ANKARA(AA) - Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından düzenlenen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde dün yapılan "Sürgünün 75. Yılında Ahıska Türkleri Anma Programı" vesilesiyle Ankara'da bulunan Ahıska Türkleri, sürgüne ilişkin tanıklıklarını AA muhabirine anlattı.
Azerbaycan'da yaşayan 95 yaşındaki Enser Rızmanoğlu, şimdi Gürcistan topraklarında bulunan memleketi Kikinet'ten 20'li yaşlarında sürgün edildiğini belirtti.
Ailesiyle birlikte Özbekistan'a sürgün edildiğini anlatan Rızmanoğlu, "Ölenlerimiz oldu. İhtiyarlarımız, yolda izde kalanlar... 1958'e kadar Özbekistan'da yaşadık. Daha sonra Azerbaycan'a geldik. Hala orada yaşıyoruz." dedi.
Rızmanoğlu, Azerbaycan'da ana dillerini ve kültürlerini yitirmediklerini söyledi ancak sürgün edilirken yaşanan eziyeti hiç unutmadığını ifade etti.
O dönem yetişkin erkeklerin askere alındığını ve sürgün edilirken kullanılan demir yolunun da bölge halkına yaptırıldığını söyleyen Rızmanoğlu "Demir yolu yapılana kadar bir şeyden haberimiz yoktu. Demir yolu yapıldıktan sonra asker getirdiler. Bizi bir köyden diğerine bırakmadılar. Bir köye misafir gitmişse o köyde kaldı. Bizi 3 ay bırakmadılar. Bilmiyorduk ki bizi süreceklerini..." diye konuştu.
Daha sonra köy halkına "Sizi bir yere götüreceğiz, sonra yeniden buraya getireceğiz" dendiğini belirten Rızmanoğlu, "Ama dil bilenler dedi ki, 'Yok, eğer bizi bu araca bindirecekse nereye götürecek, bizi uzağa götürecek.' Erzak alan aldı. Yığdılar sabahına, çıkardılar evden hepimizi. Evlerde kimse kalmadı." şeklinde konuştu.
Köyün içinde de 3 gece dışarıda beklediklerini dile getiren Rızmanoğlu, araçların gelmesiyle birlikte sürgününün başladığını, "Getirdiler trenleri. Trenler o kadar Müslümanları sürgün etmiş ki, bitler vardı, vagonlardan süpürüyorlardı. Bizi oraya doldurdular. Ondan sonra ağlayan kim..." sözleriyle anlattı.
Yolda ölenlerin olduğunu anlatan Rızmanoğlu, "Yolda ölen sahipsizse, orada yolda gömdüler. Götürdüler 1 ay 31 gün gittik, yol çıktı Özbekistan'a." dedi.
"Çok eziyet çektik"Ahıska Sürgünü sırasında 6 yaşında olan Suliyev Halil Nuflioğlu da kendisi bir buçuk yaşındayken askere giden babasından bir daha haber alınmadığını, annesi ve üç kardeşiyle birlikte bugün Gürcistan'da bulunan ata topraklarından sürüldüğünü anlattı.
Nuflioğlu, "Tırları adam sayısına göre saydılar. Özbekistan'a bu kadar, Kırgızistan'a bu kadar, Kazakistan'a bu kadar diye milleti köylerimizden aldılar Amerika'dan gelen arabalara bindirdiler. Bize dediler ki 'bir vakit götürüp geri getireceğiz' sizi. Ama götürdüler, geri dönmek yok." şeklinde konuştu.
Sürgün edildikleri yerlerde halkın Müslüman olmasının kendileri için teselli olduğunu dile getiren Nuflioğlu, "Ama o sürgün vaktinde, çok eziyet çektik. Soğuk kış, soğuk tırlar, tahtadan demirden yapılmış hayvan taşınan tırlar, ortada küçük bir soba yakarlardı, çabuk soğurdu üşürdük. Hastalanan, kırılan çok oldu. Yolda tırları durdururlardı, ölenleri çıkarın derlerdi, karın içine gömer giderdik." dedi.
"Sürgün sırasında tam bir ay 10 gün yol geldik"Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de yaşayan 80'li yaşlarındaki Musayev Ragıp Rıdvanoğlu ise vatanlarından sürüldükleri günlerde henüz 8-9 yaşlarında bir çocuk olduğunu anlattı.
Rıdvanoğlu, Stalin yönetiminin Ahıska Türklerine yaptırdığı demir yolunu yine onları sürmek için kullanmasını, "Atam, Allah rahmet eylesin, demir yolunu döşedi. Oradan da bizi sürdüler. Sabahına dediler ki 'burada talim olacak, kapıya çıkmayın.' Sabaha çıktım kapıya, baktım her yer Özbek dolu. Özbeklerden biri bana 'Siz hepiniz gideceksiniz' dedi." sözleriyle anlattı.
Sürgün yolunun uzun olduğunu belirten Rıdvanoğlu, "Tam bir ay on gün yol geldik." dedi.
14 Kasım 1944 Ahıska SürgünüAhıska Türkleri, 14 Kasım 1944 yılında, Sovyetler Birliği döneminde Stalin tarafından, bugün Gürcistan sınırları içinde kalan Ahıska bölgesindeki 86 bin Türk ve Müslüman, tren vagonlarına doldurularak, Orta Asya'ya sürülmüştü.
Vagonlara üst üste bindirilen sivillerin zorunlu yolculuğu bir aydan fazla sürmüştü.
Yaklaşık 17 bin insanın hayatını kaybettiği yolculuk sonunda Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan'a yerleştirilen Ahıska Türkleri, 12 yıl boyunca burada sıkı yönetim rejimi altında tutulmuştu.
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra arşivlerde, sürgünün, Stalin'in Karadeniz kıyılarını Türklerden temizleme operasyonunun bir parçası olduğu ortaya çıkmıştı.
Bugün yaklaşık 650 bin Ahıska kökenli Türk vatanından uzakta yaşıyor.