Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonunda düzenlenen AK Parti 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri Aday Tanıtım Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, AK Parti’nin 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri'nin ardından şehirleri yönetme anlayışının özünü, millete verecekleri sözlerin çerçevesini oluşturan manifestoyu paylaşmak üzere huzurda olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Bu seçimlerde illerine, ilçelerine, beldelerine, hizmet etmek üzere belediye başkanlığına aday olan AK Parti'li ve Cumhur İttifakı mensubu arkadaşlarımızın her birine başarılar diliyorum. Önümüzdeki seçimlerde milletimizin tercihini yine hizmet siyasetinden yana kullanarak AK Parti’yi sandıktan açık ara birinci parti olarak çıkaracağınıza inanıyorum." diye konuştu.
Milli iradenin üstünlüğüne yürekten bağlı bir parti olarak 31 Mart seçimlerinde ortaya çıkacak sonucun, Türkiye'ye ve millete hayırlı olması dileğinde bulunan Erdoğan, "Dik dur eğilme, bu millet seninle" sloganları üzerine, "Dik duracağız dikleşmeyeceğiz. Dik duruyoruz endişeniz olmasın." dedi.
"Dünyayı nasıl idrak ediyorsak, yaşadığımız şehirlere de öyle şekil veririz"
Bugün "şehir" olarak ifade edilen il ve ilçe merkezlerinde yaşayan nüfus oranının yüzde 80'i aştığını belirten Erdoğan, dünyada ise Birleşmiş Milletler verilerine göre nüfusun yüzde 55’inin şehirlerde yaşadığını söyledi. Bu oranın 2050'de üçte ikiyi geçmesinin beklendiğine dikkati çeken Erdoğan, şehirlerde yaşayan insan sayısı artarken, küresel ölçekte gelir dağılımının da giderek bozulduğunun altını çizdi.
Yapay zeka gibi yeni teknolojilerin, önemli fırsatlarla birlikte kimi belirsizlikleri de beraberinde getirdiğini kaydeden Erdoğan, ekolojik tahribatın dünyanın geleceğini her geçen gün daha çok tehdit ettiğini vurguladı.
Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere pek çok yerde, etnik, kültürel ve dini ayrımcılık gibi demokrasiye meydan okuyan eğilimlerin yükselişe geçtiğini dile getiren Erdoğan, "Son iki asırda, çarpık kentleşmeden çevre kirliliğine, sosyal buhranlardan terör olaylarına ve savaşlara kadar pek çok sıkıntıyla boğuşan dünyamız, artık tarihi bir yol ayrımına doğru gidiyor. Bu tablo bizi, diğer meselelerin yanı sıra, şehir ve medeniyet tasavvurumuz ile bunların ayrılmaz bir parçası olan belediye hizmetleri üzerinde daha çok düşünmeye sevk ediyor. Bizim gözümüzde şehirler, kurucularının ve içinde yaşayan insanların adeta aynası gibidir. Dünyayı ve hayatımızı nasıl idrak ediyorsak, yaşadığımız şehirlere de öyle şekil veririz." değerlendirmesinde bulundu.
"AK Parti kadroları olarak, şehirlerimizin ve ülkemizin hizmetine koştuk"
Ecdadın "Şeref-ül mekan bil mekin" yani, "Bir şehri aziz kılan, o şehrin sakinleridir" diyerek, bu gerçeğe işaret ettiğini aktaran Erdoğan, "Yahya Kemal, ecdadın kurduğu şehirleri anlatırken, 've böylece toprak imana gelirdi' diyecek kadar vecd içinde bir tasavvur ortaya koyuyor. Peki nasıl oldu da böylesine ince fikirli ve zevkli bir medeniyet müktesebatından, son asırda böylesine hoyrat bir şehircilik geçmişine savrulduk? Bize göre şehirlerimizin uzun süredir malul olduğu sıkıntıların temelinde, insan fıtratının bir kenara bırakılıp bireysel hırslar elinde şekillendirilmesi yatıyor." diye konuştu.
