Fransa'da Hazreti Muhammed'e ve Müslümanlara hakaret edilmesine öfkeli Arap toplumları, özür bekledikleri Fransızlara ait ürünlerin boykot edilmesini istiyor.
Fransa yönetiminin son zamanlarda Müslümanları ve ibadet yerlerini hedef almasının yanı sıra İslam Peygamberi Hazreti Muhammed'e yönelik hakaret içerikli karikatürlerin yayınlanmasının önünü açması, İslam dünyasında büyük tepki çekti.
AA muhabirleri, Lübnan'ın başkenti Beyrut'un yanı sıra işgal altındaki Doğu Kudüs ve Irak’ın başkenti Bağdat’ta mikrofon uzattığı vatandaşlardan, İslam ülkelerinin Fransız ürünlerini tümüyle boykot etmesi ve Fransız yetkililerin Müslümanlardan en kısa sürede özür dilemesi gerektiği yönünde görüşler aldı.
Muhammed Mardini isimli Lübnanlı vatandaş, İslam Peygamberi Hazreti Muhammed'e yönelik hakarete yeltenen her insanı kınadıklarını belirtti.
Mardini, "Ben buradan bu kimseleri, Hazreti Muhammed'i, güzel ahlakını ve ona nazil olan Kuran'ı öğrenmeye davet ediyorum." dedi.
Hakaret içerikli karikatürleri yayınlayanları İslam dinine davet eden Mardini, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İslam kurtuluş dinidir. İslam Peygamberi de yeryüzünün tanıklık ettiği faziletli insandır. Ben şahsen, Hazreti Muhammed'in kim olduğunu bilmeden onun aleyhinde konuşanlara acıyorum. Dolayısıyla onları, bu şahsiyeti tanımaya ve ahlakını öğrenmeye davet etmek istiyorum."
Mardini, İslam dinine yönelik nefret söylemlerine karşı sessizliğe bürünen Müslüman ve Arap yönetimlerini de kınadığını aktararak, "Hazreti Muhammed, bütün Arapların yanı sıra Müslümanlar ve dünyadaki herkes için rahmettir. Müslüman halkların ve yönetimlerinin en azından Fransa'daki hakaret içerikli yayınları kınamalarını bekliyoruz." diye konuştu.
Soyadını vermek istemeyen Cihan isimli Lübnanlı vatandaş da İslam Peygamberi Hazreti Muhammed'e yönelik hakaret içerikli karikatürleri şiddetle kınayarak, "Fransa'daki Müslümanların inancına karşı tahammülsüzlük, halkların arasına fitne sokmayı hedefliyor. İslam aslında bütün halkları birleştiren birlik dinidir." diye konuştu.
İnsani olarak da dini simge ve kutsalların hedef alınmasına müsade edilmediğine dikkati çeken Cihan, "Dolayısıyla Müslümanların kutsallarına olan saygısızlığı her türlü kınıyorum. Ayrıca Fransızları sadece Müslümanlardan değil, her insandan özür dilemeye davet ediyoruz. Çünkü kutsallara yönelik hakaretler, bütün insanlığı etkileyen küresel niteliktedir." dedi.
"Fransa’nın bu terbiyesizliği, kültürünü ve kimliğini temsil ediyor"
Kudüslü esnaf Nebil Daana da Fransa'nın Müslümanların inançlarına yönelik tutumuna sert tepki göstererek, "Fransa’nın bu terbiyesizliği aslında kültürünü ve kimliğini temsil ediyor. Eğer sen insana saygı göstermiyorsan insanlığa saygı göstermiyorsun demektir. Hazreti Muhammed’in peygamberliğine saygı göstermiyorsan bari insanlığına saygı göster. Bu çok önemlidir hem kültürel olarak hem de uygarlık açısından." tespitini yaptı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un seçimlerde belli bir kesimden oy almak ve cumhurbaşkanlığını garanti etmek için bu saygısızlığını yaptığına işaret eden Daana, "Macron'un bu saygısızlığı, sadece Fransa’nın iç barışına değil, Fransa’nın dış dünyayla ilişkilerine de zarar veriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Macron'un bilinçli olarak böyle davrandığına işaret eden Daana, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla bu insan hem Avrupa hem de insanlık için tehlike arz ediyor. Nefret dili kullanıyor ve körüklüyor. Müslüman halklar ile Avrupa halkları arasında nefrete yol açıyor. Biz onlardan sadece dinimize saygı göstermelerini bekliyoruz. Ya da gerçek yüzünüzü ortaya koyun, biz de ona göre sizinle ilişki kuralım."
