Bursa’da iktidar partisinde, özellikle de Ak Parti Bursa İl Başkanı Ayhan Salman’ın siyasi başarısızlıklarından ötürü kamu kurumlarında ve yerel yönetimlerde de önemli bazı sorunlar halen devam etmektedir.
Zaten aynı durum Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın da Bursa’nın devasa sorunlarını çözmek yerine varsa yoksa eski Belediye Başkanı Recep Altepe’nin yaptıklarını satmasıyla da ortaya çıkmakta.
Ayrıca Başkan Alinur Aktaş’ın en büyük başarısı(!) da Büyükşehire ait 10 şirketin yakında konkordato açıklaması olacak herhalde.
Malum Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın mesleği Allah’tan mali müşavirlik, yoksa Bursa’nın durumu ne olurdu bunu hiç düşünemiyorum.
Geçtiğimiz günlerde gündeme getirdiğim ‘Ak Parti Bursa yeni İl Başkanı kim olur?’ köşe yazısından dolayı bir çok kişi bizi aradı.
Özellikle kaleme aldığım tarafsız ,cesur ve sorunları dile getiren yazım için tebrik eden okurlarım oldu.
Yazıda en çok merak edilen ise, Ak Parti’nin Bursa’da yeni il başkanının kim olacağı konusuydu.
İlerleyen günlerde Ak Parti’de Bursa İl Başkanlığı için kulislerde ismi geçen kişileri de sizlere aktaracağım.
İşte Bursa’da iktidar partisindeki bu sıkıntılardan dolayı en çok etkilenen ve tepki çeken kurumların başında Bursa Büyükşehir Belediyesi geldi.
Özellikle covit-19 pandemisinden sonra Bursa Büyükşehir iştiraklerinden birisi olan Buski’deki su faturalarındaki yüksek ve fahiş fiyatlar vatandaşları çileden çıkarmıştı.
İşte ben de Bursa’da yaşayan sade bir vatandaş olarak bu konuları dönem dönem sosyal medyada gündeme getirmiştim.
Ayrca bu konuyu ve Buski ile ilgili varsa yanlış yapılan tüm konuları gündeme getireceğimi de dile getirmiştim.
İşte ne olduysa bundan sonra oldu!
Beni yakından takip eden kimi Buski kurumunun içerisinde çalışan vatansever kişiler ,kimi ise dışardan Buski ile iş yapan firmalar ve yine Buski ile ilgili yakın tanıdıkları olan okurlar çok enteresan ve insanın beynini yakan haberleri ve iddiaları bana ilettiler.
Ne yalan söyleyeyim ben de Buski ile ilgili bu kadar iddiaların bir arada olacağını tahmin bile etmiyordum.
Nedeni ise kamu kurumu niteliğinde ve devletin denetiminde olan bir kurumda böyle abuk sabuk işler veya devleti zarara uğratma vs. gibi işler olmaz diye düşünmemdi ama maalesef bana gelen bilgileri ve belgeleri gördükten sonra ben de hayretler içerisine düştüm.
Peki şimdi gelelim bana gelen bilgilerde Buski ile ilgili ne gibi usulsüz veya yanlış işler yapılmıştır sorusunun cevabına?
Öncelikle aşağıda yazacağım konuların hepsinin önemli iddialar olduğunu ifade etmek isterim.
Zaten bu yazdığım iddialar araştırılırsa başta Buski kurumunun iç denetim merkezi olan Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın hemen gereğini yapacağını düşünüyorum. Gerçi burada da bazı olayların kapatıldığı ve gereğinin yapılmadığı söyleyenlerin de olduğunu aktaralım.
Ama benim yazdığım bu iddialarla ilgili başta varsa kamuyu zarara uğratan olaylardan dolayı bu konular araştırılırsa TC Bursa Savcılarının gereğini yapacaklarını ve dava açacaklarını düşünüyorum.
Gelelim Buski’de nasıl alengirli işlerin döndüğüne ????
