24 Haziran seçimleri sonrası, yeni bir zafer daha kazanan Erdoğan'ın yeni kabinesinde kimlerin olacağı merak konusuydu.
Ve beklenen merak Cuma günü Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde açıklanan KABİNE ile son buldu.
Bizlerde bu tarihi ana davetli olarak katılma fırsatı bulduk.
Öncelikle bu tarihi gün olan 9 Temmuz 2018'e şahit olmak için bizlerde Ankara Beştepe’ye birbirinden seçkin işadamı, bürokrat, asker, sporcu, sanatçı ve siyasetler ile birlikte oradaydık.
Ayrıca bu özel programa şehit yakınları ve gazilerde davet edilmişlerdi.
Hatta bu programa dünya genelinden bazı devlet başkanları özel olarak davet edilmişti.
Beştepe'de düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni'ne resmi rakamlara göre 22 devlet başkanı, 28 başbakan ve parlamento başkanı ile 6 uluslararası örgütün genel sekreteri iştirak etti.
Dedik ya tarihi bir olaya şahitlik ettik. Bende gazeteci olarak bu tarihe şahitlik etmekten onur ve gurur duyduğumu ifade etmek isterim. Yine bu özel günde Külliyede 9 Temmuz 2018 günü için özellikle gelen misafirler için darphaneden özel 1 tl'ler basılarak, gelen konuklara hediye edildiğini iletelim. Bu 1 TL'nin arkasında ise ''9 Temmuz Göreve Başlama Töreni, Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı''yazısı yazılarak, bu tarihi an, bu paralarla ölümsüzleştirildi.
Evet gerçekten bu özel töreni görünce, gurur duyduğumu ifade etmek isterim.
Öncelikle bu program ile tüm dünyaya, ülkemizin ne kadar güçlü ve asil bir devlet olduğunu tekrardan göstermiş olduk.
Tabi ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti asıl gücünü geçmişinden alır. Kadim topraklardan gelen Osmanlı bakiyesinin mirasçısı olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bu asil millet, her zaman kazanmaya alışmış, mağdurun ve mazlumun her zaman yanında olmuş, olmaya da devam edecektir. Zaten özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tekrardan Cumhurbaşkanı olmasından sonra mazlum ve mağdur ne kadar millet varsa, dualar ve tekbirlerle bu sevinci kutlamışlardı.
Özellikle Afrika’dan, Filistin’e, Katar'dan, Mısır’a, Endonezya’dan, Libya'ya ve diğer bazı ülkelerde de bu sevincin coşku ile kutlandığını iletelim.
Yine Beştepe’de düzenlenen Cumhurbaşkanı Göreve Başlama Programı’nda dikkat çeken olaylardan biriside her zaman olduğu gibi, mehteran ekibinin orda hazır bulunarak bu programa, ayrı bir ruh kattığını da söyleyelim. Malum bundan önce Cumhurbaşkanlığı Devir Teslimlerde Törenleri’nde, alkollü kutlamalarla devir teslimler yapılıyordu.
Bu gelenek bu programla kalkarak, kadim medeniyetimizde olduğu gibii yeni döneme on binlerce kişi dua ederek başladı. Bizlerde bu kareden ne kadar onur duyduğumuzu iletelim.
Evet genel olarak program çok güzeldi. Gelen misafirlerde, diğer konuklarla görüşme fırsatı buldu.
Bizlerde başta yeni Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak başta olmak üzere, yeniden İçişleri Bakanı olan Süleyman Soylu'ya hayırlı olsun dileklerimizi ilettik.
Ayrıca Rusya Başbakanı Dimitri Medyedev, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ve Doğuş Holding sahibi Ferit Şahenk ile de bu özel programda görüşme fırsatı buldum. Bizlerde sonuç olarak ülkemizin bu yeni sisteme geçişiyle, inşallah daha güçlü bir ekonomi ve daha güçlü bir Türkiye olarak, yolumuza devam ederiz.
Artık bu saatten sonra konuşarak değil üreterek ve çalışarak yolumuza devam etmeliyiz.
Boşa harcayacak zamanımız yok.
Dün dünde kaldı, bugün yeni şeyler söylemek lazım demeliyiz.
YENİ KABİNENİN ŞİFRELERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan TBMM'de yemin ettikten sonra yeni KABİNEDE kimlerin olacağı merak konusuydu. Özellikle mevcut Bakanlar ve eski Bakanlardan kimlerin kabinede görev alacağı merak konusuydu.
Ve beklenen açıklama geldi ve Erdoğan, herkesi yine ters köşe yaptı.
Özellikle mevcut Bakanların değişeceği ve AK Parti'nin 295 Milletvekili sayısının düşmemesi için dışarıdan yeni isimlerin atanacağı konuşuluyordu.
Ama Erdoğan sürpriz bir adım atarak mevcut 4 Bakanı Milletkilliğinden istifa ettirerek, yeniden Bakan olarak atamış oldu.
Gerçi Erdoğan, halk tarafından da başarılı olarak görülen ve sevilen kişilerle devam etmesi de önemliydi.
Malum 24 Haziran 2018'deki seçimlerde, AK Partinin oylarında 1 Kasım 2015 seçimlerine göre %11 düşüş olmuştu. Özellikle bu düşüş, AK Parti’nin, halkın istemediği Milletvekillerini Aday yaptığı için oldu diyenlerin sayısı hayli fazlaydı.