"Peygamberimize dil uzatamazsınız"
Kudüslü Avukat Abdülgani Abdülgani de Fransa'nın İslam dinine yönelik uygulamalarına tepki göstererek, "Öncelikle biz Filistinlileri iki şey yaralıyor. Mescid-i Aksa ve Filistinli esirler. Müslümanlar olarak ise iki şey bizim için önemli, dinimiz ve peygamberimiz." dedi.
Abdülgani, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bize karışmayın, biz de size karışmayalım. Peygamberimize dil uzatamazsınız. Ben senin dinine karışmıyorum, sen de benim dinime karışamazsın. Biz bütün peygamberlere saygı gösteriyoruz. Hepsi bizim peygamberlerimiz."
"Fransız ürünlerini boykota çağırıyorum"
Umm Muntasır İdris isimli Filistinli kadın Müslüman ise Hazreti Muhammed'e hakaret içerikli karikatürler yayınlayan Fransızları kınayarak, "Allah onlardan intikam alsın. Onlara karşı Allah bize yeter. Allah İslam’ı ve Müslümanları özgürlüğe kavuştursun. İslam’ı inkarcılara karşı muzaffer eylesin." temennilerini paylaştı.
Umm Muntasır, Müslümanların inançlarına karşı haddini aşanların tepkisiz kalmaması gerektiğinin altını çizerek, "Fransa’nın ürünlerini de boykot ediyor ve boykota çağırıyorum." diye konuştu.
"Fransızların bu hakaretlerine çok sert tepki gösterilmeli"
Filistinli Müslüman kadın Naime Uveysat, "Fransızların bu hakaretlerine çok sert tepki gösterilmeli. Cezalarını ahirette alacaklarını beklememek lazım. Çok sert tepki verilmelidir." dedi.
Fransa’nın son zamanlarda İslam dinine karşı yaptıklarını kınayarak reddeden Uveysat, şunları kaydetti:
"Yani mesela ben onların herhangi bir sembol ismine hakaret etsem, ahirete mi bırakırlar? Hayır, bilakis bu dünyada perişan ederler beni. Dolayısıyla Müslüman liderler tepki göstermeli çünkü bu hakaret Hazreti Peygamber’den önce o liderlere yapılmıştır. Eğer gerçekten Müslümanlarsa bir dakika bile durmaz, buna tepki gösterirlerdi."
Uveysat, "Dinimiz bize, 'benim dinim bana, senin dinin sana' mesajı veriyor. Biz tüm peygamberlere iman ediyoruz. Dolayısıyla her insanın inancı, medeniyeti ve kültürü var. Buna saygı gösterilmelidir." diye konuştu.
"Tüm Müslümanların Fransız mallarını boykot etmesini istiyoruz"
Iraklı sivil aktivist İbrahim Mahmud da “Fransa yönetimi, insan hakları ve din özgürlüğünden dem vururken Macron’un açıklamalarıyla bunun tersini görüyoruz. Yeryüzünün yarısından fazlasını oluşturan (Müslüman) camianın dini sembolüne hakaret edilmesi asla kabul edilir bir şey değildir. Fransız Cumhurbaşkanının Peygamberimize yönelik sözlerini şiddetle kınıyoruz ve tüm Müslümanların Fransız mallarını boykot etmesini istiyoruz.” dedi.
Bağdatlı Ebu Yusuf da ne Avrupa’dan ne de başka yerden Hazreti Muhammed'e yönelik saldırıları kabul etmediklerini ifade ederek, “Tüm Müslüman ülke yönetimleri, İslam dinini ucuz göstermeye kalkışan ve peygamberimize saldırıyı rutin hale getiren projelere karşı çıkmalı.” ifadelerini kullandı.