İşte bana gelen bazı iddilara göre Buski’de başta üst düzey yöneticiler Genel Müdür,Genel Müdür Yardımcıları ,Buski Yönetim Kurulu Üyeleri ve bazı Daire Başkanlarının nepotizm (akrabalarını işe alma ve adam kayırma ) batağına saplanması, bazı emekli kişilerin yine usulsüz şekilde özel kurumlardan gösterilerek çalıştırılması, özel istisnayi kadrolara özel kalemlere akrabaların alınması,yine işe gitmeden sadece bankamatik personeli olarak birilerinin bulunması, bazı personellere özellikle emeklikleri gelenlere mobinglerin yapılması,yine kimi personelin Buski lojmanları kendi tekelinde görmesi ,bazı müteahhit firmalar ile akraba ilişkilerinin olması sebeiyle bazı ihalelerin onlara verilmesi ,yine Buski’nin ihaleye verdiği milyonlarca liralık ihalelerde iddialara göre Buski kontrol mühendisleri, Buski teknikerlerinin akçeli işlere karıştıkları ve en önemli hususlardan birisi ise Buski’yi Fetö’nün yönettiği iddialarıdır.
Şimdi yukarıda yazdığıklarımın ne kadar büyük bir iddia olduğunun bilincindeyim.
Zaten Buski dosyasını yazarken gazeteci olarak 1 ay araştırma yaparak ve bazı önemli kişilerle görüşmeler gerçekleştirerek bu yazıyı kaleme aldığımı ifade etmek isterim.
Tabi bu yazdığım iddiaları kafama göre yazmadım. Bu iddialardan önemli bir tanesini de kadim bir okurum bana ulaştırdı.
Kendisi Buski’de 2002 yılından bu zaman kadar bazı müteahhit ve müşavir firmalarda çalışan inşaat teknikeri Sedat Güzel’di.
Kendisi en son Buski’nin verdiği Avrupa Yatırım Bankası’ndan alınan 100 Milyonluk kredili ihaleyi alan Ar-Tem Müşavirlik Firması’nın da Kontrol İnşaat Teknikeri olarak 2015 yılından 2017 yılına kadar yaklaşık 2 yıl görev yapmış bir teknik personeldi.
İşte Buski’nin ihalesini verdiği ve bu ihaleyi alan Ar-Tem Müşavirlik Firması’nda inşaat teknikeri Sedat Güzel, çalışırken bazı olaylardan rahatsızlık duymaya başlamış.
Bu rahatsızlıklardan dolayı Buski’de çalışan bazı kontrol mühendislerleri ve bazı yine kontrol tekniklerlerinin de içerisinde olduğu ihalenin alan yüklenici firması olan Ohitan İnşaat’ın teknik personellerinin de içeresinde olduğu bazı usulsüzlükler yapıldığına şahit olur.
Hatta kendisi de bu 100 milyonluk ihaleyi alan projede yüklenici firmanın yani Ohitan İnşaat Firması’nı denetleyen kontrol teknikeri olduğu için her ay verilen hakedişlerle ilgili imza atarken bazı eksikliklerin olmasına rağmen Ar-Tem Müşavirlik Firması’nda kotrol müdendisi olan Kayhan Çelenk’in kendisine yaptığı baskı ile imza attığını ve kendisine kumpas kurduklarını fark eder.
Bu konuya örnek olarak Buski’nin ihalesini alan yüklenici firma olan Ohitan İnşaat Firması’nın yaptığı kanal çalışmalarında en büyük girdi maliyeti oluşturulan PALPLANŞ işlerinin yapılmamasına rağmen kendi dosyalarında yapıldı diye imza atıldığını söyler.
Bu PALPLANŞ işinin yapılması ile ilgili de bazı bilgileri size aktaralım.
Buski’nin ihaleye verdiği işlerde en önemli girdi maliyetlerini ulaştığı işlerin başında bu gelmektedir.
Sebebi ise bu kanal çalışmaları öncesinde eni 80cm, uzunluğu ise değişkenlik gösteren ölçülerde girintili ve birbirine geçmeli bir çeliktir. Palplanş , çakma işlemeli ile zemin çakılarak bir bariyer görevi göstermektedir.
İşte size örnek bir çalışma fotoğrafı….
Unutmadan bu iş için yapılan malzemlerin çoğunun yurt dışından geldiğini aktaralım.
Zaten bu işin karşı muhattabı ise Buski’nin yetkili kontrol mühendisi ve kontrol teknikeri de bu dosyayı imzaladığı ve bu işlere çanak tutan diğer üst düzey yöneticilerin de durumu bilmelerine rağmen göz yumdukları iddia edildi.
