağlamış olacağız. Hataylı ve İskenderunlu çiftçilerimiz de bu ödemelerden paylarına düşeni alacaklardır." dedi.

İskenderunlu girişimcilerin, gümrük laboratuvarlar işlemleri için çevre illere gitmek zorunda kaldıklarına işaret eden Erdoğan, "İnşallah bu meseleyi artık kalıcı olarak çözüme kavuşturuyoruz. İnşallah İskenderun'a bir gümrük laboratuvarı açıyoruz. Firmalarımıza hayırlı uğurlu olsun." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm bu yatırımların artarak sürmesi için 31 Mart hayati öneme sahip. Hatay'ı hakaret belediyeciliğinden kurtarıp, hizmet belediyeciliğine kavuşturmamız lazım. Hataylıyı 'oy yoksa hizmet de yok' diye azarlayan kibir abidelerine sandıkta güzel bir ders vermeye hazır mıyız? Sizden topladığı vergileri, devletin gönderdiği milyarlarca kaynağı çarçur edenleri artık sandıkta tasfiye etmemiz gerekiyor. Sizlerden çok çalışmanızı ve sandıklara sahip çıkmanızı istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Muhabir: Ferdi Türkten, Özcan Yıldırım, Mehmet Tosun, Selma Kasap

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0