Erdoğan, tribünlerden sarkıtılan kendisinin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Alparslan Türkeş ile Necmettin Erbakan'ın fotoğraflarının yer aldığı "Söz konusu vatansa gerisi teferruattır." yazılı pankartı görmesi üzerine, "Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Cumhur İttifakı'nın tanımı budur. Pazara kadar değil inşallah mezara kadar." dedi.
Milletin değerlerine sahip çıkmayanların şehircilik mirasına sahip çıkmasının zaten işin tabiatına aykırı olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçmişiyle barışık olamayan geleceğini de sağlıklı bir şekilde inşa edemez. Türkiye, uzun süre yönetimine hakim olan vizyonsuz, öngörüsüz, kifayetsiz, plansız, istikrarsız, milletin derdiyle dertlenmediği için umursuz hastalıklı zihniyetler elinde örselenmiş ve oyalanmıştır. Açık yüreklilikle kabul etmek gerekir ki, bırakınız sonradan kurulanları, kadim şehirlerimiz dahi bu hastalıktan kendini kurtaramamıştır. Bizler, tüm siyasi hayatı, işte bu çarpıklıklarla mücadeleyle geçen AK Parti kadroları olarak, şehirlerimizin ve ülkemizin hizmetine koştuk. Eksiklerimiz ve hatta kimi zaman hatalarımız elbette olmuştur. Ama, milletimiz ve tarih şahittir ki, tüm samimiyetimizle ve gücümüzle, ülkemizi maddi ve manevi medeniyet değerleriyle yeniden buluşturmak için çalıştık. Azmettik, çalışıyoruz ve çalışacağız."
"'Memleket işi gönül işi' diyerek milletimizin huzuruna çıkıyoruz"
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, "Tevazu, samimiyet ve gayretle, 'memleket işi gönül işi' diyerek, gönül belediyeciliği sözüyle milletimizin huzuruna çıkıyoruz." dedi.
Şehirleri vizyoner isimlerle daha ileriye taşıyacaklarını söyleyen Erdoğan, şunları aktardı:
"Halkımıza, yeni bir heyecanla, yeni bir vizyonla, kimi tecrübeli kimi yeni ama birikimli ve vizyoner isimlerle şehirlerimizi daha ileriye taşımanın sözünü veriyoruz. Ülkemizin diğer vizyoner projeleri gibi şehirlerimiz için de kısa, orta ve uzun vadeli strateji belgeleri hazırlayacağız. Kısa vadeli hedefleri her yıl, orta vadeli hedefleri belediye başkanlarımızın dönemlerinin bitiminde, uzun vadeli hedefleri de ülkemizin 2023, 2053, 2071 vizyonlarıyla bağlantılı şekilde değerlendireceğiz. Bu süreçleri tüm belediyelerde takip etmek için Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bir izleme-değerlendirme sistemi kuracağız."
Merkezi yönetim birimlerin 81 ildeki yatırımlarının takibiyle ilgili bir sistemi kurduklarını anımsatan Erdoğan, "Tecrübe ve bilgi paylaşımından tasarruf ve şeffaflığa kadar pek çok faydasını göreceğimize inandığım bu sisteme, belediyelerimizi de entegre edeceğiz. Ayrıca AK Partili belediyelerimizin daha yakından takibi için, benzer bir sistemi Genel Merkezimizde faaliyete geçireceğiz." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'yi 'Yeni Şehircilik Vizyonu' ile buluşturacağız"
Erdoğan, işlevsiz ve denetimsiz planlamayı ortadan kaldıracaklarını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Genel ve yerel iktidarlarımız döneminde plansız şehirleşmenin kökünü kuruttuğumuz gibi ilkesiz, işlevsiz ve denetimsiz planlamayı da ortadan kaldıracağız."