İşte bu yaşanan olaylardan sonra Buski’nin o dönemki 100 Milyonluk Avrupa Yatırım Bankası’ndan parasını ödediği ihaleyi alal yüklenici firma Ohitan İnşaat Firması’nı denetleyen Ar-Tem Müşavirlik’te inşaat teknikeri olan Sedat Güzel, artık bu yapılan yanlışları ve devlete zarara uğratan bu olaylara ortak olmamak için konuyu Buski’nin iç denetimi olan Teftiş Kurulu Başkanlığı’na belgeler eşliğinde dilekçe yazarak konunun bütün detaylarıyla araştırılmasını ister.
İşte bu dilekçe Teftiş Kurulu Başkanlığı’na 17.11.2017 tarihinde verilerek işleme alınır.
Şimdi bana gelen bu dilekçenin bazı bölümlerini sizlerle paylaşıyorum….
‘’Bülent Çakmak A3.4.2 Projesinde Kontrol Mühendisi olarak görev yaptığında yardımcısı da Ahmet Duman iken Bülent Çakmak şahsına ait olan beyaz renkli Ford aracını formaliteden Ohitan’da çalışan mazotçu Tamer Yaman’ın üstüne yaptırdı mı, yaptırmadı mı? Üstüne* 33000*(33 bin) tl paranın yatırılıp yatırılmadığının araştırılmasını rica ediyorum. Ayrıca kontrol mühendisiyken dayısının sitesinin bütün alt yapısını yenilerken alt yapı malzemelerinin yüklenici firmadan temin edilip edilmediğini ustalığının ise taşaronuna yaptırılıp yaptırılmadığının araştırılmasını rica ediyorum. Bülent Çakmak gibi kişiler bu ülkenin parasını çatır çatır yerken Bülent Çakmak gibiler vatansever oluyor da bizler vatan haini miyiz? Araştırılıp Kayhan Çelenk ve Onur Aydın gibi Bülent Çakmak ve Ahmet Dumanın da işine son verilmesini ayrıca olayın ivedilikle yargıya intikal ettirilmesini bir vatandaş olarak görevinizi eksiksiz bir biçimde yerine getirmenizi istirham ediyorum. Bu arada Kayhan Çelenk’in müdür yardımcınız Güngör Gülenç’in kirli işlerde para ortağı olduğunu bilmenizi isterim. Sayıştay Müfettişi Cengiz Caba’nın ise Kayhan Çelenk ve Onur Aydın’ın neden olduğu işlerinden ve 7 (yedi) trilyonluk yolsuzluktan haberi olup olmadığını gerçekten merak ettiğimi bilmenizi isterim. Ayrıca Artem’de görev yapan ve genel müdür yardımcınız Güngör Gülenç tarafından işine son verilen inşaat mühendisi Öksen Sayılır’ın neden ve niçin işine son verildiğini bilmenizi isterim. Bildiğim bütün bilgileri hırs ihtiras ve kimseyi zan altında bırakmadan samimi, dürüst ve mert bir şekilde savcılara anlatacağımı bilmenizi isterim. Kayhan Çelenk Onur Aydın ve diğerlerinin götürdükleri bu milletin parasının bunlardan geri alınıp alınmadığını öğrenmek istediğimi bilmenizi isterim. Kayhan Çelenk’in Balat Mahallesi’nde 640.000 (640 bin) tl’ye aldığı 2 adet dairenin, eşine ve kızına almış olduğu sıfır 2 adet binek aracın ve villanın hangi paralarla alındığını Onur Aydın’ın tazminat alınmadan işine son verildiği halde almış olduğu BMW aracının hangi paralarla alındığının araştırılmasını rica ediyorum. Oturmuş olduğunuz makamın sadakatini yerine getireceğinizi ümit ederek gerekenin yapılmasını saygılarımla arz ederim.
( Sedat GÜZEL 17.11.2017 İnşaat Teknikeri )
İşte bu yaşana olaylardan sonra Ar-Tem Müşavirlik Firması’nda kontrol inşaat teknikeri olarak çalışan Sedat Güzel’in işine son verilir.
Gerçekten yukarda verilen iddiaları ve yolsuzları duyunca insanın aklı almıyor.
Nasıl oluyor da bir kamu kurumunda bu türde olaylar hala olabiliyor sorusu akıllara geliyor.
Peki bu dilekçe sonrası başka kimlere ne gibi işlemler yapıldı?
Buski’nin kontrol Mühendisi Onur Aydın ve Ar-Tem Firması’nın kontrol mühendisi Kayhan Çelenk’in, görevlerine Teftiş Kurulu Kararı ile son verildi.
