“Bunlar sadece İslam’ı istismar eden neyidü belirsizlerdir”
Türkiye’nin DAEŞ’le mücadelesini anlatan ve bu örgütü “Bunlar sadece İslam’ı istismar eden neyidü belirsizlerdir” diye tanımlayan Erdoğan “Onlara da Allah’ın izniyle bu topraklarda fırsat vermeyeceğiz. Diğer terör örgütlerine de nefes aldırmıyoruz. Suriye’de sahnelenmeye çalışılan terör devleti oyununu bozduk. Irak’ta benzer çabalar var onları da bozmakta kararlıyız. Aynı şekilde ekonomi alanında tüm göstergeler yükselişi, gelişmeyi ileriye doğru gidişi işaret ediyor. İyi yoldayız, iyi yoldasınız. Daha iyi olacak. Bu yılın ilk çeyreğinde elde ettiğimiz yüzde 5’lik büyüme oranını yılın sonuna kadar sürdüreceğimize inanıyorum. İhracatta geçen ay itibariyle yıllık bazda 150 milyar doları geride bıraktık. İnşallah bunu daha da arttıracağız. İstihdamda işsizliği yeniden tek haneli rakamlara indirdik. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ndeki kardeşlerimde biliyor orada bir çağrı yaptık ve bu çağrıyı yaptığımız andan itibaren dedik ki en az 1 ama 1 yeterli değil dedik. Ne olur yani herkes yanına 3-5 tane daha kendi potansiyeline, kapasitesine göre eleman asla dedik. Alınan bu elemanlarla birlikte bir anda hamdolsun 1 milyon 600 bine filan istihdam ulaştı. İşsizlik şimdi tek haneli rakama düştü. Bu güzel bir gelişme” dedi.
“Hem dışarıda hem de içeride birileri ısrarla ülkemizin aleyhine çalışmaya devam etse de”
Merkez Bankası’nda döviz rezervinin 107 milyar dolar gibi hiçte fena olmayan bir seviyeyi yakaladığını kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
“Yatırımlarda gözle görülür bir kıpırdanış var. Borsa İstanbul pik yaptı. Tarihine rekorlar kırıyor. Geçtiğimiz günlerde yapılan rüzgar enerjisi ihalesiyle 1 milyar dolarlık bir yatırımı ülkemize kazandırdık. İnşallah rüzgar enerjisinde üretim başladığı andan itibaren enerji fiyatları aşağıya doğru inecek. Artık kaynakları çeşitlendiriyoruz. Tek tip kaynak yok. Hidroelektrik, termik santraller öbür tarafta rüzgar ve güneş enerjisi bütün bunlarla beraber artan bir çeşitlilik var. Geçmişte böyle bir durum söz konusu değildi. Ama şimdi bu kaynaklar artıyor. Arttıkça da hamdolsun bunların fiyatları daha da düşecek. Hem dışarıda hem de içeride birileri ısrarla ülkemizin aleyhine çalışmaya devam etse de turizmde kayıpları telafi etme yönünde bu yıl ciddi bir mesafe aldık. Ana muhalefetin başındaki zat bir Alman dergisine Türkiye’nin gidilmeyecek yer olmasından bahsediyor. Tabi üzerlerine gelinince de bu sefer biz öyle bir şey demedik filan diyor. Bütün kayıtlar ortada o dergi ortada. Kimi aldatıyorsun. Sizin hayatınız bu. Akşam başka sabah başka. Dürüstlük yok. Bizi atlatmanız mümkün değil. Onlarla beraber hareket ediyorsunuz. Önümüzdeki dönemlere dahil öncü ekonomik göstergelerde oldukça olumlu bir seyir ortaya koyuyor. Hükümetimiz tarafından hayata geçirilen bir çok teşvik paketleriyle genç girişimcilerimi, esnaf ve sanatkarlarımıza işini büyüterek istihdam üretmesi noktasında heyecan veriyoruz. Ticaret erbabından uluslararası yatırımcılara kadar her kesime çok önemli destek verdik, vereceğiz. Bu teşvikler aynı zamanda piyasada nakit sıkışıklığının azaltılmasına da önemli katkıda bulunuyor.”
"Bankalar vatandaşın parasını soyup soğana çevirme aracı olarak kullanıyor"
Konuşmasında bankalara eleştirilerde bulunan Erdoğan “Tabi piyasaya asıl finans desteği sağlaması gereken kurumlar bankalar. Bankalar rahat durmuyor. Niye hala biz faizler düşmesi lazım diyoruz. Bankalar ise vatandaşının oraya yatırdığı paraları kendisi için adeta bir soyup soğana çevirme aracı olarak kullanıyor. Kendi parası değil. Vatandaşın oraya emanet ettiği para. Ve o bunu kalkıyor kendisi acımasızca yüksek faizle kendisine bir rant aracı haline çeviriyor. Ama ben inanıyorum ki gerek merkez bankamız, devlet bankalarımız bu konuda kararlı adım atmak suretiyle inşallah bu işi aşağı çekeceklerdir. Geçtiğimiz yıl çektiğimiz onca sıkıntının sonunda Türkiye yüzde 2,9 büyürken bankalar bakın bu çok önemli yüzde 40 civarında kar artışı elde etmişse burada bir sorun var demektir. Hale bak. Üstelik bu yıl bankaların kar oranlarını neredeyse ikiye katladıkları görülüyor. Bu bir felaket. Bu para bunların cebinden çıkmıyor kendi öz sermayeleri değil. Biz kimseden zararına bir iş yapmasını istemiyoruz. Ancak bankalardan kredi şartlarını ve faiz oranlarını makul seviyelerde tutarak ülkemizin gelişmesine, kalkınmasına katkı sağlamalarını beklemekte hakkımızdır diye düşünüyorum. Parayı değerli kılan bankaların kasasında yatması değil esnafın, sanatkarın, girişimcinin tezgahında bulunmasıdır. Bankacılık sektörü piyasayı fonlama konusunda biraz daha cesaretli olursa ekonomide yükselişimiz hızlanacaktır. En azından tüm göstergelerin olumlu yönde seyrettiği şu dönemde bankacılık sektöründen bu yönde güzel haberler beklediğimi özellikle belirtmek istiyorum. Yarın gazeteler bunu yazar” ifadelerini kullandı.
Güncelleme Tarihi: 08 Ağustos 2017, 20:38