AB Yüksek Temsilcisi Mogherini: Kaşıkçı cinayetinden 'gerçekten' sorumlu olanlar hesap vermeli

AB Yüksek Temsilcisi Mogherini, Kaşıkçı cinayetinden "gerçekten" sorumlu olanların hesap vermesi gerektiğini belirtti.

AB Yüksek Temsilcisi Mogherini: Kaşıkçı cinayetinden 'gerçekten' sorumlu olanlar hesap vermeli
banner98

ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden sorumlu Avrupa Birliği (AB) Komiseri Johannes Hahn, Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog Toplantısı kapsamında ortak basın toplantısı düzenlendi.

Burada konuşan Mogherini, toplantının olumlu, yapıcı, verimli ve dürüst geçtiğini söyledi.

Türkiye'nin AB'ye aday ülke ve önemli bir stratejik ortağı olduğunu belirten Mogherini, iki tarafın ilişkilerinin AB, Türkiye, bölge ve küresel dış politika için son derece önemli olduğunu anlattı.

Yoğun gündemi bulunan toplantıda yapıcı ve açık şekilde ortak bakış açısının bulunduğu konular ve farklı fikirlere sahip oldukları meseleleri görüştüklerini aktaran Mogherini, şöyle konuştu:

"Türkiye ve kişisel olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib konusundaki mutabakatın müzakeresi ve uygulanması konusunda kritik rol oynadı. Suriye'deki ortak çalışmalarımız konusunda diyaloğun gelecek oturumunda konuşacağız. Ama şimdiden söylemek isterim ki mutabakat ve bunun uygulanması, büyük bir insani bir krizin önlenmesine yardım edilmesi ve krizin çözülmesi noktasında siyasi perspektifin önünün açılması hususunda kritik rol oynadı. Dolayısıyla Türkiye'nin bu bağlamdaki rolünün kamusal olarak tanınması noktasıyla başlamak istiyoruz."

AB'nin Türkiye'nin 4 milyondan fazla göçmene ev sahipliği yapması ve ihtiyaçlarının karşılanması noktasında eşi benzeri görülmemiş çabalarına son derece saygı duyduğunu ve Türkiye'yi bu konuda desteklemeye devam edeceğini belirten Mogherini, ortak bölgedeki insan hayatı söz konusu olduğunda Türkiye ve AB ortaklığıyla iş birliğinin kritik önem taşıdığını vurguladı.

Taraflar arasındaki düzenli diyalog ve iş birliğinin Suriye, Irak, İran'la nükleer anlaşmanın korunması, Ortadoğu Barış Süreci, Kudüs'ün statüsü, Balkanlar, Libya ve Körfez gibi konularda vazgeçilmez olduğunun altını çizen Mogherini, bu meselelerde yakın çalışmanın hem iki tarafın vatandaşları hem de bölge ve dünyanın çıkarına olacağını bildirdi.

"AB, güçlü Türkiye ve Türkiye'yle güçlü iş birliği istiyor"

Türkiye'nin AB'yle ilişkileriyle ilgili olarak Mogherini, şunları söyledi:

"Türk hükümetinin AB'yle ilişkileri güçlendirmeye ilişkin aldığı kararı memnuniyetle karşılıyoruz. Ayrıca Reform Eylem Grubu'yla ilgili son açıklamaları da gördük, Aralık ayında tekrar toplanacak. Bu konuda çok net olmak istiyorum ki AB, güçlü bir Türkiye ve Türkiye'yle güçlü bir iş birliği istiyor. Bu bizim hedefimiz ve birlikte üzerinde çalıştığımız bir şey. Türkiye'nin her ikimiz için de stratejik önem taşıyan ve jeopolitik olarak son derece karmaşık bir bölgede el ele birlikte çalışabileceğimiz istikrarlı, müreffeh, demokratik bir komşu olmasını istiyoruz."

Türkiye ile AB'nin güvenlik, terörle mücadele, bölgedeki barış ve istikrar konusunda ortak olduklarını aktaran Mogherini, daha güçlü bir Türkiye'nin de hukukun üstünlüğü, bağımsız yargı temelinde ve temel özgürlüklere tam saygı duyulan demokratik bir Türkiye demek olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin sağlıklı ve birleşik bir Türk toplumu, özgür basın ve sivil toplumla karar alıcılar arasında sistematik açık diyalogla daha güçlü olacağını dile getiren Mogherini, "bazı akademisyen ve sivil toplum temsilcilerinin gözaltına alınmasından endişe duyduklarını" hatırlattı.

Mogherini, Türkiye'yle enerji, ulaşım ve ekonomi gibi hem taraflar hem de bölge için son derece önemli meselelerde iş birliğini sürdürmek istediklerini anlattı.

"Kaşıkçı cinayetinin gerçek sorumlularının hesap vermesi gerekiyor"

Suudi Arabistan'ın İstanbul'daki Başkonsolosluğu'nda öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin uluslararası soruşturma başlatılması ve sanıkların Türkiye'de yargılanması yönündeki çağrılarla ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine Mogherini, bu konuda AB'nin pozisyonunun başından çok net olduğunu söyledi.

