BERLİN (AA) - Avrupa Parlamentosu (AP) seçiminin Almanya'daki sonuçları Doğu Berlin ile Batı Berlin’i ayıran utanç duvarının yıkılmasından 30 yıl sonra ülkede insanların zihinlerinde bir “siyasi duvarın" oluştuğunu gösterdi.
26 Mayıs'ta gerçekleşen AP seçimlerinde İslam karşıtı aşırı sağcı popülist Almanya için Alternatif (AfD) partisi yüzde 11 oranında oy aldı. AfD bu seçimde, 2014’de yapılan AP seçimlerine göre oyunu yüzde 3,9 oranında artırırken, özellikle doğu eyaletlerinde aldığı oy oranlarıyla dikkatleri üzerine çekti. AfD, Saksonya’da yüzde 25,3, Brandenburg eyaletinde yüzde 19,9 oranında oy alarak ilk kez iki eyalette birinci parti çıktı. AfD, Thüringen, Saksonya Anhalt ve Mecklenburg Vorpommern eyaletlerinde de ikinci sırada yer aldı.
Merkez sağdaki Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ve merkez soldaki Sosyal Demokrat Partisi (SPD) ise ciddi oranlarda oy kaybetti.
AfD’nin doğu eyaletlerinde batıya göre daha yüksek oy almasına gerekçe olarak bölgede aşırı sağcı yapıların oluşması, insanların kitle partilerin politikalarını protesto etmesi, bu bölgelerdeki alt yapının güçlü olmaması, gelir düzeyinin eşitsizliği, gençlerin bu bölgelerden ayrılmaları ve eski Doğu Almanya (DDR) toprağı olan bu bölgelerde merkez partilere bağın olmamasını gösteren uzmanlara göre, ayrıca bu bölgelerde çok fazla yabancı yaşamadığı için yabancılara yönelik ön yargılar çok daha fazla.
Öte yandan AP seçimlerinde oylarını yüzde 10,7’den 22,5’ye çıkaran Yeşiller Partisi 2014’e göre oy oranını hemen hemen ikiye katladı. Tarihi oy oranına ulaşan Yeşiller, çoğunlukla şehirlerden ve gençlerden oy aldı. Yeşiller 18-24 yaş grubunda yüzde 34, 25-34 yaş grubunda yüzde 25 ve 35-44 yaş grubunda yüzde 24 oy oranına ulaşarak gençler arasında en fazla oy alan parti oldu.
İklim değişimi konusuna ağırlık veren Yeşiller birçok büyükşehirde yüksek oranlarda oy elde etti. Berlin, Hamburg, Hannover, Münih, Leipzig, Frankfurt, Stuttgart, Köln ve Düsseldorf gibi büyük şehirlerde sandıktan birinci çıkan Yeşiller, batı eyaletlerinin genelinde 29,8 oranında oy alan Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin ardından ikinci sırada yer aldı. Yeşiller doğu eyaletlerinin genelinde ise sadece yüzde 10,1 oy alarak 4. parti oldu.
Bu sonuçlar Almanya’nın doğu eyaletleri ile batı eyaletlerinde yaşayan insanların siyasi olarak ayrışmasına ve bölünmüşlüğüne işaret ediyor. AP seçim sonuçları böylelikle Doğu Berlin ile Batı Berlin’i ayıran utanç duvarının yıkılmasından 30 yıl sonra Almanya'da insanların zihinlerinde yeni bir "siyasi duvarın" oluştuğunu gösteriyor.
AP seçimleri ülkedeki kitle partilerinin liderlerinin sorgulanmasına yol açtıÖte yandan, AP seçimlerinde 2014'e göre yüzde 11,5 oy kaybı yaşayan SPD yüzde 15,8’lik oy oranıyla ülke genelinde yapılan bir seçimde ilk kez üçüncü sırada yer aldı. Bu da köklü parti olan SPD'nin yaşadığı tarihi hezimeti ortaya koyan ibretlik bir durum oldu. Hristiyan Birlik (CDU/CSU) da toplamda yüzde 6,5 oranında oy kaybederek AP seçimlerindeki en kötü sonucu elde etti. Bu sonuçlar SPD ve CDU liderlerinin parti içinde sorgulanmasına yol açtı.
Berlin siyaset kulislerinde henüz 13 aydan beri SPD genel başkanlığını yürüten ve aynı zamanda partisinin Federal Meclis Grubu Başkanı olan Andrea Nahles'in yoğun eleştirilere maruz kaldığı ve parti başkanlığını korumasının bile bir hayli zorlaştığı konuşuluyor.
AP seçimlerinin yanında Bremen'de yaplan eyalet meclisi seçimlerinde de hezimete uğrayan SPD'nin iktidardan düşmesi, Nahles'in artık koltuğunun sallanmaya başladığı yorumlarına yol açtı. Hatta parti içindeki bir grup SPD'nin federal düzeyde CDU/CSU ile yaptığı koalisyon ortaklığından ayrılması gerektiğini savunuyor.
Bu gelişmeleri gören ve parti içinde koltuk tartışmalarını engellemek isteyen Nahles, partisinin milletvekillerine, gelecek hafta Federal Meclis Grubu'nda başkanlık seçimi yapılmasını istedi.
Başbakan Angela Merkel'in partisi CDU Genel Başkanı Annegret Kramp-Karrenbauer de AP seçimleri sonrası eleştiri oklarının hedefine geldi. CDU'nun 2014 yılındaki AP seçimlerine göre yüzde 7,4 oy kaybı yaşaması parti içinde genel başkan Kramp-Karrenbauer'in, bu yasama döneminin bitiminin ardından herhangi bir siyasi görev için aday olmayacağını açıklayan Merkel'den sonra başbakanlık koltuğuna oturacak doğru isim olup olmadığına ilişkin tartışmalara sebep oldu.
AP seçim sonuçlarının Alman siyasetinde yol açtığı bu yeni sıkıntılar Alman medyasında, Merkel'in Başbakanlık koltuğunu normalinden daha kısa sürede bırakıp bırakmayacağı, SPD'nin de koalisyondan çekilerek erken seçime gitmeyi isteyip istemediği gibi konuların tartışılmasına neden oluyor. Alman siyasetindeki muhtemel gelişmelerin yaz aylarında yoğun tartışmalara yol açabileceği ve sürpriz gelişmelerin yaşanabileceğine ilişkin tahminler yürütülüyor.