Ayırca Buski’de kontrol müdendisi olarak çalışan Bülent Çakmak’ın buradaki sıkıntılı olaylardan dolayı Buski Kontrol Teknisyeni (Sürveyan ) Ahmet Duman’la birlikte başka bir göreve verildiler.
Yine bu konuda Buski Teftiş Kurulu Başkanlığı kararı ile Gürbağ Holding’e bağlı olan Ohitan İnşaat Firması suçlu bulunarak 1 Milyon tl para cezası verilir.
Gerçi yaşanan bu olaylardan sonra kamuyu zarara uğratan olaylarla ilgili konunun savcılığa iletilip iletilmemesinin de ayrı bir soru işareti olduğunu aktaralım.
Şimdi bu olay Buski’nin her yıl yüzlerce verdiği ihalelerden birisi olduğunu düşünerek diğer ihalelerde neler yaşandığını düşünmek bile istemiyorum.
Benim yaptığım araştırmalar sonucunda özellikle Buski’de Avrupa Yatırım Bankası Kredisi ile alınan 100 milyon ve üstü ihaleleri alan firmalarla ilgili sıkıntı olabileceğini düşünüyorum.
Bu kapsamda Buski’nin bu çapta ihalelerini alan bir elin parmaklarını geçmeyen bazı firmalar var.
İşte onlardan bazıları Gürbağ Holding (Ohitan Firması), Altınbaş İnşaat, Yüner İnşaat, Güven İnşaat ve nedense müşavirlik firması ise Ar-Tem ve Kuzu Grup bu işleri almışlardır.
Nedeni ise yukarda anlattığım bu kötü olaylardan sonra iddialara göre başta bazı Buski üst düzey yöneticileri ve bazı daire başkanları ve kontrol mühendisleri ve kontrol tekniklerinin bu olaylara karıştığı iddia edilmekte.
Zaten yine iddialara göre bu kadar büyük ihaleleri başta Buski Genel Müdürü Güngör Gülenç ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın onayı olmadan yapılamayacağı söyleniyor.
Yine bu iddialara göre varsa akçeli işler bu ihalelerde olabilir deniliyor.
Şimdi bu konuya paralel başka bir konuyu sizlerin yorumlarına bırakıyorum.
Buski’nin 2019 yılının 10. ayında yine Avrupa Yatırım Bankası desteği ile 100 milyon tl’lik bir ihaleye çıkıyor.
Yine bu ihaleyi yukarda yazdığım yine her zamanki firmalar yerini alıyor.
Buskinin bu ihalesini dede Yüner İnşaat ve Güven İnşaat ortaklaşa alıyor.
Ne tesadüf değil mi?
Bence de!
İşte sebelerden bazıları….
Buski ihaleye çıkarken bazı konuları bildirmek için kamuoyuna bilgilendirir.
Özellikle Buski yapacağı ihalenin içeriği (inşaat yapım işi,yağmur suyu inşaatı) belirtilerek açıklanır.
Bu açıklanan ihaleyi bir firmanın alması için başta teklif ettiği bedel ve teknik değer bedelini bularak en yüksek puanı alması gerekir.
Yani Buski’nin ihalesini bir firma alması için 2 aşamadan da yüksek puan alması gerekiyor.
Birinci husus bu yaklaşık maliyeti bilerek verilen tekliflerin sınır değerinin üstünü tutturarak idarenin belirlediği en yüksek olan 60 veya 70 puan alması gerekiyor.
İkinci aşama ise yine bu ihalede kullanılacak poz dedikleri (bu iş için kullanılacak malzemelerin fiyatı) içeriği bilmesi gerekiyor ki ona göre bu teklifteki 1.puanlamadan geriye kalan 30 veya 40 puan alarak ihaleyi alsın.
Ben şimdi Buski kendi sitesinden bazı ihaleleri alan firmaları inceledim ne hikmetse 1. ve 2. Aşama olan yaklaşık maliyet ve malzeme fiyatının toplanması ile 100 veya yüze yakın puan alan firmaları gördüm.
İşte bu sonucu görünce Buski’nin gizli olan başta yaklaşık maliyeti ve poz maliyetini ihaleye giren bir firmanın alması için içeriden bir bilgi gelmesi gerektiğini yoksa tam puanın her seferinde tutturulmasının imksansız olduğunu düşünüyorum.
İşte size örnek bir ihale belgesi….