Türkiye'yi bugüne kadarki uygulamaların ötesinde bir 'Yeni Şehircilik Vizyonu' ile buluşturacaklarını bildiren Erdoğan, "Belediye başkanlarımız, şehir halkına hakim olma değil hadim olma idrakiyle görevlerini yürütecekler." diye konuştu.
Erdoğan, şehirlerde Selçuklu mimarisinin sadeliğini, Osmanlı mimarisinin zarafetini ve günümüzün modern çizgilerini meczeden anlayışı yaygınlaştıracaklarını belirtti.
"AK Parti'nin belediyecilik anlayışı 11 başlık altında özetleniyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti olarak yeni dönemdeki belediyecilik anlayışı ve millete taahhütlerinin 11 başlık altında özetlendiğini kaydetti.
İstismara açık parsel bazlı plan değişikliklerine kesinlikle geçit vermeyecekleri belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Şehir planlarını ve imar uygulamalarını şeffaf bir şekilde hazırlayacağız. Zorunlu hallerde yapılması gereken plan değişiklikleriyle ilgili süreçleri de aynı şekilde halkın gözetiminde yürüteceğiz. Muhtarlık binalarında ilan edilecek plan değişikliklerini, milletimizin görüşü ve onayı alındıktan sonra daha etkin bir şekilde uygulamaya geçireceğiz."
Şehirlerde yaşayan vatandaşları trafik çilesinden kurtaracaklarını söyleyen Erdoğan, "Toplu taşıma projelerini hızlandırıp yaygınlaştırarak şehirlerde yaşayan insanlarımızı trafikte boğulmaktan kurtaracağız. Otopark meselesini, hem şehir planlarında hem de imar uygulamalarında asli öncelik haline getireceğiz. Böylece sokaklarımızdaki araç istilasına son verip kaldırımlarımızı sadece yayaların hizmetine sunacağız." dedi.
"Yepyeni bir şehircilik hamlesi başlatacağız"
"Kentsel dönüşüm projelerini, şehirlerimizi hem deprem riskinden hem de çarpık yapılaşmadan kurtarmaya dönük olarak geliştireceğiz." diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bugüne kadar elde ettiğimiz tecrübelerin ışığında, bina bazlı kentsel dönüşümden ziyade alan bazlı kentsel dönüşümü teşvik edeceğiz. Tek tip kentsel dönüşüm uygulamaları yerine, bölgenin ve vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gözeten çözümler üreteceğiz. Fiziki dönüşümü kültürel, ekonomik ve sosyal dönüşümle birlikte tasarlayarak yepyeni bir şehircilik hamlesi başlatacağız."
Erdoğan, her şehrin kendi coğrafyasına, iklimine, tabiatına, tarih ve insan dokusuna, büyüme alanlarına uygun gelişme modelleri hazırlayacaklarını bildirdi.
Şehirlerin dokusunu bozan estetik olmayan yapılara izin verilmeyeceğinin altını çizen Erdoğan, "Her birinin kendi hikayesi olan şehirlerimizin siluetini bozan, estetik değeri olmayan, kültür varlığımıza katkıda bulunmayan projelere kesinlikle izin vermeyeceğiz." ifadesini kullandı.
"Temel alt yapı sorunu olan şehir bırakmayacağız"
Temel alt yapı sorunu olan şehrin kalmayacağını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Önümüzdeki dönemde içme suyu, yağmur suyu, kanalizasyon, doğalgaz, enerji ve iletişim hatları gibi temel altyapı sorunları tamamen çözülmemiş hiçbir şehrimizi bırakmayacağız."
Erdoğan, yatay şehirleşme modelini Türkiye'nin her yanında yaygınlaştıracaklarını vurgulayan, "Her şehrimizde pilot uygulamayla başlayıp zaman içinde genişleterek, yatay şehirleşme modelimizi ülkemizin her yerine yaygınlaştıracağız." diye konuştu.
