DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İzmir’de partisinin 1. Olağan Narlıdere İlçe Kongresi’nde konuştu. Babacan şu ifadeleri kullandı:
‘Kendilerine çoklu maaş hakkı görenler milletin huzurunu bozuyor’
“Gençler işsiz fakat kamu sisteminde üç, beş, hatta on bir yerden maaş alanlar var. Kendi yetmiyor, bir de eşini farklı kurumlardan maaşa bağlayanlar var. 11 yıl ülke ekonomisinin başında oldum. İlk gün ‘Bir kişi bir yerden maaş alır’ diye kural koymuştuk. Bizler ayrıldıktan sonra ‘dur’ diyen yok. Buna huzur hakkı diyorlar. Millet huzursuz ama bunlar çifter çifter maaş almakla ve dağıtmakla meşgul. Kendilerine çoklu maaş hakkı görenler milletin huzurunu bozuyorlar. Huzur hakkı diye gördükleri, bu milletin vicdanını yaralıyor.”
‘Aldı yetkiyi, paramız yarı yarıya değer kaybetti’
“Üç sene önce cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde piyasalardaki son işlem gününe bakalım. Dolar kuru 4,70; euro kuru 5,50. Dün gece dolar 8,64; euro 10,31 idi. Sadece üç yılda cebimizdeki para yarı yarıya değer kaybetmiş. Hani ‘Şu kardeşinize bir yetki verin’ diyordu ya… Aldı yetiyi, üç yılda paramızı pul etti. Paramız yarı yarıya değer kaybetti. Hazinenin borcu ikiye katladı; 95 yılın toplamı kadar iki yılda borçlandılar. 3 yılda 3 milyon insanımız daha yoksullaştı. En zengin ile en yoksul arasındaki fark 26 katı aştı.”
‘İmar değişikliklerinin kural dışı çoğu işlemi hükûmet birimleri eliyle yapıldı’
“Sayın Erdoğan dün belediye başkanlarına hitaben ‘İhaleleri şeffaf şekilde gerçekleştirin, hatta canlı yayınlayın’ demiş. Önce onları kendinize doğrudan bağlı kurumlarda, bakanlıklarda uygulasanıza. İmar plan değişikliklerinin kural dışı yapılan işlemlerinin çoğuna bakın; merkezî hükûmet birimleri eliyle yapılmıştır. Kaç belediye başkanımızın şehrinde imar durumunu düzgün tutmak için çırpındığını biliyorum. Geliyor bir bakanlık, ki üç dört tane yetkili bakanlık var, şehrin ortasında beş katlı binaların olduğu yere yirmi katlı blokları dikip geçiyor.”
‘İmar rantları yasa tasarımızı niye engelledi?’
“Biz zamanında imar rantlarıyla ilgili yasa tasarısını hazırladığımızda, emsal artış harcı, değer artış vergisiyle ekonominin dengelerini tekrar kurma çabasını verdiğimizde, parsel bazlı imar değişikliklerini yasaklamak için yasa hazırladığımızda niye bizi engelledi?”
‘İstanbul’daki dikey yapılaşma Sayın Erdoğan’ın sorumluluğunda oldu’
“1994 yılından 2019 yılına kadar 25 yıl İstanbul’un imarla ilgili konuları, herhangi bir orta veya büyük proje Sayın Erdoğan’ın önüne gelmeden yapılabildi mi? Her türlü konuya müdahil oldu. Bir proje gözden kaçmış, ‘Niye haberim olmadı?’ diyor. Hepsini biliyor. İstanbul’da bütün bu dikey yapılaşma kendi bilgisi ve sorumluluğu dahilinde oldu.”
‘Olmayan kanalın üzerinden geçecek köprünün ihalesi yayınlandı mı?’
“Milyarlarca dolarlık en büyük ihaleler davet usulü yapılıyor. İki-üç tane ahbap şirket çağırılıyor. Hafta sonu daha olmayan kanalın üzerinden geçecek köprünün temelini atacaklar. Bunun ihalesinin canlı yayınını gören var mı? Milyarlarca dolarlık projelerin ihalelerin canlı yayınlandığını görmedim. Cumhurbaşkanı olarak ‘Davet usulünü kaldırıyorum; ihaleler açık, şeffaf ve dürüstçe yapılsın’ diye çağrı yapın ama önce kendiniz bir yapmaya başlayın. Ondan sonra belediyelerden isteyin. Kendi yapmadığınız şeffaflığı belediyelerinizden nasıl isteyeceksiniz?”
‘Döviz rezervlerini seçimden önce milleti aldatmak için sattılar’
“Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini satmaya 2019’daki yerel seçimlerden önce başladılar. Yerel seçimlere giderken gizli saklı döviz sattılar. Akraba bakanla ‘Bak, ekonomiyi ne güzel yönetiyoruz. Hiç müdahalede bulunmuyoruz ama döviz kuru da sakin gidiyor’ diye bu milleti aldatmak için sattılar.”
Üniversite sınavları yılda birkaç defa yapılmalı
Hafta sonu YKS’ye girecek öğrencilere başarılar dileyen Babacan şunları söyledi:
“Biz anne babalar olarak son iki senedir onların neler çektiğini çok iyi görüyoruz. Üniversite sınavına uzaktan hazırlandılar. Özellikle yoksul aileler çok ciddi sıkıntı yaşadı. Her bir öğrencimizin zor bir dönem yaşadığını biliyoruz; çabanın, stresin farkındayız. 12 yıllık eğitim hayatını bir defalık bir şansa teslim etmenin yanlış olduğunu düşünüyoruz. Üniversite sınavlarını yılda birkaç defa yapacağız. Olur da sınav günü hastalanan, sıkıntı çeken bir öğrencimiz olursa onlara ikinci, üçüncü hak mutlaka verilmeli ki 12 yılın birikimini ve 4 yılın kaderini bir sınava sıkıştırmayalım. Bunu parti programımıza da yazdık.”