ABD yönetiminin Suriye'deki askerlerini çekeceği yönündeki haberler İsrail'de endişeye neden oldu.
Her ne kadar Tel Aviv yönetiminden Washington'un kararına saygı duyulduğu yönünde açıklamalar gelse deİsrail'in bu gelişmeden pek memnun olmadığı belirtiliyor.
ABD'nin Suriye'den çekileceği haberlerinin basına yansımasının ardından kameralar karşısına geçen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, hem ABD Başkanı Donald Trump hem de ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'yla karar öncesi telefonla görüştüğünü ve Washington yönetiminin kendisini çekilme kararına ilişkin bilgilendirdiğini söyledi.
Çekilmenin ABD'nin kendi kararı olduğunu vurgulayan Netanyahu, "Çekilme takviminin nasıl uygulanacağı ve bize etkilerinin neler olabileceği üzerinde çalışmalar yürüteceğiz. İsrail'in güvenliğinin devamı ve bölgede güvenliğimizin sağlanması için gerekli adımları atacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Netanyahu karara ilişkin tepkisi konusunda pek renk vermese de İsrail basını Başbakan'ın bu karardan memnun olmadığını yazdı.
"İsrail'in Suriye'deki İran varlığına ilişkin kaygıları devam ediyor"
ABD'nin Suriye'den çekilme kararına ilişkin bir başka değerlendirme ise İsrail'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Danny Danon'dan geldi. Danon, açıklamasında Netanyahu'ya oranla karara yönelik tepkisinin rengini az da olsa belli etti.
Danon, "ABD'nin aldığı her karara saygı duyarız ama İsrail'in Suriye'deki İran varlığına ilişkin kaygıları devam ediyor. İsrail, vatandaşlarını korumak için ABD ve Rusya ile iş birliği içinde gerekli adımları atmaya devam edecek." ifadelerini kullandı.
"ABD'nin kararı İran'ı güçlendirecek"
Netanyahu hükümetinden Washington'un kararının İsrail'e olası etkileri konusunda henüz herhangi bir değerlendirme yapılmasa da İsrailli uzmanlar Trump yönetiminin kararına yönelik endişelerini dile getirdi.
İsrailli emekli General Yossi Kuperwasser, basın mensuplarına gönderdiği değerlendirmede, ABD'nin Suriye'den ayrılması durumunda İran'ın bölgede etkinliğini artırabileceğine işaret etti.
Suriye'deki Amerikan askerlerinin "özellikle ülkenin Irak sınırının güneyinin İran tarafından bölgeye silah sokulması için kullanılmasını" önlediğini ve ABD'nin bölgeden ayrılması durumunda bunun önüne geçebilecek hiçbir gücün kalmayacağını ileri süren Kuperwasser, "ABD askerlerinin ayrılması Esed ve İran güçlerinin Suriye'nin tamamını ele geçirmesi anlamına geliyor. Özellikle İranlıları yeniden güçlendirecektir." yorumunu yaptı.
"İsrail Trump'ın kararına boyun eğecek"
ABD'nin Suriye'den çekilme kararının açıklanmasının ardından İsrail medyasında da konuya ilişkin birçok analize yer verildi.
Ülkenin önde gelen gazetelerinden Haaretz'de yer alan Chemi Shalev imzalı analizde "Güvenliğine darbe vursa da İsrail Trump'ın kararına boyun eğecek." başlığı kullanıldı.
Shalev, çekilme kararını Başkan Trump değil de eski ABD Başkanı Barack Obama alsaydı Netanyahu yönetiminin tepkisinin daha farklı olacağına inandığını söyledi.
Obama döneminde böyle bir karar alınmış olması durumunda Netanyahu yönetiminin "ABD'nin Başkanı zayıf, Başkan kuyruğunu bacaklarının arasına almış kaçıyor, ABD Başkanı İsrail'i terk ediyor." benzeri cümleler kuracağını tahmin etmenin zor olmadığını dile getiren Shalev, ancak İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekilmesi, ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması gibi nedenlerden dolayı Netanyahu ve ekibinin çekilme kararından dolayı Trump'a ses çıkaramayacağını ifade etti.
Shalev analizinde ABD'nin Suriye'den çekilmesinin İsrail'in güvenliğine doğrudan ve sert bir darbe vuracağını, bununla birlikte Tel Aviv'in bu karara tepki göstermeyeceğini kaydetti.
"İsrail, Hizbullah, Esed rejimi ve Rusya'ya karşı yalnız kalacak "
Times of Israel gazetesinde Raphael Ahren'in kaleme aldığı ve "ABD Suriye'den ayrılırken İran'ın yeniden dirilişi İsrail'i kimsesiz hissettirebilir" başlığı kullanılan analizde, Washington'un kararının ardından İsrail'i bekleyen olası senaryolara yer verildi.
ABD'nin Suriye'den çekilme kararının İsrail için hem askeri hem de diplomatik açıdan "kötü" bir haber olduğunu ifade eden Ahren, Washington'un askerlerini bölgeden çekmesinin ardından oluşabilecek boşluğun büyük ihtimalle İran tarafından doldurulabileceğini iddia etti.
Ahren, ABD'nin çekilmesinin İsrail'in İran'ı işgal altındaki Golan Tepeleri'nden ve sınırdan uzak tutma konusunda "elde ettiği kazanımları" ortadan kaldırmayacağını ifade ederken, ABD askerlerinin ayrılmasının ardından "cesaretlenen" İran'ın Suriye'de İsrail sınırına yakın bölgelerde askeri kamplar kurmak için girişimde bulunabileceğini ileri sürdü.
Kararın son yıllarda ABD ile İsrail arasındaki uyumlu ikili ilişkilerde yaşanan ilk gerileme olduğunu kaydeden Ahren, "ABD'nin Suriye'deki varlığının sona ermesi İsrail'i, Hizbullah, İran ve Rusya'ya karşı yalnız bırakacak." ifadesini kullandı.
Ahren analizinde ayrıca Başbakan Netanyahu'nun ABD'nin çekilme kararına ilişkin yaptığı açıklamada hayal kırıklığını saklamaya çalıştığını dile getirdi.
"ABD'nin Suriye'den ayrılması İsrail'in çıkarına değil"
İsrail'in en büyük gazetelerinden Yediot Ahranot'un internet sayfasında Ron Ben-Yishai imzalı analizde ise ABD'nin kararıyla İran'ın bölgedeki varlığını daha da sağlamlaştıracağı, Rusya'nın ise Irak da dahil olmak üzere Orta Doğu'da etkisini artıracağı ifade edildi.
"ABD'nin ayrılması kimin çıkarına? İsrail'in değil" başlıklı analizde, terör örgütü DEAŞ'ın henüz tamamen yok edilmediği değerlendirmesi yapıldı.
Bu adıma en çok İran'ın sevineceğini ileri süren Ben-Yishai, "Ne zaman Trump askerlerini Suriye'den çekerse Kudüs Güçleri Komutanı Kasım Süleymani'nin neşeyle ellerini ovuşturacağından ve İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney'e Suriye'de, yollarındaki bir engelin daha kaldırıldığını ve İsrail'e karşı ikinci bir cephe açmanın uygun olacağı bilgisini vereceğinden emin olabilirsiniz." ifadelerini kullandı.