Erdoğan, Belediye Meclisi toplantılarının ve belediye ihalelerinin, canlı yayın dahil, herkese açık şekilde yapılmasını sağlayacaklarını söyledi.
Kentleri ekonomik ve kültürel olarak güçlenen mekanlar haline getireceklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şehirlerimizi gayrimenkul odaklı zenginleşme aracı olmaktan çıkarıp insanın kültürel ve ekonomik üretkenliğinden kaynaklanan katma değerle güçlenen mekanlar haline getireceğiz."
Erdoğan, belediyelerde hakka, adalete, maşeri vicdana, hukuka aykırı davranan hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacaklarını söyledi.
"Antidemokratik siyaset anlayışı dönemi 31 Mart'ta kapanacak"
Erdoğan, "Darbe çığırtkanlığı yapan, asmayı, kesmeyi, zehirlemeyi, sürmeyi hesap eden antidemokratik siyaset anlayışı dönemi, 31 Mart'ta kapanacak." dedi.
Türkiye'nin, tehdit siyasetine değil hizmet siyasetine ihtiyacı olduğunu ve seçim kampanyamızı bu şekilde yürüteceklerini söyleyen Erdoğan, şunları aktardı:
"Ülkemizin bekasının ve milletimizin geleceğinin güvencesi olarak gördüğümüz Cumhur İttifakı'na bağlılığımızdan taviz vermeyeceğiz."
"Cumhur İttifakı olarak yeni bir süreç başlatacağız"
Erdoğan, toplantıdan önce salon dışında kendisini bekleyen vatandaşlara seslendi
Konuşmasında, kısa bir süre sonra 31 Mart yerel seçimlerinin manifestosunu açıklayacaklarını ve bu manifestoyla birlikte yerel seçimlerin çerçevesini çizmiş olacaklarını söyleyen Erdoğan, AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu, Merkez Yürütme Kurulu olarak yerel seçimlere yoğun bir çalışmayla hazırlandıklarına işaret ederek, bu hazırlıklar neticesinde yerel seçimlerde hangi çerçevede neler yapacaklarına yönelik hazırlıkları bitirdiklerini ifade etti.
Vatandaşların, özellikle merkezi yönetimde, adalet, eğitim, sağlık, ulaşım ve emniyet gibi konularda neler yaptıklarını ve Türkiye'nin dış politikada dünyadaki konumunun ne olduğunu bildiğini vurgulayan Erdoğan, "Ama şimdi yerel seçimdeyiz, dolayısıyla yerel seçimde İstanbul'dan yola çıkarken bir şey söylemiştik, '3 Ç' demiştik, çöp-çukur-çamur. Niye? Çünkü CHP demek çöp demektir, çukur demektir, çamur demektir. Biz geldik bunları yok ettik, bunları tertemiz hale getirdik ve modern şehirler meydana getirdik." diye konuştu.
Erdoğan, kendisine, "Dik dur eğilme bu millet seninle" diye seslenen vatandaşlara, "Hiç endişe etmeyin, evelallah dik duruyoruz, dikleşmiyoruz." karşılığını vererek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstanbul'da Binali Bey ile inşallah bu yola devam ediyoruz, edeceğiz. Ankara'da Mehmet Özhaseki kardeşimizle bu yola devam ediyoruz, edeceğiz. İnşallah İzmir'de de Nihat Zeybekci kardeşimizle. İzmir'i inanıyorum ki İzmirli kardeşlerimiz bize emanet edecekler ve inşallah İzmir'i çok farklı bir şehir haline getireceğiz. Bütün büyükşehirlerde, illerde Cumhur İttifakı olarak inşallah yeni bir süreç başlatacağız. Bir tarafta zillet ittifakı öbür tarafta Cumhur İttifakı. Cumhur İttifakı ile bu PKK terör örgütünün kol kola girdiği CHP, öbür tarafta malum partilere artık söz söylememe gerek yok."