“Aziz kardeşlerim bu bizim ilk toplantımız değil. Biz gerektiğinde kardeşlik için toplandık. Kerkük halkına ‘Siz o siyasilere bakmayın. Kutlama yapmak kendi kardeşini öldürmek midir? Biz bu şehirde kardeşiz. Komşumuz, Kürtdür, Arapdır Türkmendir Mesihidir. Kötü adamların aramıza girmesine müsaade etmeyin. Bu şehre biz hizmet edelim. Biz şimdi bu şehre bizim hizmet etmemiz gerektiğini söylemek için toplandık. Yabancı bir kimsenin bu şehre karışmasını istemiyoruz. Bütün şehir beni tanır. Bütün Çarşı Ebu Turan’ı tanır, bütün Çarşı Amid Kerimi tanır. Bu şeyhleri herkes tanır. Ebu Ömerdir, Şeyh Memduhdur. Bunların hepsini tanırım. Biz kardeşlikte ittifak ettik. Bütün gençlerden rica ediyorum. Arabalarla gösteri yapıyor silah atıyorsunuz. Bu mermileri boşa harcamayın. Bizim düşmanımız çoktur. Fakirlerimiz, dullarımız var. Paralarınız mühimmatınızı israf etmeyin. Şehri koruyalım. Kardeşliğimizi koruyalım” dedi.

Elbu Muhammed aşiretleri Şeyhi Şihap Ahmet El Murşit beslemeyle ve Peygamber efendimize aleyhisselam salavatla başladığı konuşmasında şunları söyledi:

“Kerkük farklı ırkların birlikte yaşadığı bir şehirdir. Allahü Teala ezelde bunu böyle takdir etti. Biz ortak tarih ve kültüre sahibiz. Biz hangi ırktan olursa olsun Kerküklülerin hepsini seviyoruz. Biz şehirde güvenliğin sağlamasını istiyoruz. Şehri terk eden hemşerilerimize de evlerine geri dönme çağrısı yapıyoruz. Kerkük’de fitne çıkarmak isteyenleri kınıyoruz ve güvenlik güçlerinin bunlardan hesap sormasını istiyoruz. Biz bugün ırkçılığı ve mezhepçiliği reddetmek için toplandık”

Altun Köprüden Abdurrahman Yusuf Ağa da birlik çağrısında bulunduğu konuşmasında şunları söyledi:
“Bugün her ırktan aşiret reisleri burada toplandı. Salı gününden beri Kerkük’e yabancı insanlar girmeye başladı. Bazılarının evlerini talan ettiler. İnsanları korkutup kaçırmaya çalışıyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz. Türk olsun, Asuri, olsun, Kürt olsun Arap olsun biz kardeşiz. Aynı şehirde yaşıyoruz. Binlerce yıl buradayız. Biz kendi kendimizi idare etmek istiyoruz. Bunun için Kerkük meclisine, temsilcilerini bizim insanlarımızdan seçmesini isteyen bir dilekçe gönderdik. Milletin de halkın da idareye katkısı olmasını işitiyoruz. Sekiz yıldır yabancı insanların Kerkük’te neler yatığını gördük. Millete hiç acımadılar. İnsanlar korku ve baskı altında yaşadı. Şimdi hamdolsun millet kurtuldu. Herkesin birlik içinde olmasını istiyoruz.”