İşte bu anlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, mevcut 4 Bakan olan Süleyman Soylu, Mevlüt Çavuşoğlu, Berat Albayrak ve Abdülhamit Gül'ün Bakanlığa devam etmesi kararının, yerinde bir karar olduğunu söyleyebiliriz.
Tersi olsaydı ne olurdu bilemiyorum...
Gelelim yeni Bakan olarak atanan isimlere. Öncelikle Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar'ın, Milli Savunma Bakanlığı’na atanması çok önemli bir adımdır.
Bu atama ile özellikle terörle mücadele ve milli savunma ile ilgili gerekli adımlara, bu konunun içinde olan kişilerin karar verecek olması önemli. Özellikle bundan önceki yıllarda, sivil irade Milli Savunmada alınan kararlarda ve görev alanında çokta sıra dışı bir adım atılmamıştı.
Ama artık asker kökenli başarılı bir komutanın Milli Savunma Bakanlığı’nda bir çok ilki gerçekleştirerek, hem ülkenin savunması hem de gelişmesi için önemli tarihi kararlar alacağını ümit ediyorum.
Gelelim iş dünyasından atanan bazı CEO'lara...
Bu konuyu isim isim yazmak istemiyorum ama genel olarak değerlendirmek istiyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın özellikle, iş dünyasından başarılı iş adamlarını, Bakan yapması, devletin kendini yenilemesi için önemli bir adımdır.
Ayrıca iş dünyasında başarılı olan bu kişiler, kendi başarılarını kamuda sistemi değiştirerek, kalıcı bir şekilde uygulamaya sokarlarsa, ülke olarak önemli bir gelişme yaşanacağına inanıyorum.
Özellikle bundan önceki hantal yapıda, bir yönetmeliğin dahi taşrada uygulamaya geçmesi en az 5-6 ay sürüyordu.
İnşallah yeni Bakanlar, bu süreçleri ve bürokrasideki hantallığı kaldırarak 21. yüzyıl teknolojisinde, dünyaya ayak uyduran bir devlet mekanizması oluştururlar.
En azından beklentilerin bu yönde olduğunu iletelim.
Gerçi göreve yani atanan Bakanların tek eksik noktaları, görev aldığı Bakanlıkların, taşra teşkilatlarına kadar nasıl bir mekanizma ile yönetildiğini bilmemeleridir.
Yani Bakanlıkların işleyişini bilmeyen, yeni Bakanların tek zorlanacağı şey sistemin ve işleyişin çözümü olacaktır.
Yoksa diğer konular çözülecektir.
Gerçi yeni atanan Bakanlara, önümüzdeki günlerde Bakan yardımcıları olarak bir siyasi, birde bürokrat yardımcı atanacağını düşünürsek, bu sıkıntının hızlı bir şekilde giderileceğini söyleyebiliriz.
Peki bu sisteme ayak uyduramayan Bakanlar olursa ne olur?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konunun detayları içinde yaptığı bir açıklamada, Bakanların 100. gün ve 200. günlerinin değerlendireceğini ve ona göre adım atılacağını söylemişti.
Yani başarısız olan Bakanlar değişebilir.
Malum önümüzde bir yerel seçim var.
Bununla ilgili özelliklede Milletvekilleri ve Bakanlar arasındaki uyumunda çok önemli olduğunu düşünürsek, burada da herhangi bir sıkıntının olmaması gerektiğini iletelim.
Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yardımcısı olarak sadece Fuat Oktay'ın atanmasının, bir çok kişiyi şaşırttığını iletelim.
Özellikle herkesin tanıdığı bir isim olmamasından dolayı, hayretler içerisinde kalındı.
Yine Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak sadece 1 kişinin atanması nedeni ile önümüzdeki günlerde daha farklı isimlerinde atanabileceğini söyleyebiliriz.
Bakalım önümüzdeki günlerde, bu makama kimler atanacak hep beraber göreceğiz.
Bu arada Cumhurbaşkanı Yardımcılığı’na atanan Fuat Oktay'ın bundan önce Afad'ın başında başarılı projeleri hayata geçirdiği ve sonrasında da 2016 yılında Başbakanlık Müsteşarı olarak görev yaptığını iletmek isterim.
Gelelim diğer atanan Bakanlara, Öncelikle bu kabinenin tarihin en genç kabinelerinden birisi olduğunu iletelim.
Buna örnek olarak, 1976 doğumlu Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın atandığını düşünürseniz ne demek istediğimi anlarsınız.
Unutmadan söyleyeyim bu kabinede 4 Trabzonlu hemşerimin olmasından da ayrıca gurur duydum.
Hatta 16 kişilik kabinede 5 Bakanın 1970-1979 tarihleri arasında doğan kişilerden olması da, gençlere verilen önemi göstermektedir. Bakalım bu yeni süreç, ülke olarak bize nasıl yansıyacak hep birlikte göreceğiz.
Sonuç olarak makamlar kalıcı insanlar gidicidir. Gerçi bu gerçeği bazı kişiler makamlar gittikten sonra anlasa da bizler uyarmaya ve dile getirmeye devam edeceğiz.
Selam ve dua ile.