AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Türkiye ekonomisi, geçen yılın son çeyreğinde yüzde 7,3, yılın tamamında ise yüzde 7,4'lük büyümeyle dünyanın en hızlı gelişen ekonomilerinden Çin ve Hindistan'ı geçerek G20'de ilk sıraya yükseldi.
Geçen yıl büyüme iç talep kaynaklı gerçekleşirken, net dış talep de büyümeye pozitif katkı sağladı.
İç talepteki artışta hükümetin ekonomiyi desteklemek için verdiği teşvikler, Hazine destekli Kredi Garanti Fonu (KGF) kredileri ile reel sektöre sağlanan destekler etkili oldu.
Büyümeye 2016'da 2,23 puan katkı sağlayan tüketimin, geçen yılki katkısı 3,74'e çıktı.
Yatırım ve ihracatın katkısı
Büyümede yatırımların etkisi de dikkati çekti. 2016'da 0,67 puan olan toplam yatırımların katkısı geçen yıl 2,16 puana yükseldi.
Türkiye'nin 2017'de ihracatı yüzde 10,2 artışla 157 milyar dolara çıkarken, büyümeye ihracatın katkısı 2,55 puan oldu.
İthalat etkisinin çıkarılmasıyla net ihracat katkısı ise 0,145 olarak hesaplandı. Büyümenin sadece iç talep yoluyla değil, ihracatın ithalattan daha yüksek katkı sağlayarak, dış talepteki artışla gerçekleşmesi "dengeli büyüme" olarak nitelendiriliyor.
Büyümeye 2016'da 0,6 puanlık negatif etkisi olan yatırımlar ile net ihracatın, 2017'deki katkısı 2,31 puan olarak kayıtlara geçti.
Devlet harcamaları yoluyla da büyümeye 0,7 puanlık katkı sağlandı.
Güncelleme Tarihi: 29 Mart 2018, 15:16