Her zaman tamamen şeffaf ve güvenilir bir soruşturma çağrısı yaptıklarını vurgulayan Mogherini, şu ifadeleri kullandı:

"Bu korkunç cinayetin sorumlularının, gerçekten sorumlu olanların hesap vermesi gerekiyor. Bizim için, AB'nin hesap verme zorunluluğu intikam anlamına gelmiyor. Şunun altını çizmek istiyorum ki başından beri her türlü ölüm cezası uygulamasına karşıyız ve karşı olmaya da devam edeceğiz. Ama yargı sistemimizin prensip, değer ve uygulamalarıyla uyumlu olarak tam, şeffaf ve adil bir soruşturmanın yürütülmesini bekliyoruz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AİHM'in (eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin) Demirtaş kararına ilişkin bunların bir bağlayıcılığı olmadığı şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Mogherini, Türkiye'den mahkeme kararlarını takip etmesini beklediklerini kaydetti.

AB ve üye ülkelerin hukukun üstünlüğü, temel özgürlükler ve insan hakları gibi konularda Avrupa Konseyi standartları doğrultusunda somut adımlar görmek istediğini anlatan Mogherini, bugünkü dünyada AB'den daha güvenilir ve öngörülebilir bir ortak bulmanın zor olduğunu sözlerine ekledi.

Hahn: İlişkilerimiz her zaman kolay olmadı

Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden sorumlu Avrupa Birliği (AB) Komiseri Johannes Hahn ise "Türkiye ile AB'nin çok yakın komşu olduğunun" belirterek, taraflar arasındaki istikrarlı ve yapıcı görüşmelerin önemine işaret etti.

Hahn, "Son iki yılda ilişkilerimiz her zaman kolay olmadı ancak siyasi ve teknik düzeyde ilişkilerimizi yönettik." ifadesini kullanarak, taraflar arasındaki ortak menfaat alanlarına dikkati çekti.

Güvenlik, ekonomi, enerji ve turizm gibi geniş bir yelpazede kurulan bağları hatırlatan Hahn, Avrupa iş dünyasının Türkiye'deki iş ilişkilerinde oynadığı kilit rolü vurguladı.

Hahn, bölgede istikrara katkı sağlayacak her türlü faaliyeti desteklediklerini belirterek, Türkiye'de geçen hafta bazı sivil toplum temsilcileri ve akademisyenlerin gözaltına alınmasına ilişkin "kaygılarını" dile getirdi.

İlişkilerdeki gelişmeyi en üst düzeye çıkarmak için yakın diyaloğu sürdürmeleri gerektiğini aktaran Hahn, Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi konusunda da "Bu, her iki tarafın menfaatine olacak." değerlendirmesini yaptı.

Hahn, düzensiz göçe ilişkin Türkiye'nin çalışmalarının her iki taraf için de başarılı olduğu değerlendirmesini yaparak, "AB'nin Suriyeliler için Türkiye'ye sağladığı maddi desteğin etkin şekilde kullanıldığından eminiz." dedi.

"Gerçekçi hedeflerimiz var"

Türkiye'nin AB'nin en büyük ilk altı ticaret ortağından biri olduğunun altın çizen Hahn, Avrupa'nın da Türkiye'deki en büyük yabancı yatırımcı konumunda yer aldığını dile getirdi.

Hahn, bir gazetecinin, "Türkiye'de AB'ye üyelik konusunda oluşan hayal kırıklığı noktasında Türkiye'yi eleştirmek dışında öz eleştiri yapıp yapmadıklarına" ilişkin sorusuna, şu an için yeni bir fasılın açılmasının söz konusu olmadığı cevabını verdi.

Türkiye-AB ilişkilerinin güçlendirilmesi konusunda çaba sarf ettiklerini savunan Hahn, "Değer temelli bir yaklaşımımız var. Gerçekçi hedeflerimiz var. Vizyonumuzu gözden kaçırmamak lazım. Somut sonuçlar alınması gerekiyor." diye konuştu.

Hahn, ekonomik iş birliği, göç, güvenlik, enerji ve çevre konularına işaret ederek, tüm bu başlıklar altında daha yakın bir iş birliği geliştirilmesinin önemine vurgu yaptı.

Hahn, "AB Sayıştayı, bizi parayı çok çabuk harcadığımız noktasında eleştiriyor. Türkiye tarafından ise uygulamaların geciktiği noktasında eleştiri alıyoruz ancak Türkiye'ye yönelik 6 milyar avroluk taahhüdün ikinci kısmının uygulanmasında herhangi bir gecikme olmayacaktır." yorumunu yaptı.

Vize serbestisi konusunda görüşmelerin ivme kazandığını da belirten Hahn, Türkiye'nin AB hedefleri noktasında yapıcı tutumunun gelecek için önlerini açacağını ifade etti.

Muhabir: Ecenur Çolak-Tevfik Durul

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0