Mesela Buski 2020 yılında yapılmış olduğu Köy Depo İnşaatı’nda kalite teknik değer puanı için ihaleye giren 13 firmadan 11nin teknik puanının en yüksek 40 olduğu, puanı Buski’nin kendine ait özel pozlarının fiyatını bilmeden bir firmanın alması bana çok da mantıklı gelmiyor.
Hele hele bu ihalede bile yaklaşık maliyeti bilip ona göre sınır değerini tahmin edip sınır değerin hemen üzerinde teklif veren firmanın 60 puan üzerinden tam puan alarak teknik puanı da 40 olarak ilave edilmesiyle 100 puan alması akıllarda soru işareti bırakıyor. İhaleyi alan firmanın Buski’nin özel fiyatlarını aldığı anlaşıldığı için ihalenin iptal edilmesi gerekirken ihale kurulunca onaylanması şaşırtıyor.
İşte size örnek ihale belgesi sonucu!
Yani Buski’nin bu ihalelerini birilerinin alması için içeriden bilgi alınması gerektiği; aksi takdirde bu puanları almasının mümkün olmadığı sonucuna yaptığım araştırmalar neticesinde ulaştım.
Varsa itiraz eden gelsin görüşelim.
Yine bana gelen bazı bilgilerde çok önemli bir iddi daha söz konusu!
İşte bize gelen bilgilerde Buski’deki nepotizmim olaylarını en başında uygulayan Buski Genel Müdürü Güngör Gülenç olduğu iddia edildi. Genel Müdür Gülenç’in, oğlu Serhat Gülenç’in işe alınmasında ve yine bir başka evladı olan Mühendis Serap Gülenç Aksu’nun Buski’de istihdam edilmesinde önemli bir rol oynadığı iddia edildi.
Ayrıca oğlu Serhat Gülenç’in mütahit firmalarla ilgili iş takibi yaptığı ve işe porsche araba ile geldiği de iddia edildi.
Yine bize gelen bilgilere göre bu kişilerin sözleşmeli çalışmalarına rağmen ilk etapta memur olarak atanması da tepki topladı.
Ayrıca yine bu olaylarla bağlantılı ne tesadüf ki Buski’nin 2019 yılındaki 100 milyon’a İnegöl’ün içme suyu işi ihalesini alan yukarda yazdığım Güven ve Yüner İnşaat firmaları oldu.
Ama ne hikmetse bu ilaleyi alan firmalardan birisi olan Yüner İnşaatı’n Proje Müdürü Mustafa Aksu’nun Buski Genel Müdürü Güngör Gülenç’in damadı olduğu ortaya çıktı.
Şimdi bu ihaleyi bu firmanın alması etik mi?
Şayet bu firma bu ihaleyi alsa bile Buski Genel Müdürü Güngör Gülenç’in bu ihaleyi iptal ettirmesi gerekmez miydi ?
Yarın öbür gün zor durumda kalırım diye!
Gerçi 2017 yılında Ar-Tem Müşavirlik Firması’nda kontrol teknikeri olarak çalışan Sedat Güzel’in ortaya attığı iddilarda yine bazı akçeli işlerde isminin geçmesinden sonra onun bu koltukta oturmayarak istifa etmesi gerektiğini düşünüyorum.
Şimdi gelelim Buski’de konuşulan diğer önemli iddialara…
Ama o kadar çok konu var ki???
Herhalde bu gidişle 1 ay Buski ile ilgili iddiları yazmaya devam edeceğim.
Yine iddilara göre Buski’nin Çekirge’deki lojmanlarını orda oturan Genel Müdür Güngör Gülenç ve o dönem Büyükşehir Genel Sekreteri olan İsmail Yılmaz’ın bu yerleri satışa çıkararak kendilerinin aldıkları ve sonrasında inşaat firmasına vererek yeni daireler alıyorlar.
Yine şimdiki Buski Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Yılmaz’ın o dönemde de kendisine yakın bazı firmalara Buski’nin ihalelerini verdiği ve bir çok akrabasını işe aldığı söyleniyor.
Bu kişilerin rencide olmaması için isimlerini yazmıyorum.
Neyse bu yazı daha çok uzar, devamını sonra sizlerle paylaşacağım.
Buski’nin Fetö’cu olduğu iddia edilen hangi kişiler tarafından yönetildiğini, diğer önemli konuları ve söylenenleri sizlere akatarmaya devam edeceğim.
Facebook ta paylaşmak istedim.hata veriyor